48. Bölüm

270K 10.7K 2.6K
                                    

Bölüm şarkısı: Gökçe-Her şey bitmedi bitemez

(Şarkıyı şimdi açmanızı öneririz)

SİDAL

"Rüzgar. " dedim şaşkınlıkla. Onun burada ne işi var? Hayal kırıklığıyla bana bakıyordu. Yanlış anlamış olamaz değil mi?



"Oo Rüzgar gelmiş. " dedi Ateş sırıtarak. Rüzgar başını olumsuzsa iki yana salladı ve arkasını dönüp ilerlemeye başladı.

Arkasından bağırdım. " Rüzgar! Dur, gitme. Yanlış anladın. "  Ateş' i bıraktım ve Rüzgar'ın peşinden koştum. Kolundan tutup kendime döndürdüm.



"Lütfen, dur. Yalvarırım... Bak her şeyi açıklayabilirim. " dedim yalvarırcasına.



"Bırak kolumu Sidal. Ben göreceğimi gördüm. " Gözlerim doldu.



"Ne diyorsun sen Rüzgar? Hani ne olursa olsun bana inanırdın. Şimdi ne değişti? " 



"Gözlerimle gördüm Sidal. Daha neyi açıklayacaksın? Ya da tamam açıkla. Ne diyeceksin ha? O görüntüyü nasıl açıklayabilirsin? Sarmaş dolaştınız. Bir de o herifin üstünde hiçbir şey yoktu. Daha fazla seninle konuşmak istemiyorum. Yoksa kalbini kırarım. " Kolunu elimden kurtardı. Söylediği sözlerle şok yaşarken hiçbir şey söyleyemedim.


Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başladı. Bana inanmıyor.

"Bak susuyorsun. Gözümden öyle bir düştün ki, ne canının ne kadar çok acıdığı ne de düştüğün yerden kimin elinden tutarak kalkacağın, umrumda bile değil. " Arabasına binip gitti.



"Sessiz kalmak sözcüklerden daha değerlidir bazen. "  diye fısıldadım. Bana nasıl inanmaz?

Sinirle eve doğru gittim. Ateş kapıda bizi izliyordu.


Öfkeyle Ateş'e baktım. "Rüzgar'a sen haber verdin değil mi? Aramızın bozulması için... " 

"Bence bunları düşüneceğine sevgiline bak. Sana açıklama fırsatı bile vermeden çekip gitti. Sana güveni yok, baksana. " 



"Defol evimden Ateş! Sana yardım etmekle en büyük hatayı yaptım zaten. " Eve girip sinirle kapıyı çarptım.

Kapıya yaslandım ve sessiz ağlayışlarım eşliğinde yavaşça yere doğru kaydım. Bana her koşulda inanacağını söyleyen adam dinlemeden beni bir çırpıda sildi. İnsan sevdiğini dinlemeden böyle bir şeye inanır mı?

Hıçkırarak ağlamaya başladım. Ben kendimi nasıl inandıracağım? Ya beni dinlemek istemezse? Rüzgar anlayışsız bir insan değildi. Bunu kendi ağzıyla söylemişti. Şimdi neden böyle yapıyor? Rüzgar'ı, sevdiğimi kaybetmek istemiyorum. Onu bu kadar zor bulmuşken...
Kendimi inandırmak için her şeyi yaparım. Hemen odama girdim ve telefonumu elime aldım. Rüzgar'ı aradım.

Açmadı. Bir kez daha aradım. Telefonu kapatmış. Şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım. Hayaller kurduğun insanı kaybetmek kadar ağır bir şey yok.

ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin