Italya~
Poyraz önündeki beş yüz bin Euro ile sinirle güldü.
“Benimle dalga mı geçiyorsun? Siktiğimin teslimatı için rötarlı uçuşla dört saatte buraya kadar geldim.”
“Bu silahlar için ne kadar istediğinin farkında mısın?”
“Anlaşmamızı kabul ederken hiçbir sorun yoktu Marcello. Şimdi yan çizmek sana hiç yakışmıyor.”
“Paranın yarısını peşin olarak veriyorum daha ne istiyorsun benden??”
“Anlaştığımız gibi bir milyon Euro’nun tamamını istiyorum. Kıt beyinli falan mısın?”
“B-ben...”
Poyraz belindeki silahı bir hışımla çıkartıp adamın alnına dayadığında dişlerinin arasından tıslayarak konuştu.
“Paramı yarına kadar vermezsen silahları rüyanda bile göremezsin ayrıca dört saatlik yolculuğumun bedeli olarak leşini çıkarmadan da geri dönmem.”
_________
Nare çizdiği siyah beyaz çalışmasına gururla bakarak iç geçirdi.
Yağmur ülkesinde bereket olarak anılsa da kara bulutların kendisine kötü enerji getireceğini düşünmüştü ancak onlardan ilham alarak resmini tamamlamıştı.
Saat yediye gelirken günün aydınlanmasıyla gözlerini ovuşturdu ve tuvalini eline alarak hızla okuldan çıktı.
Bir an önce resmi salona teslim edip akşam için hazırlanması gerekiyordu.Tekrar yağmaya başlayan yağmurla boyu kadar olan tuvali korumaya çalışarak otobüs durağına koşturdu.
Taksiye ayıracak parası yoktu.İspanyol paça pantolonu çamur içinde kalırken yanından geçtiği çiftin kendisine söylendiğini farketsede umursamadı.
“Önüne baksana!”
Deren sinirle ıslanan topuklu botlarına bakarken Poyraz yağmurda sigarasını yakmaya çalışıyordu.
“Boşver Deren hadi kahvaltı yapalım.”
“Saat daha yedi bu saatte ve bu yağmurda belamızı mı arıyoruz?”
“Otel kahvaltısı yerine, gittiğim ülkedeki yerlerin turistlik kahvaltılarını tercih ederim.”
“Bunu sabah yedi de tercih etmen şart mıydı?”
“Şu salaktan parayı alana kadar İtalyanın tadını çıkartmak istiyorum. Sokaklarını bile çok özlemişim...”
“Olaya senin kadar duygusal bakamayacak kadar uykuluyum.”
“Duygusallık?”
“Haklısın seninle duygusallığı aynı cümlede kullanmam bile hataydı.”
_____
Poyraz derin nefes alarak Marcello’nun iğrenç kokan deposuna girerken yüzünü buruşturdu.
Ağır adımlarla adamın nerede olduğunu bilir gibi ilerlerken gördüğü manzarayla duraksadı.
Marcello arkasındaki beş adamla birlikte karşısında dikilirken Poyrazın dudakları yukarı kıvrıldı.
“Güzel karşılama.”
“Artistliği bırak artık Poyraz. Beş dakika içinde öleceksin...”
“Bir kişinin karşısında beş kişiyle çıkacak kadar korkaksın demek?”
“Korkak değil zekiyim.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK PRENS
Romance"Hanımefendi! Hey... ??" Uzanmaya çalışırken kolunun acısıyla inledi ve kadife kırmızısı zarfı yırttı genç adam. Costa büyük salonundaki resim sergisine davetlisiniz. Saat: 21:00 ~Rosa Bianchi _______ Poyraz Giray. Onun için hangi tanım uygundu...