12.Bölüm: Gitme!

2.7K 118 2
                                    

"Sandığın kadar kötü biri değilim, yanında olmasını istiyeceğin kadar iyi biride."

"Senin hakkında daha çok şey öğrenemez miyim?"
Nare dudaklarından dökülen saçma cümle ile yerin dibine girmek istiyordu.

Bir katile nasıl olurda bu cümleyi kurma cesareti gösterebilirdi? Aptal kız diye geçirdi içinden. Aptalsın.
Poyrazdan kesinlike sert bir atak bekliyordu ve öyle de olmuştu.

"Gerçek nişanlım değilsin Nare, gerçekliğe dön."
Genç kadın utanarak başıyla onayladı.
Müzik bittiğinde ise yerlerine geçtiler.

“Söyle bakalım Poyraz, bu genç hanım senin gibi başarılı bir pilotu nasıl etkiledi? Çok kültürlü bir kadın olmalı."

Nare adamın ingilizcesini az çok anlayabilirdi. Tabi bu kadar hızlı ve aksanlı konuşuyor olmasaydı.

"Elbette öyle. Italya'da resim sergisinde tanıştık. Çok akıcı İtalyanca konuşur. Resimde çok iyidir."

İtalyan bir adam hızla araya girdi.

"Gerçekten mi? Seni ülkemize çeken neydi?"

"Hayalim hep ressam olmaktı. Bunu en iyi ülkenizde icra edebilirdim."

"Çok harika .... bu arada adın neydi?"

Poyraz hızla Rosa diyet yanıt vermişti.

"Bu çok harika Rosa. Bizi etkiledin."

_____

İkili odalarına çıktıkları gibi Nare ayakkabılarından ve rujundan kurtuldu.

“Tüm gece yanımda başka biri oturuyor gibi hissettim."

Nare gülümsedi.

"Emin ol bende kendimi başka biri gibi hissettim."

"Ben duş alacağım."
Poyraz bavuluyla duşa girip kapısını kitlerken Nare güldü.

“Katil olan o birde kapısını kitliyor."

Nare fırsattan istifade üzerine krem rengi pijamasını giyip yüzünü iyice temizledi ve saçlarını topuz yaptı.

Otelin güzel yatağına kendini bıraktığında gözlerini kapamış ve uykuya dalmıştı.

_____

"Uyan!"
Nare Poyraz'ın sesiyle korkuyla gözlerini açtı.

"İlk defa hemen uyandın." Poyraz gülerken Nare yataktan kalktı.

"Uykumu hafif tutmaya çalışıyorum. Malum neden olduğunu bilmediğim halde ellerinde fotoğrafımı tutan adamlar beni öldürmeye çalışıyor."

"Bende bu hikayedeki iyi adamım. Kızı kolluyorum."

"Sen bu hikâyede sadece kötü adam olabilirsin. Başım senin yüzünden dertte."

"Herneyse yatakta ben yatacağım. Sen koltuğa yat."

Nare şikayet etmeden kendine denileni yaptı. Sonuçta otel odası, kıyafetler. Adam hiç düşünmeden Nare ile her şeyini paylaşıyordu. Uçak kullanıcak bir adamın yatakta yatması daha iyiydi.

“Şikâyet etmedin. Beni korkutuyorsun."

"Sende beni korkutuyorsun."

"Ben herkesi korkutuyorum."
Poyraz yüzündeki gülümseme ile yatağına uzandığında Nare'de arkasını döndü ve hızla uykuya dalmak için elinden geleni yaptı.

______

Nare kapının arkasından duyduğu adım sesleri ile dayanamayıp koltukta diklendi. Bir ileri bir geri giden adım sesleri.

Poyraz'ı yerinde bulamadığında hızla tuvalete koştu. Orada olmalıydı.

Ama yoktu. Kahverengi deri bir bavul gözüne çarptığında Nare hızla bavulu kendine çekti. Poyraz'ın böyle bir bavulu olmadığına emindi. Içini açtığında eline gelen silahı alıp hızla beklemeye başladı.

Elleri ve bedeni titriyordu. Poyraz'ı aramaya karar verdiğinde komidinin üzerine bıraktığı telefonu görünce ofladı.

Kapının açılmaya çalışıldığını fark edince Nare kendini hızla dolap ve koltuk arkasında kalmış köşeye attı.

Adım sesleri odanın içinde gelgit yaparken Nare tüm cesaretiyle elindeki silahı adama doğrultup saklandığı yerden çıktı.

"Poyraz." Nare'nin elindeki silah hafif bir sesle yere düşerken genç adam gülümsedi.

"Silahı iki elle tutuyorsun. Güzel ve farklı. Sevdim."

"Dalga mı geçiyorsun?" Beti benzi atmış kadın kendini yere bırakıp yüzündeki terleri sildi. Gerçektende tansiyonu düşmüş elleri buz gibi olmuştu.

"Iyi misin?"

Genç kadın baş sallamakla yetindi. Gözüne çarpan silahı gördükçe kan basıncı daha da yükseliyordu.

Nasıl bir belanın içindeydi? Nasıl?

"Yerden kalkmalısın." Poyraz hiç bir şey olmamış gibi yatağına uzandığında Nare sinirle yerden kalkıp adamın başına dikildi.

"Nasıl bu kadar rahat olabilirsin? Korkudan maf oldum. Haber veremez miydin? Her zaman beni uyandırıyorsun, yine öyle yapıp gidemez miydin!?"

Poyraz başında kendisini diklenen kadını elinden sertçe kavrayıp yatağa düşürdü.

"Sana nereye gittiğimin hesabını vermek zorunda mıyım? Sana gerçekliğe dön dedim nişanlım değilsin. Hiç bir şeyim değilsin."

"Ben korktum!"
Nare adamın siyah gözlerine bakıp haykırırken poyraz, elinin ne zaman gittiğini bilmediği ince belden ellerini çekti.

"Pamuk prenses gibi davranma boyacı kız. Artık büyümek zorundasın. Hayatı yeterince gördün sabretmek zorundasın. Bunlar daha iyi günler çok daha kötülerini göreceğiz."

Nare burnunu çekerek kurumuş dudaklarını yaladı.
"Bir daha gitme." Adam kadının cümlesi ile afalladı. Bütün bakışları kadının naif yüzünde toplanmıştı.

Bir daha gitme mi?

KARANLIK PRENSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin