47.Bölüm: Seni istiyorum

2.2K 100 6
                                    

Nare gözlerini açtığında saat bire geliyordu.
Ağlamaktan şişmiş gözleri zar zor açılırken bir küfür savurdu.

"Günaydın."

Kapısı aniden açılırken elinde kahvaltı tepsisiyle Deren belirmişti.

"Sen ve kahvaltı hazırlamak?"

"Sadece senin için kıymetimi bil."

Nare minnetle gülümseyerek taze sıkılmış portakal suyundan bir yudum aldı.
Deren hayatı boyunca kahvaltı yapmayı sevmemişti fakat hamileliğinde Narenin zoruyla alışmıştı.

"Bugün bir planın var mı?"

Başını olumsuz anlamda sallayarak ekmeğin üzerine bal sürdü ve Derene uzattı.

"Hayır bütün gün yatmayı düşünüyorum."

"En iyisi. Ben biraz alışverişe çıkacağım döndüğümde güzel bir akşam yemeği yeriz."

"Ben yemeği hallederim hem kafam dağılır."

"Emin misin, dışarıdan söyleriz uğraşmana gerek yok."

"Fiziksel olarak bir sorunum yok Deren abartma."

"Pekala o halde kendine ve yeğenime iyi bak akşam görüşürüz."

"Görüşürüz."

Derenin odadan çıkmasıyla tuttuğu nefesini bırakarak zorlukla kahvaltısını bitirmeye çalıştı.

-

"Yardımın lazım Deren."

Poyraz tüm ciddiyetiyle konuşurken Deren ifadesizce adamı süzüyordu.

"Bunu neden yapayım?"

"Çünkü Nareye aşığım ve bebeğimin yanında olmak istiyorum."

"Senden nefret ediyor Poyraz."

"Biliyorum bu yüzden yardımın gerek."

"Beni ikna et o zaman. O kızı sevdiğine ve bir daha üzmeyeceğine ikna et."

"Sende mi bana inanmıyorsun?"

"İnanmak mı? Sen bir yalana bulaşırken hepimizi gözden çıkardın. Nareyi, bebeğini, beni, yeğenini..."

"Lan ben böyle olacağını nereden bileyim? Bebeğimi ve yeğenimi çok sonradan öğrendim ve öğrendiğim andan beri her şeyi yapıyorum."

--

Nare soğandan yaşaran gözlerini elinin tersiyle silerek malzemeleri kızgın tavaya attı.
Bir yandan da pilavı tutturmaya çalışıyordu ancak bu konuda berbattı.

Pilav lapa olurken et sotenin hafif altı yanmıştı, tek umudu sebze soteydi.

Açtığı şarkıyla birlikte yemek masasını hazırlarken meyve sularını doldurmuştu.

Yaklaşık yarım saat sonra her şey hazır olurken kapının çalmasıyla gözlerini devirdi.

Deren her zamanki gibi anahtarını almamış olmalıydı.
İyi bir dosttu fakat dünyanın en kötü ev arkadaşı olabilirdi.

Israrla çalan kapıyı söylenerek açtığında karşısında gördüğü adamla anında ifadesizleşmişti.

"Ne istiyorsun?"

"Seni."

Nare kapıyı kapatacakken poyraz son anda ayağını koymuştu.

"Konuşmak için geldim."

KARANLIK PRENSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin