40.Bölüm: Endonezya

1.9K 96 2
                                    

Deren kızarık burnuyla sargıyı yenilerken bir çırpıda her şeyi anlatmıştı.

“İtalyada da mı birlikteydiniz?”

Nare daha ne kadar şaşırabilirim diye düşünmeden edemiyordu.

“Evet. Onda değişik bir şey var Nare ve ben çoktan o değişikliğe kapılmış gibiyim.”

“Ben ne diyeceğimi bilmiyorum...”

“Kalbim acıyor. Ya ona bir şey yaparsa?”

“Sanmam yapsaydı çoktan duyardık değil mi?”

“Haklısın en iyisi Poyrazı beklemek.”

Nare ayağa kalkıp tezgaha ilerlerken bitki çayı yapmaya koyuldu.

“Biraz sakinleşmeliyiz.”

Saat gece yarısına gelirken kapının açılmasıyla iki kadın korkuyla ayaklandı.

Poyraz beklediklerinin aksine sessizce kısa bir bakış atıp odasına çıkmıştı.

“Kesin bir şey oldu.”

“Sakin ol Deren. Sen odana gidip dinlen ben onunla konuşurum.”

“Emin misin?”

Nare başını sallarken titreyen bacaklarıyla odalarına çıkmıştı bile.

Kapıyı aralarken Poyrazın gömleğini çıkartarak yatağa uzandığını farketti.
Usulca kendi tarafına ilerleyip ince pikenin altına girdi.

“İyi misin?”

“Evet sadece yalnız kalmak istiyorum.”

“Sessizlik her zaman iyi gelmez. Bazen anlatıp rahatlamak gerekir.”

“Israr etme Nare.”

Poyraz bir kez bile gözlerini açıp kendisine bakmamıştı.
Neler olduğunu bilmese de anlayışla yaklaşmaya karar verdi ve sessizce sırtını döndü.
Dolu gözlerine engel olamazken konuşmasa bile kollarını beline dolayarak kendisinden güç almasını bekledi. Ancak poyraz hiçbir şey yapmamış aksine o da sırtını dönmüştü.

Nare sabah gözlerini açtığında yatakta tek olduğunu farkederek diklendi.

Ebeveyn banyosundan gelen su sesiyle ayaklanarak hızla üzerini değiştirdi.

Kışlık elbisesinin altına dizlerine kadar uzanan çizmelerini geçirdiğinde poyrazda belindeki havluyla duştan çıkmıştı.

“Günaydın.”

Kurumuş dudaklarını ıslatırken sevgilisi de aynı şekilde karşılık vermişti.

“Kahvaltı hazırlamaya iniyorum giyinip gelirsin hayatım.”

“Halletmem gereken işler var dışarıda atıştırırım.”

“Hiç mi vaktin yok? Portakal suyu sıksaydım...”

“Yok dedim Nare.”

Poyraz kapıya yaslanan kadınına bakmamaya çalışarak üzerini giyinirken onu ne kadar kırdığının farkındaydı.

On yılı aşkın intikam planı tasarlayan kardeşi, kendisini açıkça sevdiği kadınla tehdit etmişti.

Rüzgara ne kadar karşı koyarsa koysun istediğini almadan vazgeçmeyecekti ve bugün olmasa da bir gün yine karşılarına dikilecek intikam isteyecekti.

Nareyi geçmişinin izleriyle yaralayamazdı, ona sürekli kaçarak bir hayat sunmak istemiyordu.

Poyraz ilk defa savaşmak için bu kadar güçsüzdü ve yıllar önce kardeşinden aldığı hayatın bedelini nareye ödetmeyecekti.

KARANLIK PRENSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin