Nare midesine giren heyecanlı kramplarla başını poyrazın göğsünden yavaşça kaldırdı.
Güneş doğmaya başlarken tüm gece boyunca sadece iki saat uyuyabilmişti.
Ayağa kalkacakken belindeki sıkı kollarla hareket dahi edemedi.
“Poyraz.”
“Hım?”
“Lavaboya gitmem lazım.”
“Çok acil mi?”
“Hayır ama...”
“O zaman ne diye kıpırdanıyorsun?”
“Ama...”
“Uyu Nare.”
Gözlerini devirerek göğsüne tekrar gömüldüğünde bir yandan da sırıtıyordu.
Adamın siyah kazağından gelen odunsu kokusu kendi taçınlı losyonu karışırken ortaya çıkan uyumu çok sevmişti.
Sahi ne ara böylesine kapılmıştı?-
“Uyan.”
Gözlerini araladığında Azrail gibi başında dikilen adama yüzünü buruşturdu.
“Kıpırdanmama bile laf eden sen kulağımın dibinde bağırmaktan vazgeçmiyorsun.”
“Şu lanet telefonuna bak.”
Nare poyrazın anlam veremediği siniriyle telefonuna uzanıp baktığında gülümsedi.
“Marco. İtalyadan yakın bir arkadaşım.”
“Ee yani? Soru sorduğumu hatırlamıyorum.”
Kadının kaşları çatılırken omuz silkerek marcoya geri dönüş yaptı.
Telefonun başında bekliyormuş gibi anında açılırken aynada gömleğinin düğmelerini ilikleyen poyraza yandan bir bakış atarak konuştu.
“Beni aramışsın Marco.”
“Arayamaz mıyım yoksa?”
“Arayabilirsin tabiki nasıl gidiyor?”
“Bıraktığın gibi ama sensiz olmuyor.”
“Bende özledim marco.”
Poyrazla gözleri buluşurken ne olduğunu anlayamadan sırtı soğuk duvarla buluştu.
“Sana bir süprizim var.”
Marco’nun sesini bile duyamamıştı.
Poyrazın bedenini üzerinde hissederken gözlerini yumarak kurumuş dudaklarını yaladı.“Nare orada mısın?”
“B-burdayım.”
“Tanrıya şükür.”
Poyraz burnunu kızın saçlarına gömerken mest olmuş bir şekilde kokuyu içine çekti.
Ardından saçlarını bir omzunda toplayarak açıkta kalan boyuna öpücükler bırakmaya başladı.Narenin dizleri bedenini taşıyamazken zorlukla toparlanmaya çalıştı.
“Sesin tam gelmedi marco.”
“Sana bir süprizim var diyordum.”
Yaramaz büyük eller bele inerken Nare hangisine şaşıracağını bilememişti.
“Ne süprizi?”
“Bilet aldım yarın İstanbul’a uçuyorum.”
Poyrazın yüzü sinirle gerilirken başını kaldırarak merakla kızın ne diyeceğini bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK PRENS
Romansa"Hanımefendi! Hey... ??" Uzanmaya çalışırken kolunun acısıyla inledi ve kadife kırmızısı zarfı yırttı genç adam. Costa büyük salonundaki resim sergisine davetlisiniz. Saat: 21:00 ~Rosa Bianchi _______ Poyraz Giray. Onun için hangi tanım uygundu...