KARANLIK PRENS

48.Bölüm: Evine Dönmelisin

Finale son kala❤
Lütfen yorum yapmayı unutmayın.
Bizim için çok önemli.
Sizi seviyoruzzzzzzzzzz.
Iyi okumalar😍💖

Zeynep ve Dilara

"Başın sağ olsun Murat ne diyeceğimi bilmiyorum. Bende sadece kendi acım var sanıyorum bir ay boyunca seni darlayıp durdum."

"Başımız sağ olsun. Ayrıca bir ay boyunca yanında olmaktan ne kadar keyif aldığımı bilemezsin."

Deren bu cümleye ister istemez gülümsedi. Kendini gerçek bir dost kazanmış gibi hissediyordu.

"Sence Nare, Poyraz'ı öldürdü mü? Sesleri kesildi gibi."

"Ses gelmediğine göre bakışları ile Poyraz'ı paramparça etmiş olabilir. O kadar ters bakıyor ki bazen Nare'den korkuyorum."

Deren dayanamayıp kahkaha attı.

"Aslında pısırığın tekiydi. Ama çok şey yaşadı. Ailesini bile göremiyor."

"Sahi mi? Neden ona bir süpriz yapmıyoruz?"

"Nasıl yani?" Deren heycanlı bakışlarını Murat'a diktiğinde genç adam gülümsedi.

"Ailesini buraya çağırabiliriz. Torun haberini aldıklarında çok mutlu olurlar."

"Hayallerini yıkmak istemem Murat, ama Nare'nin ailesi Rizeli."

Murat şaşkın bakışlarla güzel kadına bakmaya devam etti.

"Nolmuş yani?"

"Yanisi Poyraz zaten ölümden yeni döndü, Nare'nin babası topuğuna sıkarsa geriye pek canı kalmaz."

Murat, gülerken kendine engel olamayıp Deren'in koluna hafifçe vurdu.

"Komik kızsın."

Deren ise bu tarz hareketlerden pek anlamadığı için aynı şekilde Murata vurdu.

Genç adam salıncakta tökezlediğinde Deren utançla kızardı.

"Afedersin, refleks."

*

Dörtlü sipariş ettikleri çorbalarını orta sehpayı işgal edip içerken Nare'nin gözleri alev gibi buharlar çıkaran çorbayı kaşık kaşık içen Poyrazdaydı.

Kendine engel olamadan adamın elinden kaşığı alıp çatalı verdi.

"Biraz salata ye. Çorba soğuyunca söylerim."

Poyraz, Nare'nin hareketi ile erirken şapşal bir şekilde gülümsedi. Ardından cesaretle Nare'nin kulağına eğildi.

"Beni çok özledin ve acı çekmeme dayanamıyorsun değil mi?"

"Sen acı çekmiyorsun, ama seni böyle görünce benim boğazlarım acıyor. Her zamanki gibi yani, sen yapıyorsun bense acı çekiyorum."

Murat, Nare'nin cümlesini alkışlarken Deren'de gülümsedi.

"Havadaki kokuyu alıyor musunuz?"

"Ne kokusu kardeşim?" Poyraz, havayı koklayan Deren'e bakarken genç kadın gülümsedi.

"Kin ve nefret kokusu? Sanırım o taraftan geliyor."

Deren ve Murat saçma espirilerine gülerken Poyraz sinir olmuş bir ifadeyle salatasını yemeye devam etti.

Yemek bitiminde iki erkek masayı toplamış, Nare ve Deren'de televizyon başına geçmişti.

"Ne izliyoruz hanımlar?"

İkı erkek koltuğa kendini atınca Nare göz devirdi.

"Kaba olmak istemem ama gitmeniz için kovulmanız mı gerekiyor?"

İki erkek birbirine bakıp cevabı düşünürken Nare çalan telefonunu eline aldı.

Annesi görüntülü arıyordu.

"Sesinizi kesin. Tamam mı?" Deren iki erkeği tembihleyip Nare'ye yanaştı.

"Annecim."

"Güzel kızlarım. Nasılsınız? İstanbul'a alıştınız mı?"

Poyraz ekrana bakmamak için kendini zor tutuyordu. Sevdiği kadının ailesini çok merak ediyordu. Onlar hakkında çok az şey biliyordu.

Nare hakkında çok az şey biliyordu. Fazlasını bilmek ve sevdiği kadın ile zaman geçirmek istiyordu.

"Alıştık annecim. Gayet iyiyiz."

"Yarın baban ve halanla oraya geliyoruz. Seni çok özledik. Hem Deren ile tanışırız. Aylardır seni görmüyoruz. Çok özledik."

Iki kadın birbirine telaşla bakarken Deren gülümsedi.

"Tabiki gelin, burda çok odamız var."

"Halan soruyo bak, Nare ne zaman evlenicek diye. Evlende buraya geri dön. Olmaz mı?"

Poyraz bakışlarının buluştuğu Nare'ye göz kırptı ve ben hazırım diyerek fısıldadı.

"Bunları geldiğinde konuşuruz. Seni seviyorum anne."

"Yarın akşam üstü orda oluruz. Görüşürüz kızım."

*

"Evet bir plana ihtiyacımız var. Bak Nare, Poyraz'a kızgın olsanda üç aylık hamilesin ve bunu en fazla bir iki ay daha saklayabilirsin. Türkiyede olduğunu biliyorlar. Bunu daha fazla gizli tutamazsın."

Nare korkuyla duvara bakıyordu.

"Annem beni öldürsün mü yani?"

"Aslında sesi çok sevgi doluydu."

"Bence onlar ile Poyraz'ı tanıştır. Bizde burda oluruz. Evlenmek istediğini söyle gitsin."

"Deren Haklı. Ne kadar erken evlenirseniz o kadar iyi."

"Ne saçmalamıyorsunuz siz?"

"Ne? Hamile olduğunu söylemektense evlenmeniz daha iyi."

Murat, Deren'i tam gaz savunurken Nare Poyraz'a baktı.

Poyraz, gerçek bir yavru kedi gibi kendisine bakıyordu.

"Sen ne diyorsun?"

Poyraz sevdiği kadının kendisine fikrini sorması ile havalara uçacağını hissetti.

Nare'nin uzun beyaz gömleğinin düğmelerini açmak, saçlarını topuz yapıp ve boynuna minik öpücükler kondurmak istiyordu.

"Bende bir kız babası olmak üzereyim ve yaptığımızın ne kadar yanlış olduğunu fark ettim. Eğer kızım bir gün gelip bana hamile kaldığını söylerse o adamı öldürebilirim."

Murat cani dercesine arkadaşına bakarken Poyraz devam etti.

"En mantıklısı bizi tanıştırman ve ailen ile eve dönmen."

"Eve dönmem mi?" Nare bir anda dolan gözlerini Poyraz'a dikti. Fazla mı ileri gitmişti. Poyraz kendisinde vaz mı geçiyordu?

"Evet evine dönmelisin."