39.Bölüm: Girayların Hesaplaşması

1.9K 82 4
                                    

*

“Nare! İyi misin?!”

Nare yumduğu gözlerini açıp Poyraza bakarken kaşları istemsizce çatılmıştı.

Omzundaki sıyrığın acısını bir anlığına unutarak sergide öylece bırakılmanın hesabını sormak istiyordu.
Kalbi hala kırıktı.

Ağzını açacakken gözleri arkaya kaydı.
Sun yeon delici bakışlarla kendilerini izlerken zorlada olsa gülümsemeye çalıştı.

Bu kadının ağzına laf vereceğine ölmeyi tercih ederdi. Hesap sorma işini erteleyebilirdi.

“İyiyim sevgilim merak etme.”

Poyraz ikna olmamış gibi genç kızı bir çırpıda kucaklamıştı.

“Böyle olmaz hastaneye gidiyoruz kıytırık bir kliniğin sargısıyla olmaz.”

“Kurşun sadece sıyırdı hayatım gerçekten iyiyim.”

Genç adam art arda gelen güzel hitap cümleleriyle istemsizce dudaklarını yukarı kıvırdı. Ancak az önce öğrendiği acı gerçekleri hatırlayınca tekrar ifadesizleşti.

“Bir şey mi oldu?”

Poyrazdaki değişikliği farketmemek için aptal olmak lazımdı.

“Eve dönmemiz gerekiyor iyi olduğuna emin misin?”

“İyiyimde neden dönüyoruz?”

“Bir orospu çocuğundan hesap soracağız.”

“Anlamıyorum...”

“Daha fazla soru sorma Nare.”

Nare kaşlarını çatarken poyraz kendisini yere indirmişti.

“En azından eşyalarımı toplasaydım.”

“Onlar çoktan arabaya yüklendi merak etme.”

Sormak istediği milyon tane soru içinde kalırken sessizce adamın tüm sinirine rağmen kendisini nazikçe çekiştirmesine izin verdi.

Dönüş, gidişe göre daha kısa sürerken akşam olmadan eve varmışlardı.
Yol boyunca doğru düzgün konuşmamış ve sadece ihtiyaç molası vermişlerdi.

Arabadaki tek ses olan radyo hızla kapanırken Poyraz koşturarak eve girdi.
Nare ise korkuyla sevgilisine yetişirken sargısından taşan bir kaç damla kanla yüzünü buruşturdu.
Şimdi hiç sırası değildi.

“Neredesin lan şerefsiz!”

“N-neler oluyor Poyraz?”

“Marco denen iti arıyorum!”

“Sakin ol belli ki Derenle dışarıdalar.”

Nare poyrazi ilk defa bu kadar sinirli görüyordu korkudan ne yapacağını bilemezken Poyraz bir kaç korumaların yakasına yapıştı.

“Nerede lan onlar?!”

“Evde değiller mi abi?”

“Bana mı soruyorsunuz lan?! Her yere bakın Marco denen herifi karşıma getirin yoksa cezanızı kendi ellerimle keserim!”

“Dur artık! Onların bir suçu yok, bütün gün orada dikiliyorlar giren çıkan olsa görürlerdi!”

“Polyanacı tavrını daha sonraya sakla olur mu Nare, şimdi hiç sırası değil.”

“O zaman olanları banada anlat! Marco seni bu kadar kızdıracak ne yapmış olabilir?! Şu haline bak seni tanıyamıyorum...”

“Benim için bir şey yapmak istiyorsan Dereni ara. Daha sonra olanları anlatırım.”

KARANLIK PRENSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin