~Nare, Sofya ve Maria ile taksiden indiğinde onları kapıda karşılayan Marco elindeki şemsiyeyi açıp, Nare'nin ıslanmasını engelledi.
Sofya ve Maria onların bu hallerine kıkırdarken Nare utangaç bir şekilde gülümsedi.
"Çok güzel olmuşsun Rosa."
"Teşekkür ederim Marco." Büyük binaya girdiklerinde Marco şemsiyeyi kapatmış ve Nare konuşmasına fırsat vermeden genç adamı kızlarla bırakıp Bay Luca'yı aramaya koyulmuştu.
Luca'yı çok geçmeden bir kaç çalışanı, resmi bir milimetre yamuk astıkları için azarlarken bulmuştu.
"Oh, Rosa. Bende seni arıyordum. Çizdiğin son resim. Gerçekten ne demeliyim bilmiyorum."
"O kadar mı kötü? Hemen yeni bir tane çizebilirim, yada bilmiyorum ne yapmam gerekirse..."
"Hayır Rosa, bayıldım. Kelimenin tam anlamıyla hayal gücüne aşık oldum diyebilirim."
Nare mutluluktan zıplamamak için kendini tuttu.
"Teşekkür ederim bay Luca. Böyle düşünmeniz beni çok mutlu etti."
"Bu buradaki son sergin değil mi?" Nare hüzünle baş sallarken adam gülümsedi.
"Sorun değil, ülkendede iyi işler çıkarmaya devam et ve beni gururlandır." Nare, duygu seliyle yaşlı öğretmenine sarıldığında Luca şaşırsada karşılık verdi.
"Hadi şimdi git ve yerini al."
~
"Sergi mi, cidden mi Poyraz?" Deren elindeki kırmızı davetiyeye bakarken Poyraz gülümsedi.
"Sanata olan ilgimi bilirsin."
"Ben daha çok kadınlara olan ilgini biliyorum." Deren göz devirirken Poyraz güldü.
"Moralimi seninle bozmak istemiyorum Deren. Paramı aldım ve mutluyum. Ayrıca yarınki uçuşa kadar bir kaç güzel anı biriktirmek istiyorum. Bu suç mu?"
"Hayır değil Poyraz. Sıkıldığım an orayı terk ederim. Şimdiden söylüyorum."
"Üzerindeki kıyafetlere bakılırsa, sende heycanlısın."
"Ne demezsin."
Poyraz görkemli binanın önünde durduğunda Deren şemsiyesini açıp Poyraz'ı yağmurdan korudu.
"Beni çok düşünüyorsun."
"Seni her zaman düşündüğümü biliyorsun."
Içeri geçtiklerinde Poyraz karşılamadaki kıza davetiyeyi uzattı.
Sarışın kız gülümseyip onları içeri aldı. Girdikleri anda herkes bu uzun boylu yakışıklı adamı ve koluna girmiş kusursuz kadını incelemeye başlamıştı bile.
"Sanırım biraz erken geldik." Poyraz güldü.
"Böyle yerler pek kalabalık olmaz. Şarap ister misin?"
Deren başıyla onaylandığında Poyraz gezinen garsondan iki şarap istedi.
Deren şarabını yudumlarken yorulup bir köşeye oturmuş Poyraz'da merakla eserleri izlemeye başlamıştı.
Bir kaç tane ucuz eser alıp, Türkiyede bunları euro üzerinden daha pahalıya satabilirdi.
Sonuçta zenginlere bunları mezardan çıkıp Picasso çizdi dese bile inandırırdı. Çünkü Poyraz insalar için paraya ihtiyacı olmayan zengin bir pilottan ibaretti ve çok güvenilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK PRENS
Romance"Hanımefendi! Hey... ??" Uzanmaya çalışırken kolunun acısıyla inledi ve kadife kırmızısı zarfı yırttı genç adam. Costa büyük salonundaki resim sergisine davetlisiniz. Saat: 21:00 ~Rosa Bianchi _______ Poyraz Giray. Onun için hangi tanım uygundu...