KARANLIK PRENS

34.Bölüm: Zevkle Sarılı Vücutlar

Tadaaa💙 uzunn bir bölüm olması için uğraştık. Yorum ve yıldızlamayı unutmayın 💜 iyi okumalarrrrr❤

Dilara ve Zeynep

*

Yemekleri geldiğinde Nare iştahla çorbasına limon sıktı. Poyraz'da kadından görüp çorbasına limon sıkarken Nare büyük pencereyi açtı.

Akşam rüzgarında yemek yemeyi severdi. Poyraz yemek için kaşığı doldurduğunda Nare hızla adamın dudaklarına giden kaşığı eliyle durdurdu.

“Hissetmiyor olmanı anlıyorum ama çorbanın dumanlarınıda mı görmüyorsun?"

Poyraz kendine gülerken genç kadın çorbanın sıcaklığına baktı.

“Çok yavaş iç, çok sıcak."

"Tamam öyle yapacağım."

Poyraz Nare'yi dinleyip yavaşça çorbasını içerken genç kadın yavaşça bu yakışıklı yüzü izledi. Her bir detayı atalamadan aklına kazıdı. Kabullenmişti. Poyraz Giray ömründe gördüğü en yakışıklı yüzdü.

"Yeterince yavaş içebiliyor muyum?"

Eli çenesindeki kadın adamın güzel yüzüne öyle dalmıştı ki ne dediğinin bile farkında değildi.

"E.efendim?"

"Beni dinlemiyor musun?"
Genç kadın utanarak yemeğine devam ettiğinde Poyraz ayağa kalkıp viskileri doldurmuştu.

“Ben doydum içki içmeye geçiyorum."

“Doydun mu?"
Oysa kendi daha yeni başlamış sayılırdı.

"Şey, bende doydum."
Diye yalan söyledi.

"Seni bir çorbayla doyurmak mümkün mü? Bana yetişmek için yemeğinden geri kalma lütfen. İşlerimi hallederken seni bekleyeceğim."

Poyraz gülümseyip ayağa kalktığı anda genç kadın adamın elini tutarak ayağa kalktı.

“Benimle ilgilen."

Poyraz şaşkına dönmüş bir ifade ile genç kadına baktı. İlk defa ondan böyle bir şey duyuyordu.

"Anlamadım?"

Nare kollarını adama sarıp başını göğsüne yasladı.
Poyrazda ellerini ince bele dolarken kendini sarhoş eden kokuyu içine çekti.

“Benimle ilgilen. Bu gece sadece benimle ilgilen istiyorum."

Poyraz Nare’nin tutkulu bakışlarına daha fazla dayanamayarak aralarındaki mesafeyi kapattı ve yüzünü avuçlarının arasına aldı.

“Zevkle.”

Nare aralarındaki çekimi ilk defa bu kadar kuvvetli hissediyordu.
Ve bu diğer çekimlerinden kesinlikle farklıydı.

Poyrazda aynı şekilde düşünüyor olmalıydı ki genizden çıkan sesiyle konuştu.

“İlk defa birisini bu kadar istiyorum.”

“O zaman ne bekliyorsun?”

Kendinden hiç beklemediği bir cümleydi.

Poyrazın dudakları yukarı kıvrılırken hafifçe eğilerek burnuna bir öpücük kondurdu.
Ardından güzel gamzesine ve kıpkırmızı dudaklara...

Dünyanın en lezzetli şeyiymiş gibi kadının dudaklarını emerken dillerini buluşturmuş ve öpüşmeleri daha da alevlenmişti.

Nazikçe ince belinden tutup kaldırdığında Nare de bacaklarını beline dolamıştı.