Nare yeni eşyalara göz ucuyla bakarken Deren kendini temizliğe vermişti."Beni vuran kadınla aynı evde yaşayacağımı söyleseler onlara asla inanmazdım." Deren çektiği koltuğu bırakıp Nare'ye döndü.
"Doğru söze ne denir?"
"Bu arada yiğenimi öldürmeye mi çalışıyorsun? Temizlikçi tutacağımı söylemiştim."
"O halde elini çabuk tut gelin. Görümcen tek bir toz bile görmek istemiyor."
Nare gülmemek için kendini tuttu. Poyraz aklına gelincede kalbi yine özlemle doldu. Özlemini hiç bir şey bastıramıyordu.
"Sana göstermem gereken bir şey var."
Deren'in bakışları ciddileştiğinde Nare yanına gelip Marco, Poyraz ve Deren'in bulunduğu çocukluk fotoğrafını eline verdi.
"Kızlar Marco'nun evini toparlamış. Onlar gerçeği bilmiyorlar ve bana verdiler. Bu sana ne hissetirir bilmiyorum ama."
Deren gözünden akan yaşı hızla sildi.
"Ikı kardeşin arasına girmiş bir orospu gibi hissettirir. Eğer ben o silahla bir çalışanı vurmasaydım ve suçu Marco'ya atmasaydım Marco intikam ateşiyle yanmazdı. En kötüsüde ne biliyor musun?"
Nare başını iki yana salladı.
"Ben Marco'ya suç atmasaydım o yinede bunu üstlenirdi. İkisinede ihanet ettim."
Nare kendini sıkıp, arkadaşına sarıldı. Belkide resmi saklamalıydı.
"Bu evde ağlamayı yasaklıyorum tamam mı? İtalyadayız, hava güzel ve biz genç iki anneyiz. Mutlu olacağız. Bebeklerimiz için."
Deren aynı şekilde gülümsemeye çalıştı.
"Bebeklerimiz için."
*
Barın yüksek sesli müziği duvarları resmen hareket ettirirken Murat iki içki söyledi.
"Keyfin yerinde gibi Murat Korkmaz."
"Aslında pek değil, şu hatunları yanımıza çağırırsam daha iyi olacağım."
Murat iki sarışın kıza gülümsediğinde Poyraz göz devirdi.
"Doktorların daha erken kafayı yediğini biliyordum ama sen fazla hızlısın."
"Sıradan insanların doktoru olsaydım kafam rahat olurdu, ömrüm senin gibi kaçıkların götünü toplamakla geçti."
"Nare'yi arasana." Poyraz yine dayanamamıştı. Bu ani isteği karşısında Murat gülümsedi.
"Neden bunu yapayım?"
Poyraz telefonunu alıp DJ'e müziği kısmasını söyledikten sonra Murat'a sabırsız bakışlar attı.
"Göründüğün kadar hissiz birisi değilmişsin."
Murat telefonunu çıkarıp hapörlere aldığında Poyraz'ın kalbi uzun zaman sonra heycanla attı.
Kendisine çorba içiren, gözlerine aşkla bakan ve yumuşacık dudakları olan o muhteşem kadını özlüyordu. Hemde çok özlüyordu.
"Alo?" Nare'nin sesini duyduğunda kan damarlarında hızla gezinmeye başlamıştı.
"Merhaba Nare, ben Murat. Umarım rahatsız etmiyorum."
"H.hayır. Bir sorun mu var?"
"Sadece bir şeye ihtiyacın olup olmadığını gerçekten merak ediyorum. Sen arkadaşımın değerlisiydin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK PRENS
Roman d'amour"Hanımefendi! Hey... ??" Uzanmaya çalışırken kolunun acısıyla inledi ve kadife kırmızısı zarfı yırttı genç adam. Costa büyük salonundaki resim sergisine davetlisiniz. Saat: 21:00 ~Rosa Bianchi _______ Poyraz Giray. Onun için hangi tanım uygundu...