(32) Deniz kokusu
Artık ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilmiyordum. Kafamı karıştıran şeylerin cevabını bile öğrenmek için ona soramıyordum. Güvenmek istiyordum ama, buna o kızın dedikleri engel oluyor ve beni şüpheye düşürtüyordu. İster istemez...
Dediklerini tekrar okudum. Ve tekrar tekrar yazdım. Âmâ görüldü atmak dan başka hiç bir şey yapmadı. Bu beni sinirlendir iken telefonun kilidini hışımla kapattım. Biliyordum inanmamam gerekiyordu. Çünkü Simanın başın dan beri gözü Yiğitdeydi. Iftira da atmış olabilirdi. Ama içime bir kere kurt düşmüştü bile. Bizimkiler tabuya devam ederler iken ben tamamen onlar dan bağımsız bir şekildeydim. Bu konunun tekrar açılmamak üzere kapanması için Sima ile adam akıllı konuşmam gerekiyordu. Tabi Sima ile ne kadar adam akıllı konuşabilecek isem. Elimin üzerin de bir el hissetmem ile o ele baktım. Parmaklarını parmak aralarım dan geçirip tuttu.
Gözlerimi gözlerine çıkardığım da anlamazca bana bakıyordu. "Iyimisin?"diye sorması ile kafamı evet dercesine sallayıp yavaşca elimi çektim. Bu yaptığım ile affallasa da sorgulamayıp bakışlarını ben den çekti. "Ben bir tuvalete gideyim. Siz devam edin."demem ile onlar dan onaylar sesler çıkınca ben ayağa kalkım ve kimseye bakma dan odadan çıkıp uzaklaştım. Direk banyoya girdim. Suyu açıp,aynaya baktım. Yüzüm ter damlacıkları vardı. Suyu yüzüme vurdum. Simayı illaki yarın okul da görecektim. Ve sorularımı cevapsız bırakmasına müsade etmeyecektim bu sefer. O sıra da telefonumun titreşmesi ile arka cebim den telefonu çıkardım. Sima dan gelmesi için dua eder iken hiç beklemediğim bir şey gördüm.Karaca.Yagız ,sizi takip etmek istiyor.
Gizli hesaptı. Belki de o değildi. Ama oda olabilirdi. İsteği kabul edip etmemek arasındaydım. En sonun da geri çevirdim. Abim ile kavgalı olan biri ile takipleşmem olmazdı da zaten. Tam kapatacak iken bir kez daha istek attı. Göz devirdim. Kabul ettim. Cidden bir de bununla uğraşmak istemiyordum. Telefonu kapatıp,arka cebime koydum. Ve son kez aynaya bakıp banyo dan çıktım. Içeriye girdiğim de Can bir şeylere itiraz ediyordu."Yasaklı kelime falan söylemedim. Siz yanlış duymuşsunuzdur! Soneriko sen bir şey söyle."demesi ile Soner abi yastığı Can'a attı. Can da hemen tuttu. "Soneriko ne lan. Hem kusura bakma. Taraf tutmuyorum. Ve sen yasaklı kelime söyledin."demesi ile Can Soner abinin ona attığı yastığı ona geri attı."Hayin Soner. Sana güvenmiştim."
"Ben senin babanın oğlu muyum?"dediğin de Can yüzünü buruşturdu. "İyi ki de değilsin."
Ben Yiğit'in yanına geçer iken,oda beni süzmüştü. "Iyi misin güzelim? Halsiz gibisin."demesi ile omuz silktim."Çok iyiyim."diye iğneleyici bir şekil de konuştuğum da o anlam veremez bir şekil de bana bakmıştı. "Kötü görünüyorsun ama! Emin misin?"deyip elini alnıma koydu. Geri çekildim."İyiyim dedim ya! Zorlama."dedim tesleyerek.
Ben de bir şeyler olduğunu tabiki de anlamıştı.
"Sessiz sinema oynayalım mıı?"dedi heves ile Güneş."Sen dediğin için oynamayalım."diyerek atladı Can."Sen oynamazsan oynama. Biz oynarız."dediğin de Melek abla da onu onaylamıştı."Siz oynayın ben eve gidiyorum."demem ile Yiğit'in kaşlarının çatıldığını gördüm."Neden bu kadar erken?"dedi merakla. Omuz silktim. "Yarın olmadığım sınavlar ile beraber peş peşe sınavlar olacağım. Erken uyumam gerek. Zaten de yorgunum."dedim bakışlarımı ondan kaçırır iken."Madem sınav var. Tamam."diyen Yiğit ile bir şey demeyip, Yusuf abime baktım."Abi sen geliyor musun?"diye sordum. Önce Zeynep'e baktı. Sonra bana baktı. "Ben biraz daha kalayım. Can ile gelirim."demesi ile tamam dercesine kafamı sallayıp ayağa kalktım. Benimle aynı zaman da Zeynep de kalkarken Yiğit onu durdurdu."Sen dur ben uğurlarım."deyip ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Kokusu - Mahalle (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Abimlerle okey oynamak için geldiğini sanıyordum."demem ile sırıtmasına devam ederek hayır dercesine kafasını salladı."Sence bende buraya sadece okey oynamak için gelmiş bir tip mi var?" "Evet."diyerek dalga geçip güldüğümde bakışları dudaklarıma i...