(30) Deniz Kokusu
"Bizim evimiz."
Dediği şey gülümsememe neden olurken,onun bakışları yüzüm de geziyordu. Burası bizim evimiz mi olacaktı gerçekten? "Çok şükür gülümsedin."dedi elini yanağıma koyarken. Gülümsemem,aklıma gelenler ile yavaş yavaş silindi, Sima'nın dedikleri aklıma gelirken gözlerimi ondan kaçırdım. Ondan yavaşça uzaklaştım. Ve sırt çantamı köşeye bıraktım. Sanırım bir kanıt olmadan bunu Yiğit ile konuşmak hiç ve hiç iyi olmayacaktı. Sadece huzurumuz bozulacaktı. Etrafa baktım. Içerisi bom boştu. Muhtemelen eşyalar sonra dan halledilecekti. Yukarıyı merak eden kısmımı bastırdım. "Bu kadarına..."deyip yutkundum. "Gerek var mıydı?"
"Saçmalama Deniz."dedi tekrar bana yaklaşır iken. "Burası bizim yuvamız olacak. Tabiki en iyisi olacak."diye de devam etti. Onunla evlenecek olup bu evde sadece onunla yanlız!yaşamak beni heyecanlandırıyordu. Hatta heyecan dan daha ötesiydi. Bilemiyordum."Bunlar için çok erken değil mi? Yani üniversite bitimin den sonra evlenecektik."demem ile kaşları çatıldı. "Erkene alabiliriz. Sonuçta o zaman istemiyordun. Bizimkilerin erkene almamız da bir şey diyeceğini sanmıyorum."demesi ile yutkundum. Evlenmek isteyen biri asla olmamıştım. Heleki erken yaşta hiç istememiştim. Ama bu farklıydı. Evliliğe olan ön yargım azalmıştı."Bilmiyorum."diye mırıldandım. Cidden bilmiyordum. Onu seviyordum. Ama evlenmek için çok da hazır hissetmiyordum."Evlenmek için erken değil mi? Daha sınava falan gireceğim."demem ile yüz ifadesi değişti. Yüzü tamamen hayal kırıklığını almıştı."Seni bu konu da zorlayamam. Ama ne kadar nişanlı kalabiliriz?"diye sordu. Sesinden de anlaşıldığı gibi hayal kırıklığına uğramıştı. Ama beni de anlamasını bekliyordum. Evlilik bir çok yükü de beraberin de getiriyordu. Hazır mıydık? Hazır mıydım? Tam bir şey demek için azımı aralamıştım ki arkasını dönüp ilerledi. "Neyse o konuyu sonra konuşuruz."demesi ile bir şey demedim. En azından üniversiteyi kazandığım zaman olabilirdi. Evli olup da okul okuyan bir çok insan tanıyıp görmüştüm. Onun peşinden gittiğim de kendimizi mutfak da buldum. Mutfak büyük bir şekildeydi. Siyah tezgah ve siyah mutfak dolapları vardı. Arka bahçenin kapısı mutfakdaydı. Arka bahçeye biran önce girmek istiyordum. Oraya çok güzel şeyler ekilirdi. Bu fikir beni heyecanlandırırken Yiğit de baktım. Oda bana bakıyordu. "Direk bahçeye çıksak? Orayı daha çok merak ediyorum."demem ile bakışları benle bahçe kapısın da gelip gitti."Ama ben direk yatak odasını merak edeceğini düşünmüştüm."
demesi ile yanaklarım kıp kırmızı olunca utanç ile gözlerimi kapattım. Her halta beni utandırıyordu. Ve bu cidden hoş değildi. Yüzümün aldığı şekli keyif ile izleyip sırıtırken aklıma gelen ile ben daha çok sırıttım. "Hayır. Benim bahçeyi daha çok merak etmemin sebebi bir köpek kulubesinin olup olmadığına bakmak istememdi. Anlaşılan seni orada uyutacağım çoğu gece."demem ile bana öylemi dercesine baktı."Kaşınıyorsun Deniz hanım!"demesi ile omuz silktim. "Evet kaşınıyorum. Ne yaparsın?"dedim dalga geçercesine. "Evde yalnızız. Hatırlatırım."deyip göz kırptı. Yutkundum. "Hiç bir şey de yapamazsın."deyip ondan bir kaç adım uzaklaştım. Koşsam etek buna engel olacaktı. Göz devirdim. Keşke önce eve gidip üzerimi değiştirseydim."Yakalarsam hiç iyi olmaz ama."demesi ile alt dudağımı ısırdım. Aklınca benimle eğleniyordu.
Bir kaç adım daha uzaklaştım. Az önce evlilik konusu yüzünden trip atan adam gitmişti. Yerine başka birisi gelmişti."Bilerek mi yapıyorsun?"diye sordu."Neyi? Gene ne yaptım?"demem ile bakışları dudaklarıma indiğim de sesli bir şekil de yutkundum. "Dudaklarını..."deyip bir adım attı bana doğru. "Isırma!" Onun böyle demesin den dolayı sanırım psikolojiken dudaklarımı ısırdığım da kendimi kapı ile onun arasın da buldum. Ne ara bu konuma geldiğimizi anlamaz iken o bakışlarını bir gözlerime çıkarıyor bir de dudaklarıma indiriyordu."Hadi kaç bakalım bu sefer."dedi dalga geçercesine."Tamam."deyip eğildim ve kolunun altın dan çıktım gülerek. Bunu beklemiyor olacak ki ben daha kaçamadan tekrar beni kıstırdı."Ne ceza versem acaba sana?"diye sordu. Kendi kendine düşündü."Aslında bu sana ödül yerine ceza olacak ama olsun bu seferlik."deyip ben daha az önce söylediklerini bile algılamadan dudaklarını dudaklarım ile buluşturdu. Onun yavaş yavaş öpmesi ile önce biraz dumura uğramış gibi olsam da toparlandım. Kalbimin hızı çok fazlaydı. Duracak gibiydi hatta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Kokusu - Mahalle (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Abimlerle okey oynamak için geldiğini sanıyordum."demem ile sırıtmasına devam ederek hayır dercesine kafasını salladı."Sence bende buraya sadece okey oynamak için gelmiş bir tip mi var?" "Evet."diyerek dalga geçip güldüğümde bakışları dudaklarıma i...