(24) Deniz Kokusu
Bakışları şaşkınlığa uğradığında dudaklarımı ısırdım. Az önce itiraf etmiştim. Üstelik kendime bile yeni itiraf etmişken. Gözlerini gözlerim den çekmedi. O kadar güzel bakıyordu ki,gözlerimi gözlerinden kaçıramayacağım kadar güzellerdi. Adamın gözlerinin şimdi güzel olduğunu söylemem de ayrı bir trajediydi resmen.
"Yanlış mı duydum?"
"Beni sevdiğinimi söyledin sen?"dedi inanamayan sesiyle.
Bende inanamıyordum bende. Gözlerimi ondan kaçırdım."Doğru duydun. "dedim zar zor çıkan sesimle. Bunu hangi cesaret ile söylemiştim bilmiyordum. Bunu dememin ardından yüzümü elleri arasına aldı. Ve elmacık kemiğim üzerinde ufak okşar dokunuşlar yaptı. "Hâlâ inanamıyorum lan." Kıpkırmızı olduğuma emindim."İnanma."diye dalga geçtim. Bu anda bile dalga geçme potansiyelindeydim.
Beni kolları arasına alıp başımdan öptü.
"Peki sen. Sen beni gerçekten seviyor musun?"diye sormam ile gözlerini kapattı. Onun duygularından emin olmak istiyordum. Kaan da ki gibi olmak istemiyordum. Kaan beni sevdiğini iddia etse de sonuçta ben bir ara karşılıksız aşk yaşamıştım. Biliyorum sorduğum soru saçma gelebilirdi ama emin olmak ve bir kez daha ondan duymak istiyordum duygularını hislerini.Gözlerimin içine dikti kahve gözlerini. "Ben senin çocuksu gülüşlerini bakışlarında gizlediğin okyanus dalgası maviyi sevdim Denizim. Ben senin bakışında gizlediğin masumluğu sevdim. Ben de seni çok seviyorum güzelim. Bunu dilim ile anlatamam. Bana güvenip bu aşka beraber göğüs gerersek ikimiz de hissettiğimiz duyguları anlayabiliriz güzelim."dediği şey o kadar anlamlıydı ki gülümsedim.
Başımdan bir kez daha öptü. Böyle yapması beni heyecanlandırır iken geri çekildim. Onunla, böyle şeylere alışık değildim.
"Seviyorum dedim diye hemen şımarmasan mı?"Bir şey demeyince de iyice tepeme çıkıyordu. "Tamam tamam."dedi. Mutluluğu sesine yansıyordu."Gitsen mi artık?"diye sordum. Cidden bu kadar heyecanın dozu benim için çok ve çok fazlaydı. Bir de bunun gece uyuyamaması vardı. Sabaha kadar heyecan ile düşünüp duracaktım bu konuyu.
Olumsuz anlamda kafasını salladı. "Ben daha mutluluğumu atlatamamışken sen bana git diyorsun." Sanki ben heyecanımı çok atlattım be Yiğit."Geçen seferki gibi abim gelirse karışmam."Demem ile omuz silkti. "Karışma. Nişanlım değil misin?" Nişanlı olsak da hiçbir bir şey değişmezdi. "Hiç bir şeyde yapamazlar."diye devam etti. Doğru hiçbir şey!yapamazlar.
"Burda kalıp ne yapmamızı bekliyorsun anlamadım."diye sordum.
"Bilmem."dedi sırıtarak. "Ne yapmamızı istersin?"Gözlerimi kapattım. Aklı cidden fesatlıkdan başka bir işe yaramıyordu. "Cidden git buradan."dedim utanç için de.Normal de utanmayan ben şimdi onun dediklerine utanıyordum."Tamam gideceğim. Ama bir öpücük ver."dedi dudağını gösterip piçimsi ifade ile sırıtarak."Hayır vermiyorum öpücük falan. İyi alıştın."
"Tamam gidiyorum. Ama benden kurtulamayacaksın."
O kesindi zaten. Resmen çocuk gibi atışıyorduk. Bizim ilişkimiz asla normal bir ilişki olmayacaktı. O şimdi den belliydi. "Bari yanaktan öp. Öyle gideyim."demesiyle gözlerimi devirdim.
Pes ederek ona yaklaştım. Ve yanağına yaklaştım. Dudaklarım yanağına deydiğinde hızla geri çekildim. Dudaklarım sakallarına değdiği için gıdıklanmıştı. "Dudak olsaydı daha iyi olurdu da neyse."
***
Sabah uyuşuk uyuşuk uyandım. Ayağa kalktım. Dün bir rüya görmüştüm. Yiğit'e itiraf etmiştim. Bir de beni öpmek istemişti gene. Rüyamda bile arsız. Bir dakika bir dakika.
Gerçekti. Dün ona itiraf etmiştim. Kalbim hızlanmaya başladı. İstemsizce gülümsedim. Onunla artık neydik? Sırıtarak banyoya girdim. Aynı yüz ifadesi ile elimi yüzümü soğuk su ile yıkamaya başladım. Midem de inanılmaz bir şey vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Kokusu - Mahalle (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Abimlerle okey oynamak için geldiğini sanıyordum."demem ile sırıtmasına devam ederek hayır dercesine kafasını salladı."Sence bende buraya sadece okey oynamak için gelmiş bir tip mi var?" "Evet."diyerek dalga geçip güldüğümde bakışları dudaklarıma i...