(45) Deniz Kokusu
Medya Yağız
Aradan üç hafta geçmişti. Günler su gibi akıp gidiyordu. Saat gecenin kaçıydı bilmiyordum fakat Yiğit evde yoktu. Telefonlarına ulaşamıyordum. Bir kaç saat önce işten ve dönmesi gerekiyordu. Koltuğa yaslandım. Gözlerimi kapattım. Neredeydi? En azından bir haber verebilirdi. Anahtar sesi ile başım kapıya dönerken kapı açıldı ve içeriye o girdi. Hızla ayağa kalktım. Ona yaklaştıkça burnun dan soluduğunu farkediyordum."Neden bu kadar sinirlisin?"dedim kaşlarım çatık bir şekilde. Derin nefes verip anahtarı masaya fırlattı. Kendini koltuğa attı. Ardından da kafasını koltuğa yasladı. Cevap vermedi. Sakinleşmeye çalıyordu. Yanına oturdum."Neler oluyor? Iyi misin?"dedim tekrar dan konuşarak. Beni kendine çekip sarıldı. "Boş ver güzelim."dediğin de elinin kanadığını gördüm. Gözlerim korku ile büyüdü. "Kiminle kavga ettin?"diye sordum ve hızla ayağa kalkmaya çalıştım fakat o bunu engelleyip beni iyice kendine çekti. "Elini saralım kanıyor!"dediğim de boyun girintimi öptü. "Önemli bir şey değil."dedi başından savarcasına."Ben senin karın olduğuma göre her şeyi söyleyeceksin! Gecenin bilmem kaçında elin yaralı geliyorsun!"dedim. Artık sinirlenmeye başlıyordum. Birisi ile kavga etmişti ve bana anlatmıyordu."Ben uyumaya gidiyorum."deyip ayağa kalktı. Neler oluyordu? Onda kesinlikle bir şeyler vardı. Kolunu tuttum. "Anlatma dan hiç bir yere gidemezsin."dediğim de bıkkınca derin nefes alıp verdi."Deniz güzelim zorlama!"
"Yiğit!"
"Sabah konuşsak daha iyi olacak. Kalbini kırmaktan korkuyorum."dedi ve kolunu elimden kurtardı. Benimle ilgili bir şey mi olmuştu?
"Saçmalıyorsun! Ne oldu anlat artık!"dedim bastıra bastıra."Peki."Deyip saçlarını çekiştirdi. Devam etti."Yağız denen yavşak sana yazıyor fakat sen bana söylemiyorsun!"dediğin de yutkundum. Bunu beklemiyordum. En önemlisi de bu konuyu nereden öğrenmişti!
"Çünkü önemsiz bir konuydu. Onun yüzünden ortamın gerginleşmesini istemedim. Zaten fazla konuşmadan engelledim."Dedim. Haklıydım. Ona söylersem iyi şeyler olmayacaktı. Hem o gün balayıdaydık ve o konuyu ona söylersem boşuna huzurumuz kaçacaktı. Dilini alt dudağında sinirle gezdirdi."Bak güzelim. Ne olursa olsun bana söylemen gerekirdi. Adam gelmiş karıma yazıyor, yalandan tebrik ediyor. Üstüne üstlük az önce,seni sevdiğini bana söylüyor. Ve sen bana önemsiz konu diyorsun! O adamın niyetini anlamıyor musun gerçekten?"dedi ve sinirle ellerini saçlarından geçirdi. "Niyetini biliyorum ama onun yüzünden ortamın huzursuzlaşmasını istemedim!""Ben bunu öğrendiğim de çok mu huzurlu bir ortam olacaktı?"dedi dalga geçercesine. Onun öğrenebileceğini hesaba katmamıştım.
"Yiğit lütfen! Bazen bazı şeyleri abartıyorsun."Dediğim de güldü. Ama gülmesi gönülden değildi. "Abartmıyorum Deniz! Kıskanıyorum seni. Hemde deli gibi. O adamın senin etrafında dönmesine deli oluyorum." Yutkundum. Sesini kontrol etmeye çalışır gibiydi. "O zaman da bu olacaktı ışte. Aynı konular dönecekti. Bunun yüzünden benden uzaklaşmanı istemiyorum!"dedim beni anlamasını beklercesine. Kaşlarını çattı."Senden uzaklaşabilir miyim sence!?"diye sordu. Cevap vermedim. "Ne olursa olsun uzaklaşmam. Hele ki bu boktan konu için."deyip derin bir nefes alıp verdi."Ben çıkıyorum."deyip evin kapısına yaklaştı. Ben daha nereye diye soramadan kapıyı çarpıp gitti. "Kahretsin!"dedim sinirle. Gözlerim dolmuştu. Buna inanamıyordum. Kavga ettiğimiz neden bile saçmaydı. O gün ki Yağız ile konuşmalarımın bu denli bir sorun yaratacağını tahmin etmeliydim. Lanet olası Yağız'ın derdi neydi? Ayağa kalktım. Hışım ile yürürken, serçe parmağım sehpanın kenarına çarptı. "Ahh. Senin burada ne işin var!?"dedim sinirle. Acı ile yüzümü buruşturdum. Canım yanmıştı. Gözlerim iyicemen dolarken,bir kaç damla düştü. Serçe parmağım zonklarken, yukarı çıktım ve yatak odasına ilerledim. Dolan gözlerimi silmeye çalıştım. Onunla kavga etmek istemiyordum. Gerçek den canım yanıyordu. Yatağımın köşesine oturdum. Eli yaralıydı ve o gitmişti. Yüzümü ellerimin arasına aldım. Kendimi boşluğa düşmüş hissediyordum. Yatağa sırt üstü uzandım. Geç saat olduğu için uykum vardı. Ama uyumamak için direniyordum. O gelmeden uyumak istemiyordum. Onunla uyumaya alışmıştım.
"Ne yapmaya çalışıyorsun cidden anlamıyorum."diye söylendim Yağızı kastederken. O kesinlikle sorunluydu. Yiğit ve benden ne istiyordu. Beni sevdiğini söylemişti ama bu yaptığı saçmaydı. Yiğit ile benim aramı bozması için bu neden gösterilemezdi. O nedenle onun beni sevdiğini zannetmiyordum.
Gözlerim uykunun bastırmasıyla, yavaş yavaş kapandı. Uyandığım da sabahın erken saatleriydi. Gözlerimi açar açmaz yanıma bakmıştım fakat o yoktu. Gelmemişti. Geceyi nerede geçirmişti? Yataktan ayağa kalktım.
Tamam tartıştık fakat evden çıkıp gitmeler neyin nesiydi? Her kavga edişimiz de bu mu olacaktı? Aniden gelen dürtü ile mesaj attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Kokusu - Mahalle (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Abimlerle okey oynamak için geldiğini sanıyordum."demem ile sırıtmasına devam ederek hayır dercesine kafasını salladı."Sence bende buraya sadece okey oynamak için gelmiş bir tip mi var?" "Evet."diyerek dalga geçip güldüğümde bakışları dudaklarıma i...