(49) Deniz Kokusu
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Doğumuma 2 hafta kaldığı için Yiğit beni annemlere bırakıyor,işe gidiyordu. Akşamları da gelip beni alıyordu. Bu gün de o günlerden biriydi. Kızımızın ismine karar vermiştik fakat kimse söylememiştik. Çok güzel bir isimdi..
Karnım çok büyümüştü, doğumuma yaklaşan her günüm heyecanlanmamı ve korkmamı arttırıyordu. Doğum yaparken hissedeceğim acı endişelenmeme neden oluyordu fakat dayanacaktım. Televizyonun karşısında koltuk da oturup çikolata kavanozunu kaşıklıyordum. Can ise tam karşım da oturmuş söyleniyordu. Nedenini ise biliyordum. Bu gün onun doğum günüydü ve unuttuğumuzu zannediyordu. Ona baktığım da bana göz devirdi. Dudaklarımı gülmemek için birbirlerine bastırdım. "Can?"dedim sırıtarak."Ne?"dedi büyük bir tavırla. Tüm gün boyunca göz devirip laf sokup durmuştu. "Bu günün bir önemi vardı sanki."dedim sanki bir şey unutmuş gibi elimi çeneme götürürken. Gözleri heyecan ile açıldı. "Evet vardı! Unutmadığınızı biliyordum. Zaten bu muhteşemmi muhteşem günü nasıl unutabilirsiniz ki?"diye sordu. Dudaklarımı gülmemek için tekrardan bastırdım.
"Evet nasıl unutabilirim ki?"dedim. Ardından da hülyalı hülyalı,"Bu gün Yiğit'e aşık olduğumu farkettiğim gün."dedim. Tabiki o gün bu gün değildi. Maksadım Can ile eğlenmekti.
Hayal kırıklığı ile yüzünü buruşturdu. "Ne yapayım be senin çakma enişteyi sevdiğin günü."deyip hızla ayağa kalktı.
"Umarım dayısının Cansusu sana veya o çakma enişteye benzemez."dediğin de,"Cansu kim be?"diye sordum. Cevap vermeden, oturma odasından bana tavırlı tavırlı bakıp çıktı.
Ben nutellamı büyük bir iştah ile yemeye devam ediyordum. Sonra aklıma gelen şeyle yanım da ki telefonu elime aldım.Ben:Ne zaman geliyorsun? Can'ın triplerini daha fazla çekemeyeceğim.
Yiğit:Çıktım az önce. Birazdan oradayım.
Telefonu kapattığım da annem ve teyzem de mutfaktan çıkıp oturma odasına geldiler. "Tüm gün bunun triplerini çektiğime inanamıyorum. Biran önce Yiğit gelse de sussa artık."dediğim de teyzem güldü. "Bana da sabahtan ayrı tavır yapıyor bey efendi."dedi ve kendini koltuğa attı. Süpriz yapacaktık ve annemler gençler arasında yapmamızı söylemişlerdi. Ayrı eve çıkacaklardı Can ile. Mahalle de bir ev tutmuşlardı,bu eve yakındı. Babam ve annem burada kalmaları için ne kadar ısrar etseler de kabul etmemişti teyzem. Kendini fazlalık gibi hissettiğinin farkındaydım. Ama fazlalık değillerdi. Böyle hissetmesi canımı sıkıyordu.
Ama kendi ayaklarının üzerinde durmak istediğini söylemişti ve bir kaç hafta önce bir işe başvurmuştu. Bir kaç gün önce de işe alındığını öğrenmişti. Bizimkiler şu an tuttukları evdelerdi. Teyzem bize yedek anahtarı vermişti. Orada hazırlık yapıyorlardı. Ev de şu an eşya yoktu. Temiz bir ev olsada temizlik yapılması gerekiyordu. Bu bahane ile Can'ı oraya götürecek ve süpriz yapacaktık. Yiğit'in gelmesini bekliyorduk. Yusuf abim oturma odasına girdi. "Yiğit ne zaman gelecek?"diye sordu. Yusuf abim de bize yardımcı olacaktı tabiki. Dudaklarımı büzdüm. "İşten yeni çıkmış. Gelir birazdan."dedim ve çikolata kovanozunu kaşıklayıp ağzıma götürdüm. "Kızım dolapda ıspanak varken gelmiş şu çikolatayı yiyorsun. Karnın ağrıyacak."diyen annemle omuz silktim. Canım fena derece de tatlı istiyordu. O sırada çalan kapıyla,"Aha geldi."dedim. Annem kapıyı açmak için ayaklanacakken,Yusuf abim onu durdurdu."Dur anne ben açarım."deyip çıktı odadan. Saniyeler sonra kapı açıldığın da Yiğit'in sesini duydum. Büyük bir şekilde gülümsedim. Abim ile odadan içeriye girdiler. "Hoşgeldin oğlum."diyen annemle,"Hoşbuldum anne."deyip bana yaklaştı ve alnımdan öptü.
Bunu annemlerin yanında yaptığı için kızarırken,"Bu gün nasılmış karım ve kızım?"diye sordu."İkimiz de iyiyiz."dedim gülümseyerek. Sonra annemler ile bir kaç hal hatırdan sonra teyzem ve anneme baktım.
"Artık gitmemiz lazım. Güneşler bizi bekliyordur şimdi."dediğim de teyzem ayağa kalktı. Sonra da Can'a seslendi. "Can! Gelir misin oğlum?"Ne odanın kapısı açıldı ne de başka bir ses geldi. "Can gel annecim. Bak bir şey söyleyeceğim."dedi fakat gene ne bir ses vardı ne de bir seda. "Lan gelsene! Sana sesleniyoruz."dedi yüksek sesiyle Yiğit. En sonunda Can büyük bir tavırla odaya girdi.
"Ne var?"Teyzem,"Oğlum, Deniz ile Yiğit eve gidiyorlarmış,yolunun üstü seni ve Yusufu bırakacaklar,temizlik malzemelerini beraber götür ve eve bırak."dedi. Can elini alnına vurdu. "Bu güzelim günümde bir de bana iş yaptırıyorlar!"dediğin de ben gülmemek için kendimi zar zor tutuyordum.
"Iyi peki."deyip bize döndü. "Hadi gidelim hayırsız kuzenlerim ve çakma enişte."
"Temizlik malzemeleri kapının orada kuzum."dedi annem. "Sende bir haller var. Hayırdır?" Diye sordum Can'a bakarak.
Cevap vermeyip çıktı odadan. "Bunun da tribi harbi çekilmiyor."dedi Yiğit. Yusuf abim onu onaylarken,çikolata kavanozunu kenara koydum. Yiğit benim kalkmama yardım etti. Sonra da koluma girdi. Kulağıma fısıldadı. "Dudaklarını sil güzelim."deyip derin bir iç çekti. "Ben silerdim ama malûm annemler burada."dediğin de gözlerimi büyüttüm ve dirsek geçirdim. Dudaklarımı yaladım. O gülerken yavaş adımlar ile dış kapıya yaklaşmıştık bile. Can kapıyı açmış ve önden çıkmıştı bile. Yusuf abim de Can'ın peşinden çıkarken, Yiğit askılıktan ceketimi alıp bana giydirdi. Annemler ile vedalaştıktan sonra apartmandan çıktık. Abim ve Can arabanın önünde malzemeler ile bekliyordu bizi. Yiğit yürümeme yardım ederken arabaya yaklaşmıştık. Doğuma son 2 hafta kaldığı içinde ayrı bir dikkat ediyorduk. Yiğit anahtar ile arabanın kapısını açarken,aynı zamanda da bagajı açtı. İçine temizlik malzemelerini koyup kapattı. O sırada Can Yiğit'e omuz atıp arka koltuğa oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Kokusu - Mahalle (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Abimlerle okey oynamak için geldiğini sanıyordum."demem ile sırıtmasına devam ederek hayır dercesine kafasını salladı."Sence bende buraya sadece okey oynamak için gelmiş bir tip mi var?" "Evet."diyerek dalga geçip güldüğümde bakışları dudaklarıma i...