(19) Deniz Kokusu
Bir pazar akşamıydı. Yarın okul vardı. Ve abilerim ile babam evdelerdi. Şu pazar günlerinden nefret ediyordum. Çünkü ertesi gün okul oluyordu. Babam televizyon izlerken,annem de whatsappta komşular ile dedikodu için kurdukları grupta konuşuyordu. Yusuf abim odasındaydı. Hakan abim de oturmuş telefonun içine gömülmüştü. "Abicim su getirebilir misin?"dedi Hakan abim tüm kibarlığıyla. Yanıma baktım. Arkama baktım.
"Banamı dedin?"dedim dalga geçerek. Arada böyle kibarlaşırdı. Oda mutlu olduğu zamanlardı. Abimi nasıl tanıyorum ama. Kahretsin bu zekilik bana bile fazla."Niye diyemem mi?"demesi ile omuz silktim."Diyebilirsin. Ama suyunu kendin al. Elin ayağın var. Ve senin eşşeğin yok burada."
Sanırım kahvaltıda yürek yemiştim. Bir şey demeyip mal mal suratıma baktı. Bu yaptığına fırtına öncesi sessizlik diyoruz galiba."Doğru elim ayağım var. Ve eşşeğim yok."deyip mutfağa gitti. Hızla camın yanına gittim. Taş da yağmıyordu. Bu işte bir yanlışlık vardı. Ne oldu ki şimdi bu adama. Annem ile babam bizi hiç takmıyorlardı bile. Peşinden mutfağa girdim. Su içiyordu."Abi iyi misin?"dedim yanına yaklaşarak. İçtiği bardağı tezgahın üzerine bıraktı."İyiyim. Neden kötü olayım ki?"demesi üzerine göz devirdim. Ben de yedim zaten.
"Sen öyle diyorsan öyle olsun."dedim imalı sesimle. Tek kaşını yukarıya kaldırdı."Bir şey mi olması lazım abicim?"diye sordu. "Hayır."deyip bende su içmek için bardak çıkarıp suyu doldurdum. Ve sonra da başıma diktim."Öyle olsun."deyip bir bardak daha su içip tezgahın üzerine koydu. Sonra da bana son bir bakış atıp gitti."Buda kendini zeki sanıyor yazık garibim."diye dalga geçerek söylendim.
Daha sonra çıkmak için masanın yanından geçerken ayak parmağımı masaya çarpmam ile acı ile bağırdım."ALLAH BELANI VERSİN MASA!"Ağlayacak raddeye gelmiştim. Bu acının eşi veya benzeri yoktu kesinlikle. ALLAH'ım neden hep bu güzel,akıllı,ve zeki kulunu cezalandırıyorsun?
Onu bunu geçtim. Kimse yanımada gelmedi. Bu kız ölse kimsenin umurunda olmayacak.
"Senin ne işin var ki burada?"diye masaya bağırdım bir kez daha."Cevap ver geriz-"
Deliriyordum galiba. Cansız kızım o. Neyin kafasını yaşıyorsun? Kendi kendimle çelişiyorum resmen. En sonunda masaya kötü bir bakış atıp, mutfak dan çıktım. Hakan abim ortalıklarda gözükmüyordu. Omuz silkip odama çıktım. Resmen parmağım kopmuştu.
Ders çalışsam çok iyi olacaktı. Daha ilk hafta dan bir sürü ödev verilmişti.Çantamı alıp içinden kitaplarımı çıkardım. Selim hoca çok bir şey anlatmış gibi bir tonda ödev vermişti. Anlamadığım konunun ödevini nasıl yapacağımı düşünürken aklıma google geldi.
Kahretsin zekilikte bir numarayım. İnternetten bakabilirdim. Googleye girip arattım.12.sınıf tarih kitabı cevapları 2020
Kitabın cevapları çıkmıştı. Kitabı alıp birinci etkinliği açtım. Bir telefonuma bakıyor bir de kitaba cevapları geçiriyordum. Daha sonra telefonuma mesaj gelince göz devirdim. Ayda yılda bir ders çalışasım geldi. Ona da bir izin vermediler.Yiğitden mesaj gelmişti. Of gene başladık mesajlaşmalara. Yazdığı şey ile kaşlarım çatıldı. Kaşlarım çatılınca da ayrı bir mala benziyorum.
Yiğit:Deniz konuşmamız gerek.
Ben:Neden?
Yiğit:Önemli bir konu. Acil!
Ben:Tamam nerede konuşacağız?
Yiğit:Cama çık.
Ben:Ne camı be?
O an da cama tıklatıldı. Küçük bir çığlık attım. Camın orada bir gölge vardı. ALLAH aşkına 2 kat yukarı nasıl çıkar bir insan ya!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Kokusu - Mahalle (TAMAMLANDI)
Novela Juvenil"Abimlerle okey oynamak için geldiğini sanıyordum."demem ile sırıtmasına devam ederek hayır dercesine kafasını salladı."Sence bende buraya sadece okey oynamak için gelmiş bir tip mi var?" "Evet."diyerek dalga geçip güldüğümde bakışları dudaklarıma i...