☆14.BÖLÜM☆

1.7K 48 62
                                    

"Keyifli okumalar!"

⚫️

Serenay aklını karıştıran düşüncelerini şimdilik bir kenara bırakıp Kutayla buluşacağı kafeye geldi ve merdivenleri  çıkarak kafenin teras katına ulaştı. Yüzüne gelen güneşle gözlerini kısarken en köşede oturan Kutayı görerek yanına geldi. Kutay hissettiği hareketlilikle başını çevirdi ve Serenaya gülümsedi.

"Hoş geldin!"

Kutayın ayağa kalkması ile birlikte birbirlerine selamlaşırcasına sarılıp öptüler ve Serenay onun karşısına oturup gözlerini denizi gören terasın manzarasında gezdirdi.

Gözlerini en sonunda Kutayın yüzüne diktiğinde "Bana söyleyeceklerini çok merak ediyorum Kutay." dedi.

Kutay karşısındaki kızın bu aceleci tavrına gülerken "Acelesi yok." dedi. "Konuşuruz. Önce bir şeyler içelim."

"Tamam sen öyle diyorsan."

Yanlarına genç bir garsonun gelmesiyle birlikte ikisi de içeceklerini söylediler. Garsonun yanlarından gitmesi ile birlikte Kutay arkasına yaslanıp gözlerini Serenayın yüzüne dikti.

"Ee nasıl gidiyor? Vizelerin hala devam ediyor mu?"

"Bugün itibari ile bitti." diye cevap verdi Serenay gülümseyerek. "Senin?"

Kutay umursamazca elini sallayarak "Benimkiler geçen hafta bitti." dedi. "Ee sen nasılsın?" diye sordu düşünceli bir yaklaşımla cümlesinin ardından.

"Olanları biliyorsun Kutay." dedi Serenay buruk bir şekilde iç çekerek. "İyi olmaya çalışıyorum işte."

Kutay suskunlukla dudaklarını birbirine bastırarak onun masanın üzerine koyduğu sol elini destek olurcasına sıktı ve birden bire sol bileğinde gördüğü dövme ile birlikte kaşlarını çatıp bileğini kendisine doğru çevirdi. Serenay onun dövmesini incelemesine izin verdi. "Sonsuzluk dövmesi..." dedi Kutay mırıldanırcasına. Gözlerini Serenayın yüzüne dikti. "Yeni mi yaptırdın?"

"Evet." diye cevap verdi Serenay bileğini ondan geri çekerken. "Bu dövme bana babaannemi anımsatıyor."

"Babaanneni bu kadar çok sevdiğini bilmiyordum." dedi Kutay, Serenay hakkında yeni bir şey öğrenmiş olduğunun verdiği şaşkınlıkla.

Serenay gözlerini kıstı. "Sen sevmiyor musun?"

"Benim babaannem yok." dedi Kutay düz bir sesle. "Babam çok küçükken vefat etmiş."

Serenay mahcuplukla ona baktı. "Ben özür dilerim."

"Önemli değil." dedi Kutay. "Bilmiyordun sonuçta."

Masaya kahveleri geldiğinde aralarında oluşan sessizlikle kahvelerini yudumladılar. Serenay manzarayı izleyerek sütlü kahvesinden bir yudum daha içtikten sonra başını Kutaya çevirdi. "Kahveler de geldiğine göre.." dedi sabırsızlıkla. "Artık dökülebilirsin."

"Birisi var." dedi Kutay bir anda.

"Efendim?" dedi Serenay anlamadığını belirten bir tepkiyle. Meraklı gözlerle Kutaya bakıyordu.

"Birisi var işte." diye devam etti Kutay. "Bir kız var."

"Anlatsana!" dedi Serenay heyecanla.

Kutay güldükten sonra konuşmaya devam etti. "Seninle en son buluştuğumuzda atarlanıp gittiğimi hatırlıyorsun değil mi?" Serenay başını salladı. "O olaydan birkaç gün sonra işte pazar günü bir arkadaş aradı beni işte ısrarla gel Kutay hep beraber toplanalım falan. O gün de hiç böyle havamda değildim ama. Hiç gitmek istemiyordum. Çok ısrar etti. Ben de bu ısrarına daha fazla karşı koyamayıp hazırlandım ve onların toplandığı kafeye geldim. Beni işte kendi arkadaş ortamıyla tanıştırdı etti falan. O sırada kızın birisiyle gözlerimiz buluştuğunda hayatım boyunca heyecanlanmadığım kadar heyecanlandım. O kadar etkileyici bakışları vardı ki. O kocaman siyah gözlerini üzerimden çekmeden inatla cesurca bana bakmayı sürdürdü. Tanışmak için kızın elini sıktığımda avuç içlerimin terlediğini hissettim o an. Avuç içlerim resmen terledi. Çok heyecanlıydım. "

KIRILANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin