☆16.BÖLÜM☆

1.6K 47 58
                                    

Multimedyada bölümün bir sahnesi ile alakalı bir görsel var :))

"Keyifli okumalar"

⚫️

Serenay, Gökhan ve Sudeyi gerisinde bırakarak sanki yeri dövüyormuşcasına hızlı ve sert adımlarla ders göreceği binaya doğru ilerliyordu. Bu az önceki gördükleri de neydi öyle? Gördükleriyle resmen kan beynine sıçramıştı. Göktuğ ile Yaren'in barışmış olmaları da ne demek oluyordu? Göktuğun içinden gelerek kendisine sergilediği, aklının karışıklığına sebep verecek bazı hareketleri yok muydu? Daha geçen gün Yaren'in veremediği huzuru kendisinin verdiğini kendi ağzı ile itiraf etmemiş miydi? Bu hareketlerine ve bu itirafına rağmen Yarenle barışmış olması. Göktuğ kesinlikle kendisiyle dalga geçmiş olmalıydı. Göktuğ her zamanki olağan alaycı tavrını sergilemekten hiçbir zaman çekinmiyordu fakat bu şekilde dalga geçeceğini hiç düşünmezdi. Daha doğrusu beklemezdi. Onun kendisiyle dalga geçmesine izin verdiği için kendisine çok kızgın olduğu kadar aynı zamanda Göktuğ'a da öfke doluydu. Yetmezmiş gibi bir de üstüne Yaren'in nispet yapar gibi olan hareketleri. Sinir bozucuydu.

Serenay binaya giriş yapar yapmaz o anki siniriyle farkında olmadan karşısından gelen birisinin omuzuna çarptı. Canının yanması ile birlikte düşüncelerinin dalgınlığından sıyrılarak iki adım geriledi ve başını kaldırdığında sınıf arkadaşı Çetin ile göz göze geldi.

"Daha ders başlamadı. Ne bu acele böyle?"

Çetin'in yamuk bir sırıtmayla söylediği cümleye aldırmayıp hiçbir şey söylemeden yanından geçti. Çetin onun bu hareketiyle birlikte arkasını dönerek Serenay'ın merdivenlerden çıkışını izledi. Ardından umursamazca elini sallayıp kampüsün bahçesine çıktı.

Serenay merdivenleri çıktıktan sonra sınıfa girdi ve asık olan suratıyla Canan'ın yanına oturdu. Canan hissettiği hareketlilikle başını çevirdiğinde "Selam." dedi Serenay.

Canan onun asık olan suratı karşısında kaşlarını çatarken "Senin neyin var?" dedi. "Yüzün sirke satıyor."

Serenay çantasını boş olan yanına koyarken başını Canan'a çevirerek "Yok bir şey." dedi düz bir sesle.

"Bana pek yok gibi gelmedi nedense." dedi Canan imalı bir sesle kızı süzerek. "Bir şeyler olmuş besbelli."

Serenay yutkunduktan sonra vücudunu hafifçe ona doğru çevirdi. "Yorgunum sadece." dedi.

"Öyle olsun bakalım."

Serenay onun imalı tavrına aldırmadan merakla sordu. "Senin haberin var mı barıştıklarından?"

Canan kaşlarını tekrar çatarken "Kimler barışmış?" diye sordu merakla.

"Göktuğ ile Yaren." dedi Serenay derin bir iç çekerek. "Barışmışlar."

"Hadi ya." dedi Canan şaşkınlıkla bundan haberi olmadığını belli edercesine. "Ciddi misin sen?"

"Gökhan'ın söylediğine göre Göktuğ dayanamayıp barışmak için adım atmış.  Bilmiyor muydun?"

"Bilmiyordum." dedi Canan hayal kırıklığı barındıran sesiyle. Ardından sanki bir şeyi bilircesine kendi kendine mırıldanıp başını salladı. "Ama vardır bir sebebi."

Onun mırıldanmasını duyan Serenay "Sebebi ne olabilir ki?" dedi ilgisini çekmiş gibi kaşlarını kaldırarak.

Canan ayağa kalkarak bu soruya cevap vermek istemezcesine "Ben ders başlamadan bir lavaboya gidip geleyim." dedi.

KIRILANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin