☆31.BÖLÜM☆

437 36 10
                                    

İyi okumalar!


⚫️

"Oğlum oynama şu yemeğinle de ye artık."

Sultan Hanım, başını önüne eğmiş bir şekilde elindeki kaşığıyla tabağındaki yemeğiyle oynayan oğlu Gökhan'a doğru baktı. Oğlu pek keyifsizdi. Günlerdir keyifsizliği üzerindeydi. Fakat bugün keyifsizliğini yansıtmaktan pek çekinmiyor gibiydi.

"Gökhan neyin var oğlum senin böyle yüzünden düşen bin parça."

Sultan Hanım yine oğluna doğru konuşurken Gökhan yine sessiz kaldı. Gökhan, annesinin kurduğu her iki cümlede de başını kaldırıp annesine bakma gereği duymamıştı. Hemen kardeşinin yanında oturan Göktuğ ise tabağındaki yemeğinden kaşıklarken başını kardeşine doğru çevirip baktı.

"Oğlum! Annen sana bir soru sordu. Duymuyor musun?"

Masanın en başında oturan Gökhan'ın ve Göktuğ'un babası Cüneyt Bey ise sert bir tonla konuşurken Gökhan nihayetinde başını kaldırıp babasına doğru baktı. "Efendim baba?" dedi pürüzlü çıkan sesiyle.

Cüneyt Bey, kaşlarını çatmış bir şekilde oğluna sert bakışlarını sergilerken Gökhan başını karşısında oturan annesine doğru çevirdi ve boğazını temizledi. "Bir şeyim yok anne. İyiyim. "

"Yüzün hiç öyle söylemiyor ama." dedi Sultan Hanım üzgün bir şekilde. "Günlerdir böylesin. Bize de bir şey anlatmıyorsun. Neyin var Gökhan?"

"Neyi olacak? Rahat dürtüyordur rahat." Cüneyt Bey bağırır bir tonla konuştu. "Okula gidip geliyor ancak. Başka bir şey yaptığı yok. Rahatlıktan bunlar hep rahatlıktan." Oğlu Göktuğ'a baktı bu sefer. "Abisi de 27 yaşına girecek hala bir okul bitiremedi. Bunun yaşındakiler evlenip çoluk çocuk sahibi olurken bizimki hala okul bitirmeye çalışıyor." Histerik bir şekilde güldü. "Abisi ne ki de kardeşi o olacak? Üzüm üzüme baka baka kararır."

Göktuğ babasından işittiği cümleler üzerine koyu kahverengi gözlerini babasına dikti. "Doğru baba. Çok haklısın." dedi Göktuğ ciddi ciddi. Babasının kurduğu cümleler Göktuğ'a içten içe çok dokunmuştu. "Ben Gökhan'a iyi örnek olmayı beceremiyorum. İyi bir abi değilim ben. Sadece kendimi düşünen, kendi duygularımı önemseyen bencilin tekiyim."

Gökhan, abisinin ağzından sitemli sitemli çıkan cümlelere anlam veremeyerek öylece abisine baktı. Bu cümlelerin altındaki asıl mesajı anlayamamıştı ne yazık ki.

"Oğlum ağzından nasıl cümleler çıkıyor senin böyle?" dedi Sultan Hanım tepkiyle.

Göktuğ annesine alayla gülümsedi. "Doğru olan şeyler bunlar anne."

"Abi kardeş kendinize çeki düzen vereceksiniz!" Cüneyt Bey işaret parmağını uyarır şekilde onlara doğru sallayarak yine bağırır bir edayla konuştu. "Anlaşıldı mı? Bu sene bu okul bitecek! Şu şımarık tavırlarınıza artık son vereceksiniz! Eşek kadar adamlar oldunuz hala çocuk gibi davranıyorsunuz!"

Cüneyt Bey masanın üzerinde duran peçeteyi eline alıp ağzını sildikten sonra peçeteyi katlayıp masaya koydu ve boğazını temizleyip oğullarına doğru baktı. "Ben yakın bir zamanda Serdar ile konuşacağım çocuklar." Cüneyt Bey, az önceki haline göre biraz daha sakinleşmiş gibiydi. "Üç ay sonra her ikiniz de mezun olacaksınız. Sizler de cvlerinizi hazırlayın yavaştan, özenli bir şekilde. Almış olduğunuz sertifikalar varsa onları da cvnize ekleyin."

"Tamam baba." dedi Gökhan yanıtlarcasına.

Göktuğ yemek masasından yavaşça kalkarken "Birazdan çıkacağım. Arkadaş çağırdı da." dedi babasına doğru.

KIRILANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin