"Bölümü multiye koymuş olduğum şarkıyı dinleyerek yazdım. Dilerseniz sizler de şarkıyı dinleyerek bölümü okuyabilirsiniz. İyi okumalar arkadaşlar!"
⚫️
"Sonuç olarak Gökhan'a bir şeyler hissetmediğimi, kendisine karşı içimde hiçbir his kırıntısı olmadığını söyledim." dedi Serenay elindeki beyaz fincanı tutarken karşısında oturan Sude'ye doğru bakarak. Serenay tüten kahvesinden bir yudum aldıktan sonra konuşmaya devam etti. "Bunları söyledikten sonra Gökhan'ın hayal kırıklığına uğrayışına anbean şahit oldum. Sanki böyle ona karşı bir şey hissetmiyor oluşumu kabullenememiş gibi davrandı. Bir de bana kalbinde bir başkası mı var, dedi." Serenay başını iki yana salladı. "Ben bunu ona söyleyemem ki. Ben bunu ona yapamam. Sonra onu tersler gibi cevap verdim gittim oradan."
Serenay ve Sude, derse girmeden hemen önce okulun yakınlarındaki bir kafede bir şeyler içip konuşmak için buluşmuştular. Serenay, Gökhan'la dün yaşadığı olayı Sude'ye anlatışından sonra "Gökhan bunu öğrenebilir ama biliyorsun değil mi?" dedi Sude karşısındaki kızı süzercesine tek kaşını kaldırarak. "Göktuğun sana olan hislerini de öğrenebilir."
"Sen sürekli Gökhan'a hayal kırıklığı iması yapıp durursan öğrenir Sude." dedi Serenay imayla laf sokarcasına.
Sude derin bir iç çekti. "Ben sadece Gökhan'ın üzülmesini istemiyorum Serenay. Onun iyiliği için yapıyorum. Hayatındaki en yakın kişi, abisi onu hayal kırıklığına uğratabilir. Göktuğ bencil birisi. Sen de Göktuğun bencil davranışlarına mutlaka tanık olmuşsundur. Hatta ben onun kendisini kardeşine karşı kötü hissettiğini bile düşünmüyorum."
Göktuğ ile son zamanlardaki konuşmalarını ve dün akşam telefondaki konuştukları zamanı hatırlayarak konuştu Sudeye. "Göktuğ bencil davranıyor doğru. Bencil olması da doğru. Her defasında bencilliğini sergilemekten çekinmedi. Ama onun içini, neler hissettiğini tam olarak bilmeden senin onu bu şekilde yargılaman ne kadar doğru? Hem Göktuğ bana tartışma anımızda kardeşine karşı kötü hissettiğini söylemişti. Dün akşamki telefon konuşmamızda bile bana bunu belirtti. Sadece bunu dışarıya yansıtmıyor o kadar."
Sude geriye yaslandı. "Biliyorsun Göktuğ sen gelmeden önce Yaren ile sevgiliydi. Göktuğ onunla gayet mutlu görünüyordu. Sonra ne oldu sen aramıza dahil oldun. Göktuğun bir şekilde ilgisini çektin. Yavaş yavaş ilgisi sana kaydıkça Yarenden uzaklaşmaya başladı. En başından beri Yarene karşı yoğun hisleri olsa zaten ilgisi sana hiç kaymamış olurdu. Gerçek bir gözle baktığımızda aslında Göktuğun Yarene bu yaptığı da bencillik."
"Yaren zaten beni bu yüzden hiç sevmedi." diye konuştu Serenay. "Ben geldiğimden beri hep beni ezmeye çalışıyor, hep benimle uğraşıyor."
"Çünkü Göktuğun sana olan yaklaşımının farklı bir yönde olduğunu gördükçe ilgisinin sana kaymasından, terk edilmekten korktu." Sude alayla güldü. "Ki korktuğu da başına geldi."
"Keşke ilgisi falan bana kaymasaydı." dedi Serenay çaresiz çıkan sesiyle. "Kardeşiyle de abisiyle de bu kadar içli dışlı olmasaydım, gereğinden fazla samimi olmasaydım böyle olmazdı. Biliyor musun, ben eski okulumda yaşadığım sorunlardan kaçmak için buraya geldim." Serenay histerik bir şekilde güldü. "Ama burada kendimi daha büyük bir sorunun içinde buldum."
Sude yine alayla gülerek "Yağmurdan kaçarken doluya tutuldum desene şuna." dedi.
"Aynen öyle oldu." dedi Serenay da sinirleri bozulmuş şekilde onunla birlikte gülerken.
"Ee ne yapmayı düşünüyorsun bundan sonra?" diye sordu Sude.
Serenay düşünceyle ofladı. "Her ikisinden de uzak durmaktan başka yapabileceğim hiçbir şey yok. Kardeşlerin arası benim yüzümden bozulsun istemiyorum. Eğer o da kardeşini biraz olsun düşünüyorsa benden uzak durmalı." Serenay bu söylediklerinden sonra başını iki yana sallayıp gerçek düşüncelerini dile getirdi. "Ama ben çok korkuyorum Sude. Aldığım kararın arkasında duramamaktan çok korkuyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRILAN
Novela Juvenil~ Serenay eğitimini sürdürdüğü üniversitesinde yaşadığı zorbalıklar yüzünden yatay geçiş yapıp üniversitesini değiştirerek yepyeni bir başlangıç yapmak ister. Fakat bu yaptığı yeni başlangıçta kendisini neleri beklediğini bilmemektedir. Kısa bir za...