Herkeseee merhabaaa!
Biliyorum, çok çok uzun zaman oldu. Çok uzun zaman oldu ben bölüm atmayalı. İlham gelmedi bana bir türlü. Bir ay öncesinde bu bölümü yarım yamalak yazmıştım ve taslakta kalmıştı. Fırsat bulabildim yazmaya nihayetinde üç dört günde tamamlayabildim. Yazmak o kadar çok bana iyi geldi ki şu son üç dört günde. Bütün derdimi tasamı unuttum diyebilirim. Bir o kadar da yazmayı özlemişim.
Her neyse, lafı uzatmayacağım. Benim daha hikayenin en başından beri yazmayı beklediğim o malum bölüm nihayetinde yayında! Artık bu bölümden sonra hikayemiz resmen başladı! Aynı zamanda finale de bir o kadar artık adım adım yaklaşıyoruz.
İyi okumalar diliyorum, umarım beğendiğiniz bir bölüm olur!
Yeni hikayem olan "Yeter Ki Sev" Moonliiighht_ profilimden göz atabilirsiniz...
⚫️
Serenay mutfakta kahvaltı niyetine hazırlamış olduğu sandviçinden yerken aynı zamanda saatini kontrol etti. Okul için üç saati vardı ve henüz hazırlanmamıştı. Bu sabah daha farklı hissederek uyanmıştı. Sanki içinde bulunduğu duruma ve olacaklar karşısında kendisine güveni gelmiş gibiydi. Belki sadece alışmıştı artık. Ne zaman bilmiyordu fakat bir gün bu olacaktı. Göktuğun da kendisinin de bundan kaçışı yoktu.
Tek bildiği buydu.
Dün akşam onunla telefonda konuştuğu anları düşündü. Aralarındaki bağ geleceğe dayalı mıydı gerçekten? Göktuğ geleceğinde kendisinin de olmasını istediğini söylemişti fakat Serenay onunla bir gelecek hayal edemiyordu. Çünkü içinde bulundukları durum onunla birlikte bir gelecek hayal etmesine müsaade etmiyordu.
Aslında her şey onlara bağlıydı. Gelecekleri onlara bağlıydı. Aralarındaki bağın sürmesi de kopması da onların elinde olan bir şeydi. Göktuğ dün akşamki bu deyimiyle tamamen haklıydı.
Bütün bu korkusuna ve endişesine rağmen Serenay bu sabah Göktuğu bu olacak olaylar karşısında asla yalnız bırakmayacağına dair kendi kendine söz vermişti. Aralarındaki bağın zarar görmesine, kopmasına asla izin vermeyecekti. Bütün bu olacaklara inat onun elini sımsıkı tutacaktı.
Birden bire masanın üzerinde çalan telefonu ile birlikte düşüncelerinden hafifçe irkilerek sıyrıldı ve arayan ismi görürken içini tatlı bir heyecan kapladı. Telefonu açıp kulağına götürdüğünde onun güzel tok sesi kulaklarına doldu.
"Benim güzel sevgilim ne yapıyor?"
Serenay onun bu cümlesi ile birlikte kendi kendine gülümsedi. "Kendime sandviç hazırlamıştım. Onu yiyorum. Biraz sonra da okula hazırlanırım. Sen napıyorsun?"
"Ben de kahve içerken güzel sevgilimin sesini duyayım dedim."
Serenayın gülümsemesi iyice büyüdü ve bütün içtenliğiyle "Seni çok seviyorum Göktuğ." dedi.
Serenay onun mutlulukla çıkan sesini işitti. "Biliyor musun şu an sana sımsıkı sarılıp seni deli gibi öpmek istiyorum çil."
Göktuğun bu söyledikleri Serenay'da yoğun bir arzu oluşturmasına neden olmuştu. Serenay da ona aynısını yapmak istiyordu. Göktuğa daha yakın olmak istiyordu. Hormonları birden tavan yapmıştı. Serenay dudaklarını hafifçe dişledikten sonra "Bir saat sonra buluşalım mı? Eğer müsaitsen." dedi sorarcasına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRILAN
Teen Fiction~ Serenay eğitimini sürdürdüğü üniversitesinde yaşadığı zorbalıklar yüzünden yatay geçiş yapıp üniversitesini değiştirerek yepyeni bir başlangıç yapmak ister. Fakat bu yaptığı yeni başlangıçta kendisini neleri beklediğini bilmemektedir. Kısa bir za...