"İyi okumalar!"⚫️
Serenay gözlerini araladığında yavaşça doğruldu ve gözlerini karanlık olan odasında gezdirdi. Pencereye baktığında ise havanın kararmaya başladığını gördü ve komodinin üzerinde duran telefonunu eline alıp saate baktı. Saatin altı buçuğa doğru geldiğini görürken elindeki telefonu yatağın üzerine koyup hızla ayağa kalktı. Tül perdenin altındaki güneşliği çektikten sonra ışığı yakıp odasının aydınlık olmasını sağladı ve boy aynasının karşısına geçtiğinde ellerini birbirine karışmış olan çilek sarısı saçlarına götürdü. Okuldan gelir gelmez banyo yapmıştı ve saçlarını kurutmadan yattığı yatağında hemen uyuyakalmıştı. Uykusunu almış olmakla birlikte kendisini fazlasıyla dinç hissediyordu. Şimdi ise Gökhan ile yiyeceği akşam yemeği için hazırlanma vaktiydi.
Banyoda yüzünü yıkadıktan sonra odasına geri döndü ve boy aynasında tekrar saçlarına baktığında karışık olan saçlarını düzgün bir şekle sokmaya karar vererek düzleştiricisinin fişini takıp açtı. Düzleştiricisinin ısınmasını beklerken o sırada dolabının kapağını açıp askıda asılı olan giysilerine baktı ve ne giyeceğini düşündü bir anlığına duraksayarak. Pantolon ve sweatshirt çok mu sade olurdu? Ya da elbise fazla mı abartı olurdu? Kararsızlaşıp oflayarak dolabının kapaklarını kapattı ve ısınan düzleştiricisiyle birlikte makyaj masasına oturup saçlarını düzleştirmeye başladı. Ne giyeceğini saçlarını düzleştirdikten sonra karar verecekti.
Saçlarını düzleştirmesinin ardından saçlarının arasında takılı olan mor tutamlarla birlikte çilek sarısı saçları şimdi daha düzgün gözüküyordu. Birden yatağının üzerindeki telefonunun çalmasıyla birlikte ayağa kalkıp telefonunu eline aldı ve Gökhan'ın aradığını görmesiyle çağrıyı cevaplayıp aramayı hoparlöre alarak telefonu makyaj masasının üzerine koydu.
"Serenay?"
Kulaklarına ulaşan Gökhan'ın her zamanki coşkulu sesiyle birlikte gülümserken yeniden dolabının başına gitti. "Efendim?" dedi Serenay sesini ona duyururarak.
"Napıyorsun?"
"Hazırlanıyorum Gökhan." dedi Serenay giysilerine göz gezdirerek. "Sen napıyorsun?"
"Ben de hazırlanıyorum." Birkaç saniye duraksamadan sonra yeniden Gökhan'ın sesini duydu. "Ee ne yaptın bugün?"
"Okuldan geldiğimde banyo yaptım. Sonrasında uyuyakalmışım yatağın üzerinde. Biraz önce uyandım. Sen ne yaptın?"
Gökhan'ın güler gibi çıkan sesini işitti. "Akşamı bekledim. Birlikte yemek yiyeceğimiz anı. İtiraf etmek gerekirse bu akşam için biraz heyecanlıyım."
Serenay onun cümleleriyle birlikte ne diyeceğini bilemeyip sessiz kaldı. Hem Gökhan'a verecek bir cevap bulamadığından hem de nasıl hissettiğini bilmiyordu. Sadece bu akşamın nasıl olacağını merak ediyordu fakat bu akşamın içten içe Gökhan'la buluştuğu diğer zamanlardan daha farklı olacağını da hissediyordu. Boğazını temizleyerek "Sen ne zaman çıkacaksın Gökhan?" dedi.
"Benim hazırlanmam bitti sayılır. Biraz sonra çıkarım. Sen ne durumdasın?"
"Ben de sen gelene kadar hazır olurum."
"Tamam. Ben evinin oraya geldiğim zaman sana mesaj atarım."
"Tamam Gökhan. Görüşürüz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRILAN
Teen Fiction~ Serenay eğitimini sürdürdüğü üniversitesinde yaşadığı zorbalıklar yüzünden yatay geçiş yapıp üniversitesini değiştirerek yepyeni bir başlangıç yapmak ister. Fakat bu yaptığı yeni başlangıçta kendisini neleri beklediğini bilmemektedir. Kısa bir za...