"Keyifli okumalar!"⚫️
Serenay günler sonra ilk kez okula gelirken okulun bahçesinde etrafına bakına bakına yavaş adımlarla ilerliyordu. Son birkaç gündür okula gelip derslere girmiyordu ve geçen birkaç günün ardından bugün gitmeye karar vermişti. Okula gidecek modda hissetmiyordu kendisini şu sıralar. Fakat bugün gitmek için kendisini zorlamıştı. Sebebi ise bir türlü anlam veremeyip yaşadığı karmaşık duygular ve kafasının karışıklığıydı. Fakat zamanla bunun çözüleceğine inanıyordu.
Serenay kendisinden biraz uzakta olan tanıdığı iki kişiyi görünce yerinde duraksadı ve geçtikleri köşede birbirleriyle konuşan kişilerin Göktuğ ile Gökhan olduğunu gördü. Gökhan el kol hareketleri ile hararetli bir şekilde Göktuğa bir şeyler anlatırken Göktuğ ise onun söylediklerine samimi bir şekilde gülüyordu. Gülerken onun kısılan gözlerine hayranlıkla baktı. Ve Göktuğu ilk kez bu kadar samimi bir şekilde gülerken görüyordu. Göktuğun gülüşü genellikle alaycı yönde olduğu için onun pek bu şekilde samimi olduğunu görmüyordu.
Serenay onların yanına ilerlemeye karar vererek hızlı adımlarla onlara doğru ilerledi. Göktuğ ve Gökhan, onu yanlarında görmesiyle aralarındaki konuşmayı keserlerken Göktuğ ise her zamanki haline bürünüp ellerini siyah pantolonunun ceplerine soktu ve muzip bakışlarla Serenaya baktı.
"Merhaba." dedi Serenay her ikisine de zoraki bir gülümsemeyle.
Gökhan parlayan siyah gözleriyle saf bir şekilde gülümseyerek "Serenay nerelerdesin kaç gündür? Özledik seni." dedi.
"Niye çoğul konuşuyorsun?" dedi Göktuğ atılarak her zamanki alaycı tavrıyla. "Ben özlemedim belki."
Gökhan, abisine gözlerini devirerek tepkisini ortaya koyarken Serenay yüzünde oluşan gülümsemeyle Gökhana bakıp en sonunda cevap verdi. "Canım hiç gelmek istemedi. Sana da mesajla bunu belirtmiştim zaten."
Göktuğ koyu kahverengi gözlerini kısarak Serenay'ın saçlarına odaklandı. Çilek sarısı saçlarının arasındaki mor tutamlar dikkatini çekerken "Saçlarına ne yaptırdın sen öyle?" dedi hoşnutsuz çıkan sesiyle.
Gökhan'ın da bakışları direkt Serenayın saçlarına inerken "Aralarını mora mı boyattın?" dedi yeniden gülümserken Gökhan.
Serenay ellerini saçlarına götürüp düzeltirken "Boya değil, mor kaynak taktırdım öyle. Değişiklik istedim birazcık." diye cevap verdi.
"Liseye mi gidiyorsun?" dedi Göktuğ alaycı bir gülüşle.
Serenay suskunlukla ona bakarken onun bu cümlesi sanki hevesi kırılmış gibi kendisini birden bire kötü hissettirmişti.
"Bence gayet yakışmış ve güzel olmuş." diye konuştu Gökhan gülümseyerek Serenayı desteklercesine. Serenay da ona teşekkür edercesine gülümseyerek karşılık verdi.
Güneşin gökyüzünden kaybolup havanın birden bire bulutlu olmasıyla birlikte Gökhan bir anlığına başını kaldırıp gökyüzüne bakmasının ardından siyah gözlerini Serenayın yüzüne dikti. "Baksana hava da çok ağırlık bugün."
"Evet. Ceket bile giymedim. Böyle geldim." dedi Serenay eliyle kendisini göstererek. Üzerine sadece siyah crop sweatshirt ve siyah pantolon giymişti.
"Sabah hava durumuna baktığımda öğleden sonra yağmurlu gösteriyordu." diye devam etti Gökhan. "Havanın da ağırlık olmasına bakılırsa yağmurlu olacak herhalde bugün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRILAN
Teen Fiction~ Serenay eğitimini sürdürdüğü üniversitesinde yaşadığı zorbalıklar yüzünden yatay geçiş yapıp üniversitesini değiştirerek yepyeni bir başlangıç yapmak ister. Fakat bu yaptığı yeni başlangıçta kendisini neleri beklediğini bilmemektedir. Kısa bir za...