Keyifli okumalar...⚫️
Serenay biten vize sınavlarının ardından birkaç gün okula gitmeyerek evde dinlenmişti. Bir yandan Gökhan'ın geçen akşam yaptığı jest yüzünden mutluydu ve onun taktığı kolyeyi boynundan hiç çıkarmamıştı. Bir yandan da mutsuzdu, bunun sebebi ise Göktuğ ve o gece kendisine olan soğuk davranışlarıydı. Bu davranışları sebepsizce canını yakmıştı. Serenay hak veriyordu ona, fazla sert olmuştu. Kırıldığını da anlamıştı zaten o geceki davranışlarından. Fakat özrünü dileyip sebebini de üstü kapalı bir şekilde belirtmişti. O geceden sonra ikisini de daha görmemişti. Hatta daha doğrusu görüşmemiştiler.
Bugün okula gittiğinde Göktuğun hala daha soğuk davranışlarını sürdürüp sürdürmeyeceğini merak ediyordu. Belki de Göktuğ bunu unutmuştu ve yine birkaç gün öncekisi gibi yakın olurlardı. Bir anlığına aklına Yaren geldi. İlişkilerine ara vermişti Göktuğ, Yaren ile.Barışıp barışmayacaklarını düşünemeden edemedi Serenay. Ara vermiş olmaları aklında soru işareti bıraktırıyordu. Çünkü ara vermeleri ilişkilerini tamamen koparmaya yönelik bir ara değildi kendisine göre. Fakat yine de bunu bilemezdi. Barışıp barışmayacaklarını bilmiyordu fakat artık Göktuğun ona karşı bir şeyler hissetmediğinden emindi.
Serenay bu düşüncelerin kendisini boğduğunu hissederken oflayarak başını iki yana salladı ve otobüsten indiğinden beri yürüdüğü okuluna sonunda varıp öğrenci kartını gişeye okutup kampüse girdi. Kampüsün büyük, kocaman ağaçlarla dolu bahçesinde ilerlerken etrafında göz gezdirdiğinde yine her zamanki gibi ağaçlardan herhangi birisinde sırtını yaslamış şekilde dikilen Göktuğu görmeyi bekledi. Fakat bu sefer onu görememişti.
Fakat bu sefer bahçenin etrafına kurulmuş küçük ahşap kamelyalardan birisinde oturan Sudeyi görerek ona doğru ilerledi. Sudenin de anlık başını kaldırması ile birlikte göz göze geldiler ve Serenay gülerek ona elini salladı. Serenay yanına geldikten sonra birbirleriyle selamlaşırcasına sarıldılar ve Serenay Sudenin yanına oturdu.
Birbirlerine kısaca hal hatır sorduktan sonra Serenayın bu düşünceli halleri Sudenin gözünden kaçmamıştı.
"Pek bir düşüncelisin. Konuşmak ister misin?"
Serenay kararsızdı. Serenay bu kararsızlığı ile bir şey söyleyemezken "Konuşmak istemiyorsun anladığım kadarıyla." dedi Sude bunu görerek. "Peki."
Serenay boğazına kadar fermuarını çektiği haki rengi montunun fermuarını sonuna kadar açmasıyla siyah kazağının açık yakasından kendisini belli eden Gökhan'ın hediye etmiş olduğu kolyeyi de göz önüne sermişti. Sude yeşil gözlerini kısarak ay şeklindeki altın kolyeye beğeniyle baktı.
"Ne güzelmiş kolyen. Yeni mi?"
"Yeni." diye cevap verdi Serenay. "Hediye."
"Ooo." dedi Sude coşkulu bir imayla. "Kimden bu hediye böyle?"
"Ufak bir jest ya sadece." diye konuştu sadece Serenay onun abartılı tepkisi karşısında.
"Pek ufak bir jeste benzemiyor bu." dedi Sude imasını sürdürmeyi devam ederken. Yeşil gözlerini merakla Sudeye dikti. "Kimden bu ufak jest böyle?"
Serenay aldığı nefesini verirken "Gökhan." dedi. "Gökhan'ın hediyesi."
Sudenin yüzü onun cümlesi ile düşerken az önceki imalı tavrından eser yoktu. "G-Gökhan mı? Gökhan mı aldı sana bu kolyeyi?"
![](https://img.wattpad.com/cover/240988975-288-k155272.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRILAN
Teen Fiction~ Serenay eğitimini sürdürdüğü üniversitesinde yaşadığı zorbalıklar yüzünden yatay geçiş yapıp üniversitesini değiştirerek yepyeni bir başlangıç yapmak ister. Fakat bu yaptığı yeni başlangıçta kendisini neleri beklediğini bilmemektedir. Kısa bir za...