"İyi okumalar!"
⚫️
Serenay karşısına dikilen erkek arkadaşı Buğraya gözlerini dikti. Gelmiş olmasına şaşırmamıştı.
"Burada ne işin var senin?"
Araları limoni olduğu için ters bir tavır sergilemişti Serenay .
"O çocuk kimdi?" diye sordu Buğra direkt. "Sarıldığın?"
Buğranın bu imalı söylemine karşılık Serenay "Arkadaşım." dedi düz bir sesle. "Sınıftan."
Buğra bir şey hatırlarcasına kaşlarını çattı."O anlattığın arkadaşın mı? Kutay olan?"
"Hayır .İsmi Gökhan." dedi Serenay açıklama yapmaya girişirken. "Yeni arkadaşım. Biraz kötü olduğum için beni aradı da hava aldık biraz." Birden bire tavırları asabileşti. "Hem ben sana niye açıklama yapıyorum ki? Eve geç kaldım zaten. Bir de sana ayaküstü açıklama yapıyorum."
Buğra ilgiyle Serenaya bir adım daha yaklaştı. "Ne oldu? Neden kötüsün, tartışmamız yüzünden mi? İnan ki sandığın bir şey değil. Arkadaşım bana özelini anlatıyordu-"
Serenayın ani bir hamle yaparak sarılması Buğranın cümlesinin kesilmesine sebep olmuştu. Buğra da kollarını ona sardı gülümseyerek. Kendisine inanmış olmasına mutlu olmuştu. Serenay aslında inanmaktan daha çok destek bulmaya ihtiyacı olduğu için sarılmıştı. Çünkü Buğra da kendisine inananlardan birisiydi. Tıpkı Gökhan gibi.
Serenay geri çekilirken "Sonunda bana inandın." dedi Buğra ima barındıran bir sesle.
"Tartışmamız yüzünden kötü değildim." Serenay ona yeniden bir açıklamada bulundu. "Başka şeyler oldu. Sana anlatırım daha sonra."
Buğra kollarını göğsünde bağlayıp sabırsızlıkla "Şimdi anlat." dedi.
Serenay oturduğu apartmanı işaret ederek "Eve gitmem lazım." dedi. "Çok geç oldu."
"O zaman yarım saat bir yerde oturalım."
Serenay kaşlarını kaldırıp "Yarım saat ama." dedi kabul ederek. Buğra güldü. "Tamam. Yarım saat."
⚫️
Hava yağmurlu ve soğuk geçen bir haftanın ardından ilk kez güneşli ve ılıktı bugün. Ve havanın güneşli olması, Serenayın enerjik bir şekilde uyanmasını sağlamıştı.
Serenay makyaj aynasının önündeki takı kutusundan küçük kalp şeklindeki taşlı altın küpelerini bulup kulağına taktı ve boy aynasından kendisini baştan aşağı süzerken özgüvenle gülümsedi.Karpuz kollu siyah V yaka dar bir bluz ve altına da İspanyol paça siyah pantolon giymişti. Saçlarına maşayla şekil verip hafif bir makyaj yapmıştı. Kafasına koyduğunu yapıp derslere gitmemişti fakat Cananın doğum gününe gidip yanında olacaktı. Hediye olarak müzikli kar küresi almıştı.
Hiçbir şeyi umursamayacaktı artık, insanların söylediğine takılmayacaktı. En azından bunu deneyecekti. Madem yeni bir başlangıç yapmıştı kendisine, yeni bir başlangıç yapmış gibi davranmalıydı.
Annesinin kapıyı tıklatıp odaya girmesi üzerine Serenay gülümseyerek annesine döndü. "Kızım çok güzel olmuşsun." dedi Gülçin Hanım kapıyı kapatıp odaya girerek. Serenay annesine sıkıca sarıldı.
"Teşekkür ederim anne."
Gülçin Hanım kızından uzaklaşırken gülümsedi. "O üç gün önceki halinden hiç eser yok. Maşallah çok mutlu gözüküyorsun. Allah da bozmasın mutluluğunu. O akşam o çocukla buluşman sana iyi geldi." Kızına alttan alttan ince bir ima dokundurdu." Demek ki Gökhan denilen çocukla buluşman gerekiyormuş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRILAN
Teen Fiction~ Serenay eğitimini sürdürdüğü üniversitesinde yaşadığı zorbalıklar yüzünden yatay geçiş yapıp üniversitesini değiştirerek yepyeni bir başlangıç yapmak ister. Fakat bu yaptığı yeni başlangıçta kendisini neleri beklediğini bilmemektedir. Kısa bir za...