2U- Jungkook (cover)
Elimde kameram fotoğraflarını çekebilmek için sıraya girmelerini bekliyordum.
Takım kaptanı olan Jungkook'un kupayı havaya kaldırarak ortaya geçmesiyle birkaç fotoğraf çektim. Birkaç tane de onun suratına zoom yapmıştım kimse fark etmeden.Basketbol antrenörü kadrajdan çıkarken "çektin mi? " diye sormuştu.
Baş parmağımı havaya kaldırıp "çektim gayet iyiler" diye seslenmiştim.
Bunları okulun haber sitesine yükleyecektim.
Okulun fotoğrafçılık kulübü başkanı olarak böyle işleri ben üstleniyordum.Bu işe özel bir ilgim yoktu. Sadece okulu ilgilendiren bütün şeylerde Jungkook olduğu için kabul etmiştim bu işi.
Bu sayede onun fotoğraflarını çekebiliyordum.Ders bitiminde toplanırken hoca yanına çağırdı.
Yine sırtıma taktığım keman çantamla ona doğru yürüdüm.
"Chaeyoung önümüzdeki gösteride sen de göster kendini artık"
Dediğinde dudaklarımı dişledim. "Hocam sizi reddetmek hiç severek yaptığım bir şey değil lütfen sormayın bana artık." Diye mırıldandım.
Sıkıntıyla nefesini verdi.
"Peki madem öyle düşünüyorsun ama ben yine de sen evet diyene kadar her yeni fırsatta soracağım" diyip sınıftan çıktı.Hiçbir gösteride görev almamaya direnen ben ,hocamın dikkatini çekiyordum sürekli.
Sesimi saklamak zorundaydım ama bu enstrüman çalmama engel değildi.. sadece her gösteride görevli olan Jungkook'la çalışmak gibi bir isteğim yoktu.Maskemi yeniden yüzüme takıp şapkamı gözlerimin önüne indirdiğimde Jisoo'yu aradım.
"Nerdesin Jisoo?"
"Sizin binanın önündeyim" demesiyle telefonu kapatıp airpodlarımı taktım.
Aklım çok doluyken ancak bir şeyler dinlemenin faydası oluyordu.Jisoo'yu karşımda gördüğümde kaşlarım çatıldı çünkü yalnız değildi.
Yanına ulaştığımda gülümseyerek "Taehyung ve Jungkook da bizimle gelecek" dediğinde kafamı salladım.
Taehyung'un hatrına Jungkook'u görmezden gelebilirdim.
Sen 1.5 sene boyunca kaç ,bir günde 2. Kez aynı masaya otur.
Şaka gibi.Jungkook'un arabasına oturunca kafamı arkaya dayayıp gözlerimi kapadım.
Hafif aralık camdan yüzüme vuran yağmur havası sokakları temizlediği gibi zihnimi de temizliyordu.Onlar çoktan bir konudan sohbet etmeye başlamışken ben kendimi hafif bir uykunun kollarına bırakmıştım.
"Chaee!!" Omzumdan dürtülünce gözlerimi açtım.
"Noldu?" Dediğimde hepsi bana bakıyordu.
Jisoo gülümseyerek "geldik" dediğinde onlar gibi arabadan indim.Jisoo'yla yan yana yürürken beni inceleyerek
"Dün gece de mi uyumadın?" Diye sorunca bir yandan kulaklıklarımı çıkarırken " evet ya görünüşe bakılırsa bu gece de uyumamam gerek" diye yanıtladım.Jisoo uyumayınca ne yaptığımı tüm doğrularıyla bilmiyordu. Sadece bir şeyler çaldığımı sanıyordu.
"siz ev arkadaşı mısınız?" Diye soran Jungkook'a bakmadan "hayır" dedim sonra elimde olmadan gülümseyerek "Jisoo benim gibi biriyle yaşayamaz"Jisoo hemen kendini savunurcasına " Chae alınma ama geceleri uyutmuyorsun ki" diyerek kook'la Tae'ye döndü. "Ev bakarken bir süre onda kaldım ve her gece ya piano ya gitar ya flüt ya keman..."
Taehyung'la Jungkook gülüyordu ve bu sefer ben de gülmüştüm ona bakarak..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burning for you// RoséKook
Fanfiction(Tamamlandı) Kaç senedir kaçıyorum senden, bugün sen ebe olduğundan habersiz ,tek başıma oynadığım saklambaçta sobeledin beni. 2021||