1.2

2.4K 193 22
                                    

Blue and grey- bts

Suya girmek beni hep rahatlatmıştır. Yorgunluğumu almıştır. Bazı insanlara yorucu gelir ama benim için dinlenmek gibidir.

Suya kafamı daldırdığı anda dış dünyanın sesleri kesildiği gibi kafamdaki düşüncelerin akışı da kesilir.

Yine bu sebeple girmiştim saatin bu kadar geç olmasına, bugün yoğun geçmesine rağmen..

Kafamı çarpmanın şokuyla nefes nefese ve su yutarak sudan çıktım.
Daha duvara gelmeme çok vardı bu yüzden önüme bakmamıştım.
Gözlerimi ovuşturarak açtığımda karşımda gördüğüm kaslara şaşkınlıkla baktım.
Gözlerim yavaş yavaş yüzüne doğru çıktığında dudaklarım şaşkınlıkla aralandı.
"Jungkook?"
Bir yandan da elimle kafamı ovuşturuyordum anlaşılan kafalarımız çarpışmıştı epey acıyordu.

"Chae?" Sinirle soludum.
"Gerçekten ama yani nasıl fark etmedin birinin yüzdüğünü? "

Hafif sırıtarak "bir süre bakındım ama yüzeyde yoktun ve gözükmüyordun ayrıca gece birde gelip de kimseyle karşılaşmadım daha önce" demişti.

"Ah hep buraya mı geliyorsun, gece birde ?"

Kafasını kararsızlıkla salladı.
Hâlâ kafamı ovuşturan elime baktı. "Acıdı mı çok?"
Kafamı salladım"taş kafalısın"
Gülerek bana yaklaştı.  "Bakayım bir " diyerek elimi tutarak indirdi. Saçlarımı salmıştı bir hamlede.
Bu yakınlıktayken düz baksam dudaklarıyla aşağıya doğru baksam suların süzüldüğü göğsüyle karşılaştığım için yutkunarak gözlerimi kapattım.

İşte ondan etkilenmek bu kadar kolaydı.
Bir kez yörüngesine girdiğinizde çekim kuvveti sizi etkisi altına alıyordu ve çıkıp gidemiyordumuz.

Boğazımı temizleyerek geri çekildim.
"Yoktur bir şey ya geçti zaten acısı" diyerek kenara yüzdüm.
O da peşimden gelmişti.
"Çıkacak mısın? Ne zamandır buradaydın?"
Kendimi sudan çıkarmış dizlerimden aşağısı suyun içinde kenarda oturuyordum.

"Bi on beş dakika falan yüzmüşümdür."
Dediğimde kafasını salladı "ne zamandır buraya geliyorsun?"
"2. Gelişim" diye mırıldandım.

Beni incelerken sudan çıkıp hemen yanıma oturdu. Kollarımız hafifçe birbirine değiyordu.
Yüzümü ona çevirmeye çekindim.
"Ben seni tutmayayım bu saatte gelmişsin" diyip kalkacakken eli bileğime sarıldı.

"Birlikte yüzelim"

"Nasıl yani?"

Omuzlarını silkti "hem bugün birlikte bir şeyler yapamamıştık onu telafi etmiş oluruz?" Dediğinde şaşkınca ona baktım.

Niye telafi etmek istiyorsun ?

Benim tepkisiz kalmam üzerine "yarışalım?" diye sordu.

Bir anlık düşünme payından sonra kabul ettim. Kaybedecek bir şeyim yoktu.
Kafamı sallamam üzerine "o zaman iddiaya girelim?" Dediğinde "nesine?" Diye sordum.

"Ben kazanırsam bana şarkı söyleyeceksin"

Gözlerine baktım. Ne kadar çekici olduğundan haberi var mıydı? Aynaya bakınca fark edebiliyor muydu karşısındakine nasıl hissettirdiğini? 
Yutkunarak kafamı iki yana salladım.
"Chae bu konuyla ilgili bir sorun mu var ? Neden istemediğini anlamıyorum"
Omuzlarımı silktim.
"Hadi amaa" dedi "ben de sen ne istiyorsan onu kabul edeceğim"

Gözlerine baktım. Ona söyleyemezdim ki. Sesimi değiştirsem bile tanırdı. Kulakları çok iyiydi.

"Kaybetmeyeceğimden emin olduğum için kabul ediyorum" gözlerine baktım "ayrıca ben kazanırsam.. dikkat dağıtıcı unsurların olmadığı bir zamanda tekrar playstation oynayacağız"  gülerek kabul etti.
İkimiz de havuzdan çıktık. Aynı anda balıklama atlayarak yüzmeye başladık.
Nefes alma gereksinimi duymadan hızlıca karşı tarafta çıktığımda etrafıma bakındım.

Burning for you// RoséKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin