3.8

1.9K 169 78
                                    

Jungkook'la zar zor vedalaşmamızın ardından Lisa'nın ısrarcı aramalarını cevapladığımda acilen şirkete gitmem gerektiğini hatırladım.
Bugün şarkımızın yayınlanacağı gündü ve ben o kadar heyecanlı ve olaylı bir gün geçirmiştim ki  unutmuştum.

Biri dese şarkı çıkaracaksın ama bunu unutacaksın, hadi ordan derdim.

Ayrıca aklımda sadece Jungkook varken araba sürmenin çok tehlikeli bir girişim olduğunu anlamıştım.

Şirkete girdiğimde Lisa sinirle kolumdan tutup çekmişti beni de Namjoon'un odasına.
Bana söylene söylene sadece 5 dakika kaldığını anlatıyordu.

"Geldik işte üfff" dediğimde bana inanamadığını belli eden bir bakış attı.
"Sen de bir haller var Chaeyoung" diyip yanıma oturdu.

Geri sayımın yapıldığı ekrana diktim bakışlarımı.

 Yayınlanmasının ardından birkaç kez daha Lisa'yla dinlemiş sonra da kutlamak için birlikte yemek yemiştik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yayınlanmasının ardından birkaç kez daha Lisa'yla dinlemiş sonra da kutlamak için birlikte yemek yemiştik. Bu sırada ona hafifçe Jungkook'tan bahsetmeye karar vermiş ama deli gibi bağıra bağıra bütün detayları almaya çalışmıştı.
Ondan ayrılıp ablamın odasına vardığımda birkaç dakika o da şarkıdan bahsetmişti. Ancak benim bir an önce asıl konuya gelme isteğim baskın gelmişti.

"Abla" dedim. "JYP hakkında-"

Lafımı bölerek "biliyorum" dedi.

Nasıl yani neyi biliyorsun? Dememe kalmadan
"Jungkook beni arayıp ses kaydından bahsetti" diye açıkladı.

Şaşkınlıkla ona bakarken o beni takmadan devam etti. " Babasıyla da görüşeceğiz bugün olmayabilir tabii, o her şeyi anlattıktan sonra bir toplantı ayarlayacağız. Çünkü bu her iki şirketi de alakadar ediyor. Bir kere burada senin güvenliğin ve gizliliğin-"

Hafif oturduğum koltukta öne kayarak dikkatini çektim "neden bugün görüşmüyorsunuz?"

Kolunu kaldırıp bileğindeki saatten kontrol etti.
"Çünkü bugün katılmamız gereken bir ödül töreni var"
Hmm'ladım.
"Ben de seninle katılayım?"

Bir anlık boşluğuna gelmiş gibi bir ifade takındı. "Ne demek ben de katılayım?"

Omuzlarımı dikleştirerek kendimden emin duran bir izlenim vermeye çalışarak "artık bu piyasada tek başına olduğunu düşünmesinler, benim gibi bir destekçin olduğunu bilsinler" dedim.

Çünkü her ne kadar ablam bahsetmese de bana biliyordum bu sektörde yaşadığı zorlukları. Dört bir yanı erkeklerle doluydu ve herkes onu çöpsüz üzüm olarak tanımlıyordu.
Ayrıca çok başarılı olmasıyla ilgili aptal saptal iftiralarla gündeme gelmeye çalışanlar olduğunu da biliyordum.

Gözlerini devirerek "senin gibi bir destekçi derken?" dediğinde aynı şekilde ben de gözlerimi devirdim karşısında.

Ayağa kalkıp yanına yürüyerek kollarımı omuzlarına doladım. "Hadi ama biliyorsun Rosé olarak yaptığım çıkış, şirkete çok fayda sağladı."

Burning for you// RoséKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin