"Kook artık bıraksak mı 10-7ben kazandım!" Dediğimde kafasını iki yana salladı.
"Gerçekten anlamıyorum nasıl bu kadar iyi yüzüyorsun?"
Saçlarımı düzelterek sırıttım "sen beni küçümsüyor musun?"Öffledi. "Hayır ama kendimin çok iyi olduğunu sanıyordum" cevabına gülerek "hadi çıkalım artık" dedim.
Elimi kaldırıp sıratına tuttum "baksana buruş buruş oldum iğrenç"Kahkaha atarak elimi tutup inceledi "ıyy gerçekten iğrenç duruyor" tuttuğu elimle kafasına vurdum "sensin iğrenç"
Kendisini çat diye sudan çekerek çıkardığında şaşkınlıkla ona baktım.
Sırıtarak tepkimi izledi. "Çocuk oyuncağı Chaeyoung ama sen o ince kollarınla zorlama istersen""Hah! Bir kere ben boks yapıyorum kollarım incedir ama güçsüz değildir" diyerek peşinden kıyıya yüzdüm.
Ancak onun gibi yapmayı denediğimde geri suya düşmüştüm. Bana kahkahalarla gülerken elini uzattı.
"Heh" dedim"uzatayım da beni hemen geri it""Chaeyoung çocuk muyum ben?" Dediğinde omuzlarımı suyun altında olsalarda silktim.
"Ne bileyim Jungkook burdan bakınca baya da çocuk gibi duruyorsun" dediğimde yüzünde garip bir ifade belirdi.Kenara yaklaşarak elini tekrar uzattı. "Hadi" dedi "itmeyeceğim"
Uzattığım anda beni sudan çekmiş diğer koluyla belimden yakalamıştı.
Kucağından yere bırakırken "hâlâ çocuk olduğumu mu düşünüyorsun ?" Diye mırıldandı.Ağzım açık ona bakarken dediği şeyi yanlış yere çekmemeye çalışarak "Jungkook bunu n-nasıl yapabildin?" Diye sordum.
Tamam zayıftım ama 5 kilo domates değildim ki.Omuzlarını silkerek eliyle saçlarını düzeltti.
Duvardaki saate bir bakış attı.
"Chaeyoung kaç saattir burdayız biliyor musun?"
Omuzlarımı silkerek konuşmanın konusunu değiştirdiği için kaşlarımı çattım.O bunu umursamadan "tam 3 saattir burdayız" dediğinde "neeee!!" diye tepki verdim.
Gülerek kendi havlusunu alırken benimkini de bana uzattı. "Sanırım benimle zamanın nası aktığını fark edemiyorsun"
Hah!"Evet" dedim "galiba öyle oluyor"
Bana o kadar şaşkın bir bakış atmıştı ki bunu sürekli görmek istiyordum.
"Ah" dedi utanarak "beklemiyordum"Tepkisine gülümseyerek dışarıya çıkarken "bekleyecek misin yoksa gider misin?" Diye sordum.
"Beklerim tabii ki" dediğinde gülümseyerek soyunma odasına girdim hızlıca bir duş saçları kurutma ve beni bekleyen Jungkook'un yanına dönüş.
Gözleri kapalı oturduğu koltukta kafasını geriye yaslamıştı. Kulağında kulaklıkları olduğunu fark edince yanına gidip kolundan dürttüm.
Anında gözlerini açıp ayağa kalktı.
"Ne dinliyorsun?"
Kulaklıklardan birini bana uzattığında aldım.
Sesi duymamla birlikte ilk tepkimi gizleyebilmek için ondan birkaç adım önde yürüdüm."Rosé'yi baya dinliyorsun?"
Bu soru gibi durmasa da aslında bir soruydu."Evet" dedi. "Duyduğum en güzel ses çünkü.. ve fark etmişsindir sözleri çok anlamlı"
Kafamı salladım. Ama bir şey söylemedim.
"Kim olduğunu merak ediyorum" dedi.
Kendimi tutamayarak araya girdim "ama kim olduğunu öğrenirsen şarkılarda olan gizem etkisini yitirmeyecek mi?"
Omuzlarını silkti.
"Öyle düşünmüyorum. Ve bence zaten kendisini bir gün gösterecek şarkılarında bunu hissediyorum. Ayrıca eğer duygusal değil de pazarlama olarak bakmamı istersen insanlar öğrenmek için ölüp bitiyor yüzünü gördükleri zaman daha büyük bir marka yaratacak. Sadece ismiyle bunu başardı yüzüyle çok daha fazla şey başaracak"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burning for you// RoséKook
Fanfiction(Tamamlandı) Kaç senedir kaçıyorum senden, bugün sen ebe olduğundan habersiz ,tek başıma oynadığım saklambaçta sobeledin beni. 2021||