Arkamda olduğu için bir anlık ürksem de kim olduğunu anlamıştım.
"Sen ve Jungkook.. hah?"Derin bir nefes alıp kafamı masadan çevirmeden "Kai asıl sana neler oluyor?"
Kafamın üstünde bir gülme sesi duyuldu.
"Sesimi tanıyorsun ama beni görmezlikten geliyorsun.. Daha iki hafta öncesine kadar nefret ettiğin çocukla havuz fantezileri mi yapıyorsun?"
Jennie'yle Jisoo'nun ağzından"hiiih!" Sesi çıkmıştı.Yanımdaki sandalyenin çekildiğini duymuştum "ne diyorsun lan sen?"
Tekrar iğrenç bir gülüş. Ayağa kalkıp ona döndüğümde Jungkook'un Kai'nin yakasından tutmuş olduğunu gördüm Jimin ve Tae de ayaklanmıştı.
Ama Kai doğrudan bana bakıyordu.
"Neler sakladığını biliyorlar mı?" diye sorduğunda gözlerimi gözlerine çıkardım.
"Ne demek istiyorsun?"Sırıttı. "Şimdilik ne demek istediğimden ben de emin değilim ama yakında bulacağım... bir şeyler sakladığının farkındayım."
Gözlerini Jungkook çevirerek "iki saniye ver bana bir şey söyleyeceğim"
Dediğinde Jungkook'a baktım.
Bana bakarak ellerini Kai'den çekmişti.
Kai kulağıma doğru yaklaşarak fısıldadı."inlemelerinin onun değil benim altımda olması için elimden geleni yapacağım"
Her ne olduysa o anda olmuştu Kai'nin Jungkook'un ağzından çıkan küfürle birlikte suratında patlayan yumrukla kendini yerde bulması bir olmuştu.
Dediği iğrenç şeylerin etkisiyle titreyerek masadan çantamı alıp hızlıca kafeden dışarıya koştum.
Kusacak gibiydim. Aynı zamanda öfkeli.
Peşimden gelen adım seslerini duyuyordum. Benimkilerden çok daha hızlıydı.Çoktan kampüsteki otoparklardan birini geçmiştim. Ama kolumdan çekilmemle olduğum yerde durdum.
Kolumu çekmeyi bırakmasını beklerken bir anda kendimi ona sarılırken bulmak şaşırtıcı olmuştu.
Benden yarım adım geri çekildiğinde gözlerine bakmıyordum. Kazağının kumaşını inceliyordum.
"Chae?" Parmak uçlarıyla çenemi kaldırdı.
"Utanıyorum.." diye mırıldandım.Gözümden düşen yaşı silerken "saçmalama" dedi.
"Nasıl böyle şeyler söyleyebilir Jungkook? Aramızda bir şey yok n-nasıl öyle imalar yapabilir?""Cezasını çekecek" diye mırıldandığın gözlerimi gözlerine sabitledim.
"Ne yapacaksın?"
Kolları hala omuzlarıma sarılmış durumdaydı. Bu yüzden yüzlerimiz çok yakındı.Yumruklarını sıktığını hissediyordum.
Bir şey demedi.
"Jungkook boşver.." dedim.
"Hah!" Dedi. "Neler dediğini ikimiz de duyduk?" Gözleri şokla büyümüştü "nasıl bir şey yapmayayım?"Yanımızda sesler duyduğumuzda kollarını benden ayırmıştı.
Ve boynuma yeni kollar dolandı."Chae ben gerçekten çok üzgünüm, öyle şeyler söylediğim için benim yüzümden oldu.."
Ağlayarak bana sarılan Jennie'ye hafifçe geri sarıldım.
"Jendeuk senin yaptığın imalar iğrenç değildi niyetini hepimiz biliyoruz, en azından onun gerçek yüzünü gördük" diye mırıldandım.Jisoo da gelip bize sarılmıştı. "Ee?" Dedim "dersiniz başlamadı mı? Neden burdasınız?"
Tae gülerek omuz silkti "ekiyoruz"
Jungkook da şaşkınlık "hepiniz mi ?" Dedi.
Tae hiç ders ekmezdi. "Bugün zaten tek dersim vardı" tek ders olsa bile..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burning for you// RoséKook
Fanfiction(Tamamlandı) Kaç senedir kaçıyorum senden, bugün sen ebe olduğundan habersiz ,tek başıma oynadığım saklambaçta sobeledin beni. 2021||