2.1

2.1K 174 30
                                    

Jungkook.

"Parmakların su toplamasın ilk günden, bırakalım istersen"
Gözlerim Taehyung'un gitar telleri üstünde dolaşan ellerindeydi. Taehyung ona gitar çalmayı öğretmemi istemişti. Jisoo için öğrendiğinden bahsetmişti kısaca ama tam olarak ne planladığını bilmiyordum.

Dediklerime hak verircesine kafasını sallarken gitarı yana bıraktı.
Gerinip, parmak eklemlerini çıtlattı.

"Eee?" Dedi. "Nasıl gidiyor?"
Masadaki henüz sıcaklığını koruyan kahveme uzanıp yudumladım. Kaşlarım neyden bahsettiğini anlamayarak çatılırken "ney nasıl gidiyor?" diye sordum.

Sorumun üzerine Taehyung sanki bilerek anlamazlıktan geliyormuşum gibi bir ifade takındı suratına.
"Chae'yle..?"

İsmini duyunca yine aynı duyguyla sızladı içim.
Taehyung'a bundan hiç bahsetmemiştim.

"Taehyung.. hatırlıyor musun?"
Şimdi bütün dikkatini vermiş beni dinliyordu. Ama üstümde baskı oluşturmak istemezmiş gibi arkasına yaslandı.
"Neyi?"
Cevabımı kendi içimden geçirirken dudaklarım yine yukarıya kıvrıldı.
"Şu seninle dershane çıkışlarında basketbol oynadığımız zamanları?"

O da tebessüm etti. "Tabii ki hatırlıyorum. Bir tek fizik dersinden çıktığımız zamanlar seni yenebiliyordum çünkü kafan çok dağınık oluyordu" hatırladığı anılar üzerine güldü.

Ben de kafamı salladım. "Sana birinden bahsetmiştim hani.. bizim okuldaki bir kızdan"

Dudaklarını büzüp eliyle saçlarını geriye attı. Perçemler gözünün önüne gelip rahatsız ediyordu ama onları o boyda kullanmakta ısrarcıydı.
Biraz düşündükten sonra "ahh evet !" Dedi bariz bir heyecanla.

"Hani şu sürekli uzaktan izlediğin ama ortak arkadaşınız olmasına rağmen hiç konuşmadığınız.. öyleydi değil mi?"
Kafamı hızlıca salladım.
"Evet işte ben o kızı buldum tekrar"

Taehyung bir anda yerinden doğruldu. "Ne?"
Beni temkinli bir ifadeyle süzerken "Ee okuldan gidince unutmuştun hani?" diye sordu.

Yüzümü ellerimin arasına alıp sıvazlarken "unuttum demeyelim de gözümün önünde olmayınca onu düşünmeye zamanım kalmamıştı."

Babamın beni ders anlamında çok baskıladığı bir dönemdi. Üniversitede konservatuvara gitmeme bir şartla izin vermişti o da lisedeki sayısal derslerimin notlarının çok yüksek gerekiyordu.
Bu yüzden okulun yanı sıra özel derslikleri olan bir dershaneye kaydolmuştum. İşte Taehyung'la arkadaşlığımız böyle başlamıştı.

Duraksamama katlanamayan Taehyung "peki kimmiş? Konuşabildin mi bu sefer bari?" diye arka arkaya sorduğunda kendimi arkaya doğru atarak kafamı koltuk başlığına dayadım.

"O kız Chaeyoung'dı"

"Siktiir" diye mırıldanan Tae'ye gözlerimi devirerek telefonumu elime aldım. Sanki dikkatimi dağıtabiliyormuşum gibi davranarak uygulamaların olduğu sayfaları kaydırıp durdum.

"Eee ne yapacaksın? Ya da ne yapmaktasın?Daha da önemlisi nasıl tanımazsın cidden? " Diye sorduğunda bir süre cevapsız kaldım.

"Değişmiş çünkü..o zamanlar tatlı ve hoştu" kendi kendime güldüm ama devamını bir fısıltıdan daha yüksek sesle söylemedim. "şimdiyse etkileyici ve ölümcül güzel.."

Yüzümü sıvazlayarak doğruldum. Taehyung ilgiyle ve yüzünde bir sırıtma ifadesiyle beni izliyordu.
"Ondan yine hoşlanıyorsun"
Ona bakmadan bunu düşündüm. Kafamı iki yana salladım.

Burning for you// RoséKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin