When it comes to you There's no crime, let's take both of our souls and intertwine When it comes to you, don't be blind Watch me speak from my heart, when it comes to you Comes to you
"Yah Jungkook bu saçların ne?" diyerek masaya oturduğumda diğerleri de benimle birlikte güldü. Birkaç gündür Jungkook'la görüşememiştik çünkü okuldaki provalara ayrı ayrı katıldığımızdan çalışma saatlerimiz farklılaşmıştı. Okul dışında da Jungkook'un başı bu aralar şirket işleriyle dolmuştu çünkü geçen gün JYP iflas ederek piyasadaki yerini bitirmişti.
Aynı zamanda benim adımın ses kayıtlarında geçiyor olması büyük olay yaratmış ancak bunun bize olumsuz değil olumlu etkileri olmuştu. Son iki gündür ablamla Jungkook'un benden çok iletişim kurduğundan şüphelenecekken, sonunda zamanımızı uydurup cafede hep birlikte buluşabilmiştik.
Yalnız bir farklılık vardı... Jungkook'un saçları maviydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kötü mü olmuş ?" Dedi gözlerini kaçırarak.
Bu çocuk gerçekten aynaya bakmıyor muydu?
"Jungkook" dedim onaylamaz sesimle "sana bir şeyin kötü olmuş olması gibi bir ihtimal yok"
Kızlar dediklerime gülerken Jungkook gözlerini tekrar bana çevirdi. Bu sefer gözlerinin içi parlıyordu. "Ama nerden çıktı?" Eliyle Taehyung'u işaret etti. Taehyung da sırıtarak "playstationda sana kaybetmesinin cezası buydu" dedi.
Gözlerimi devirerek "söyleseydin sana yenilebilirdin bir seferliğine" diye söylendim. Herkes gülerken Jungkook kötü bir bakış atmakla yetinmişti.
"Eee yarın ne yapıyoruz ?" Jennie'nin sorusuyla bütün gözler bir ben de bir Jungkook da dolaştı. Yarın Jungkook'un doğum günüydü.Büyük gün.
Şaşkın bir yüz ifadesi yapıp "yarın ne var ki?" diye sordum. Jennie'yle Jisoo gözlerini büyüterek bakarken Jungkook kafasını çevirmişti sanki bu ifademi görmek istemiyor gibiydi.
Jisoo şaka yapmışım gibi gülerek "öf kimi kandırıyorsun sen? Bizsiz kutlamaya mı karar verdiniz?" diye sordu. Oyunculuk yetenekleri sağ olsun çok gerçekçiydi bu yüzden "neyi kutlayacakmışız?" diye aynı ifadeyle sordum.
Aslında böyle bir uzatma yapmak gibi bir amacım yoktu ama bir anlık dürtüyle devam ettirmiştim ben de.
Jennie endişeyle bize bakarken ben de dönüp Jungkook'a baktım. Kafasını aşağıya eğmişti ama dudaklarını büzmüştü. Bir de çocuk musun sen diyince itiraz etmeyi biliyordu.
