Gözümü karşımda oturan kıza çevirerek "seulgi?" Dedim.
Kafasını telefonundan kaldırmadı. "ne var?"
Gözlerimi devirdim bana hep böyle davranırdı."Şu arkadaşının adı neydi?"
Hafifçe çenesini kaldırdı. Bana bir bakış atarak "Büyük badem gözlü, kahverengi uzun saçları olan kızı mı soruyorsun? Chaeyoung mı?" Dedi.
Kafamı belli belirsiz salladım.
"Nolmuş ona?" Artık dikkatini bana vermiş telefonunu kapatarak masaya bırakmıştı.Omuzlarımı silktim umursamaz görünmek istiyordum.
"Niye hiç bizimle takılmadığını merak ediyorum" dediğimde gözleri beni inceleyerek "ben de bilmiyorum ama hep bir bahanesi oluyor, seninle konuşan kızlardan biri olmak istemiyor galiba" dediğinde kaşlarım çatıldı."Nasıl yani?"
"eh işte kızlar seni pek bir sevdiklerinden dikkatleri üstüne çekmek istemiyor"
Kafamı yüzümü düşürmemeye çalışarak yukarı aşağı salladım."Eee madem öyle dışarda buluştuğumuzda niye gelmiyor ,hadi okulda dikkat çekmemek için.. dışarda?.."
Beklenmedik ilgimden dolayı gözlerini kıstı ama yine de sorumu cevapladı.
"Doğrusunu söylemek gerekirse haftasonu ya da okul çıkışları birkaç kez ödev yapmak dışında hiç görüşmedik, gizemli takılıyor... ama galiba özel dersleri oluyormuş""Ne özel dersi?"
Omuz silkti "haftasonları piyano dersine gidiyor, uzun uzun konuştuğu tek konu bu""Eee?" Dedim. "Okuldaki müzik grubunda değil, hiçbir gösteride yok?"
Bana anlamlı anlamlı bakarak " gizemli dedim ya, bu konularda bir garip müziğe tapıyor sanki onu bahsederken görsen... sen bile öyle değilsin"
Yutkunarak "Seulgi... anlamadığım bir şey var"
"Ne?" Dedi şaşırarak.
"Bu kızla sen neden arkadaşsın?" Hiç onun tarzı biri değildi. Ortak noktaları aynı sınıfta olmalarıydı.
"Arkamdan konuşmayacak tek kişi o çünkü" dediğinde ilk defa karşımda farklı bir yanını gördüğüm Seylgi'ye baktım.*
Jungkook'la sanki o anın içine sıkışıp kalmıştık ve kimse bunu bozmaya cesaret edemiyordu.
Bu yüzden sessizce yemeklerimizi yedik.
Sonunda konuşmam gerektiğinin farkında olarak "playstation ?" Diye sorduğumda kafasını salladı.Ben oyunu kurarken Jungkook yanımda oturuyordu.
Tekrar oluşan sessizliği bu sefer Jungkook'un zil sesi bozdu.
"Efendim?" Diye cevaplarken ayağa kalkarak uzaklaştı.
Hararetli ama kısa konuşması bittiğinde bana özür diler bir ifadeyle bakarak "Chae acil bir işim çıktı, sonraya bıraksak kusura bakmazsın demi?"Güven verircesine gülümseyerek "hiç sorun değil" dedim.
Onu kapıdan geçirdiğimde hızlıca merdivenlerden indi.Bu sırada ben de sonunda telefonumu kontrol etme fırsatı buldum.
GIRLS TALK
jennie: lalisa'nın yeni dance cover'ını gördünüz mü??! Rosé de var!! Şaka mı?
(15.02)
jisoo: ben de onu izliyordum tam şu anda.. abi bazı insanlar vip geliyorlar dünyaya her şeyde yetenekli oluyorlar.
(15.10)
jennie: yorumları okuyorum bir yandan.. herkes Rosé'nin fiziğine düştüm yazmış ㅋㅋㅋ
jisoo: link at bakiyim.
jennie: ne üşengeçsin hee : www.naver.article
> napıyorsunuz???
(18.45)
jisoo: park chaeyoung sonunda gelebildin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burning for you// RoséKook
Fanfiction(Tamamlandı) Kaç senedir kaçıyorum senden, bugün sen ebe olduğundan habersiz ,tek başıma oynadığım saklambaçta sobeledin beni. 2021||