2.4

2K 183 7
                                    

                   I worked my whole life
             Just to get right just to be like
        Look at me I'm never coming down

Hayatı istediğimiz kişi olmak, istediğimiz yere ulaşmak için çabalayarak geçiriyoruz.
Bu sürekli arayışın sonunda kendi benliğini unutmak da var tamamen herkesin içinde yalnız kalmak da ..

Telefonumun hoparlöründen sesi kulaklarımda titreyen Lisa da böyleydi.
Sevilip destekleniyorsa da yaptığı işte çok iyi olduğu içindi nefret edilip yargılanıyorsa da yaptığı işte çok iyi olduğu içindi.

Ve bunları hak etmeyen biri varsa o da Lisa'ydı.
Sesimi güven verici çıkarmaya dikkat ederek "Endişelenme, Alice de burada ve en kısa sürede her şey çözülmüş olacak"

Ablam zaten dün gece hızlıca bir tekzip yayınlatmıştı. Ancak o da bunun yeterli olmadığının farkındaydı. Ona haber verip Jungkook'la geleceğimi söylediğimde şaşırmış ama kabul etmişti.
Biraz önce ablama planımı anlatmış, evinde kırgın ve üzgün bekleyen Lisa'yı da rahatlatmak için plandan haberdar etmiştim.

Ablam Jungkook'u inceleyerek "senin bu işten bir çıkarın var mı?" Diye sorduğunda kaşlarım çatıldı.
"Abla lütfen böyle davranma" diye uyardığımda ifadesini yumuşattı ama hâlâ cevap almak istiyordu.

Jungkook omuzlarını silkerek "Chaeyoung yardımımı istedi" demeyi yeterli gördü.
"Ve sen de kabul ettin.. bizim idolümüz için yardım etmen takdir edilesi doğrusu"
Ablama bakarak kafasını net bir şekilde salladı.
"JYP'ye bayıldığımı söyleyemem ama yapacağım şey zaten oldukça basit... hatta biran önce işe koyulsam iyi olacak"

"Tamam" dedim. "O zaman sem git ve şirketten şahit bulmaya çalış biz de geri kalan kısıları halledelim"

Ablam Jungkook'un gitmesinden sonra hızlıca menajeriyle görüşüp onu güvenlik kamera görüntülerini araştırmak üzere ödül töreninin yapıldığı alana gönderdi.

Ablam işleriyle meşguldü bu yüzden ben de bunu fırsat bularak şirketten sıvıştım.
Menajerimi arama hakkımı kullanacaktım.
"Merhaba, yardımına ihtiyacım var" diyerek açtığım konuşmayı, konuştuklarımızın aramızda kalacağı garantisini isteyerek devam ettirmiştim.
Benim için ulaşması gereken biri vardı.
Yaklaşık bir buçuk saat sonunda Menajerim ve hem maske takmış  hem de düşük bir topuzla topladığım saçlarımı şapka altına gizlemiş ben pek de kalabalık olmayan Café'de bekliyorduk.

Karşımıza oturan kadına bakıp kafamla eğilerek selam verdim.
O da aynı şekilde selam verdiğinde konuya hızlıca girdim.
"Öğrendiğime göre JYP'de erkek gruplarının  makyözüymüşsünüz ancak yaklaşık bir ay önce bir anda ayrılmışsınız. " konuya mecburen hızlı ama uysal bir şekilde girip dün yaşanan skandalı anlattım. Lisa'nın yaşadıklarının perde arkasını.
Karşımdaki kadın da Taylandlıydı. Kurduğum bağlantı beni yanıltmamış zavallı kadın da bu şekilde aşağılanmıştı.

"Bize kanıt olabilecek bir kanıtınız var mı? Ses kaydı olur, görüntü olur..."
Kadın şüpheli bir şekilde bana bakıyordu.
"Emin olun bunu bizimle paylaştığınız için başınıza bir şey gelmeyecek..." diyerek açıklamayı bitirdiğimde yavaşça telefonunu kemikli zayıf elleri arasına alıp bir ses kaydı açtı.

Masada ortamıza koyduğunda Park Jisoo'num sesi kulaklarımızı doldurdu.

"Seni mal Taylandlı. Bir işi beceremeyeceksen ülkene dön!  Şu makyaja bak bari bir şeye benzese.
Senin makyaj fırçası değil tuvalet fırçası tutman gerek!" Bu kadarının yeteceğini kadının yüzünde tekrar canlanan dehşet ifadesinden anlayarak ses kaydını durdurdum.

Burning for you// RoséKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin