2.5

2K 199 46
                                    

Gecenin soğuğu arabanın kapısını açtığım gibi üstüme hücum etti. Kafamı boş bulunup gökyüzüne kaldırdım. Bu gereksiz bir eylemdi çünkü Seul geceleri sonsuz karanlığa uzanırdı.

Kafamı kaldırınca yıldızları görmeyi beklemek aptalık olurdu. Aynı Chaeyoung'ın ilgisini beklemek gibi belki de.
Her şey iyi giderken bir anda yaptığı telefon görüşmesiyle her şey kötü olmuştu.
Telefonu ben de seni seviyorum diyerek kapatmıştı bir de yetmezmiş gibi kim olduğunu söylemeyi reddetmişti.

Zaten bugünlerde yine sakladığı bir şeyler vardı. Başında tamamen ne yaptığını anlayamıyordum ama derslere beraber girip çıkıyorduk, ödevlerimiz aynıydı... kızlarla buluştuğu günlerden birlikte spora gittiğimiz günlere kadar hayatına çok hakimdim.

Ama yine de koca bir boşluk vardı bizimle paylaşmadığı. Aynı telefonda konuştuğu kişinin bilinmezliği gibi büyük bir boşluk.

Sıktığım yumrukları aralayarak elimi saçlarımdan geçirdim. İlerleyip arabanın önüne hafifçe yaslandığımda uzaktan hızlıca bana doğru gelen Jimin'i fark ettim.

"Üzgünüm Jennie'yi atlatırken biraz geç kaldım" dediğinde kafamı anlayışla salladım.
"Önemli değil ben de yeni geldim"
Kafasını sallayıp cebinden bir kağıt çıkardı.

"Jungkook burada bildiğim bütün çevresi yazıyor, arkadaşları takıldıkları vesaire.. ama" dediğinde durdu. Zaten şu an burda olmamız ama'dan dolayıydı. Bana acil buluşmamız gerektiğini söylemişti. Bulduğu önemli bilgiler vardı. Hatta mesaj attığında bildirim panelindeki mesaj Chae'nin ilgisini çekmişti ama sormamıştı. Sorsaydı da doğruyu söylemeyeceğim için iyi ki sormamıştı.

"Şu ismi görüyor musun?" Dediğinde listeden bir ismi gösterdi.

"Hadi ordan" dedim şaşkınlıkla.
Kafasını hızlıca salladı.
"Doğru JYP'nin oğluyla görüşüyormuş.. sebebi belirsiz... kimse bilmiyor bağlantı neymiş ne değilmiş.."

Ben şaşkınca düşünürken listenin üstündeki parmağı aşağıya kaydı.
"Şu isim" biraz daha kaydı "şu isim." Gösterdiği isimler üzerine dikkatlice düşünüyordum.

"Bunlar tekin tipler değil. Hiçbirinin adı iyi şeylerle anılmaz...böyle birileriyle ilgisi varsa bu işin içinde olma olasılığı da var. Böyle biri olduğunun farkında değildim tabii o güne kadar." Dediğinde kafamı sallayarak kağıdı alıp cebim koydum.

"Hiçbirimiz farkında değildik, kendini kötü hissetme" ve bu saatte buraya gelmesini takdir etmeliydim.
"Sağ ol Jimin gerçekten kendim bulmaya çalışsaydım dikkat çekecektim ve çok uzun sürecekti."

Omzuma vurdu iki kez "lafı mı olur ?" Yüzümü inceledikten sonra durdu "bir şey mi oldu? Moralin de yüzün de bok gibi" dediğinde hafifçe gülümsedim. Ama herhalde acı çeker gibi bir ifadeyle bakmıştım.

"Yok ya aynı şeyler şu iş canımı sıktı, o bağlantı"

"Eh öyle diyorsan.. neyse" dedi. "Ben başka şeyler öğrenirsem sana haber vericem"
Kafamla onayladığımda gerisin geri geldiği yöne gitti.

Kafam o kadar gitmişti ki bir anda seslenip onu eve bırakabileceğimi söyleyecektim.
Çocuğun evi tam olarak karşımda boylu boyunca yükseliyorken hem de.

Arabaya geçip listeyi tekrar elime aldım.
"Ne alakanız var sizin birbirinizle ?" Diye mırıldanarak cebime geri attım.

Rosé

Burning for you// RoséKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin