Jennie'nin de benimle birlikte dikkati ona yöneldiğinde diğerlerinin geç kalmış dikkatini de çekmek için aegyolu bir sesle "selam" dedi.
Jungkook yanımda gergince dikleşirken Jisoo çalıntı sandviçinden kalan parçayı paketinin üstüne geri bıraktı. Jimin her zamanki şaşkınlık ifadesi suratına yayılmış olsa da her zamanki aşırılıkları yerine tepkisini sessizce verdi.
Selamına karşılık bulamamasıyla dudaklarını büzen Yeri karşımda duran sandalyeyi çekerek oturdu.
Elini doğruca bana uzatarak "Merhaba Chaeyoung" dediğinde gözlerimi yüzünde oyalandırmadan elini sıktım ben de.
"Merhaba.. ama siz kimsiniz?"
Kaşları çatılmadı ama yüzüne tam da bu anlama gelebilebilecek bir sırıtma yerleşti."Yeri ben Jungkook'un nişanlısı"
Hah.
Kaşlarımı kaldırdım alayla "Aaa öyle mi? Jungkook nişanlı olduğundan hiç bahsetmemişti" dediğimde sırıtması genişledi.
Ancak gözlerindeki ifadeyi silmesine yetmiyordu. İnanılmaz sinir olmuştu ve üstüme atlamamak için zor duruyordu.İşin garip tarafı.. gözleri Jungkook'a değmiyordu bile. Evet bana ayar olduğu belliydi. Ama sebebi Jungkook'la aramdaki şeyse neden ona karşı yakın bir tutum sergilememişti?
Gelip sandalyesini onun yanına çekmesi gerekirdi ya da ne bileyim beni sinir etmek için öpmesi sarılması falan?Dizilerde böyle olmaz mıydı?
Bu kız sadece bana oynuyordu. Ve benden hoşlanmıyordu. Bundan emindim. Sebebi neydi?"Ben burada değilken... nişanlıma epey rahatsızlık vermişsin. Herhalde herkesi parmağının ucunda çevirebileceğini sanan sürtüklerdensin?"
"Hah?" Dedim şaşkınca "tam olarak kimi parmağımın ucunda çevirmişim söyler misin?"
"Tatlım ağzını hiç boş yere yorma istersen malum.. başka şeylerde kullanmayı tercih edersin."
Gözlerimi devirirken ben yalnızca Jungkook'un elini hissetmiştim dizimde.
Dün yaptığımız anlaşmalardan biriydi bu. Yeri'nin yanında hiçbir şeye karışmaması gerekiyordu çünkü verdiği tepkiler onu bana daha fazla yöneltecekti.Yerlerinde huzursuzca kıpırdanan kızlara da uyarı dolu bakışlarımı gönderirken "terbiyeli konuşmanı tercih ederdim ama sen de pek kalmamış herhalde" dedim usulca. Olur da yan masalardan kulak kesilen varsa sesim bu masa dışında duyulsun istemiyordum.
Açıkça o da bunu fark ederek işleri kızıştırmak istercesine "Neden nişanlımın yanına oturuyorsun o zaman?Kimmiş asıl terbiyesiz söyler misin? " diye yüksek sesle söylendi.
Başlar bize doğru dönmüştü. Sandviç yemek bahanesiyle takmadığım maskemi çıkardım cebimden. Belki şu ana kadar kimse bunu görüntülememişti ama bundan sonra ellerinin telefonlarının kayıt tuşunda olacağına emindim.
"Yeri burada ne işin var?"
İşte beklemediğim bir giriş daha yapılmıştı bu ulu orta konuşmaya. Benim cevap vermeme kalmadan bu soruyla Yeri'nin dikkati o tarafa kesilmişti.Bir bir kalabalıklaşan masamıza Kai de gelerek combo menü vermişti meraklı gözlere.
Başından beri gözlerinin bizde olduğunu bildiğim için sözlerini duyarak müdahale ettiğinin farkındaydım.
Tek dileğim bu oluşturduğumuz görüntüyü magazin sayfalarından görmemekti. Yeri için kaçınılmaz duruyordu. Ancak Jisoo reklam filmi çıktığında biri bu fotoğraflardaki bağlantıyı bulursa gereksiz bir şekilde adı boş boş konuşulabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burning for you// RoséKook
Fiksi Penggemar(Tamamlandı) Kaç senedir kaçıyorum senden, bugün sen ebe olduğundan habersiz ,tek başıma oynadığım saklambaçta sobeledin beni. 2021||