Hocanın arkasından giren kişi Bulut'tu. Bunun ne işi vardı burada.Bulut,sanki birşey arıyormuş gibi gözleriyle sınıfı taradı. En son gözleri cam kenarında ki orta sırada oturan beni bulunca durakladı. Suratına yapay bir şaşkınlık yerleşti. Sanki beni görmeyi beklemiyor gibi gözüküyordu ama nedense ben öyle hissetmemiştim. Bana yıllar gibi gelen ama aslında saniyeler süren bakışmayı hocanın sesi böldü;
"-Evet arkadaşlar, aranıza yeni bir arkadaşımız katıldı. Tanıt kendini" diyerek eliyle Bulut'a tahtayı gösterdi.
"-Adım bulut soyadım demir. Bazı özel sebeplerden dolayı okulumu değiştirmek zorunda kaldım ve şuan da burdayım." diyerek gözlerini tekrar bana çevirdi. Ne hissedeceğimi şaşırmıştım gerçekten.
"-Tamamdır Bulutcum. Sınıfımıza hoşgeldin. Teneffüste arkadaşlarınla da tanışırsın. Tek boş yer kalmış, Kaan'ın yanına otur sen şimdilik" diyerek ön sıramı gösterdi.
Cidden hayat bana poposuyla gülüyordu.Bulut hocanın dediğini başıyla onaylayarak sıraya ilerlemeye başladı. Ben cam kenarında önden üçüncü sıradaydım, önümde Kaan oturuyordu ve yanı uzun süredir boştu gerçekten.
Kaan komik ve iyi bir çocuktu ama fazla konuşmuşluğumuz yoktu dersler dışında.Bulut'un sıraya oturmasıyla Kaan'la birbirlerine kısa bir baş selamı yaptılar ve hocanın anlattıklarını dinlemeye başladık.
Bende düşüncelerimle boğuşurken dersi dinlemeye çalışıyordum ki ön sıradan isminin seslenilmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım."-Hey,Lavinya nereye daldın böyle" diyen Kaan bir yandan da elini gözümün önünde sallıyordu.
"-Ah dalmışım pardon Kaan, ne vardı?" çok mu kaba olmuştu?
"-Silgin var mı ya benimki evde kalmış, şu geçen sene ki kokulu silgilerinden var mı" diyerek hafif kıkırdadı.
Bu dediği beni de gülümsetmişti. Geçen sene Kaan yine önümde oturuyordu ve aramızda buna benzer bir diyalog geçmişti. O yine silgisini unutunca bende kokulu silgilerimden vermiştim ve alay konusu olmuştu.
" - Onlar yeni tükendi efendim. Elimde kokusuzları var şuan, onlar uygun mudur?" dedim bende munzur sesimle.
"-Eh napalım onunla idare edicez artık" bunu iki elini yana açarak söylemişti ve bu onu çok komik göstermişti.
Ben tam silgiyi kalemliğimden çıkarıp vericekken Bulut'un elini Kaan'ın omzuna koymasıyla duraklamıştım.
"-Benden de isteyebilirdin kardeşim, bak benimde silgim var. Ortak kullanabiliriz" diyerek silgiyi Kaan'ın gözünün önünde sallamıştı.
"-Birşey olmaz ya sana zahmet vermeyeyim. Lavinya yanında hep yedek silgi taşır, kurtarıcım gibi oldu artık" diyerek gülümsedi.
Bulut cevap vermeden ağzının içinde birşeyler homurdanmıştı ama kelimeleri tam olarak seçememiştim.
Bulut'un önüne dönmesiyle birlikte bende çıkardığım silgiyi Kaan'a uzattım.
"-Teşekkürler, kurtarıcım Lavinya" diyerek güldü ve önüne döndü. Önüne dönmesiyle Bulut ışık hızında kafasını bana doğru arkaya çevirmişti. Tek kaşı kalkık bir şekilde bana bakıyordu şuan. Anlam veremediğim için bende kafamı 'ne var' anlamında salladım. O da birşey demeyerek önüne dönmüştü zaten. Bu yaptıklarına gerçekten anlam veremiyordum.Dersin geri kalan dakikaları aynı sıkıcılığıyla devam etmişti. Bende anlamasam da hocayı dinleyip not almıştım. Ders zilinin çalmasıyla birlikte sınıfın birçoğu ayaklanmıştı. Neredeyse sınıftaki çoğu erkek çıkarken sınıfta sadece kızlar kalmıştı ve bunun nedeni çok açıktı. Bu nedeni de anlamak çok zor değildi çünkü hepsinin gözü Bulut'un üstündeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KOKU~ Tamamlandı
ChickLit-"Ben çok özür dilerim ama k-kokun çok benziyor ben kendimi tutamadım." dedi kekeleyerek. Anlam veremedim kötü mü kokuyordum? Daha dün duş almıştım kötü kokmamın imkanı yoktu ama bu çocuk neden böyle bir tepki vermişti ki? -"Ne varmış benim kokumda...