achtunddreißig

2.7K 129 66
                                    

"Lavinya karşı bölü komşu diyorum nasıl anlamıyorsun?"

"Hangisi komşu hangisi karşısı anlamıyorum"

Matematik neden var? Kralı gelse yıkılmazdım ama trigonometri geldi.

2 ders sonra matematik sınavı vardı ama ben Emir'in tüm ısrarlarına rağmen anlamıyordum. 

"Emir ben sayıları ikişer ikişer görmeye başladım normal mi?"

"Öyle görürken bile bulamıyor musun tanjantı?"

Şok olmuş gözlerle Emir'e baktım. Bir insan daha ne kadar yerin dibine girebilirdi acaba?

"Emir git ya! Daha çok aklımı karıştırdın. İki artı ikiyi bile unuttum senin yüzünden"

Emir kitabı kapatırken gülerek konuştu. 

"Sınavda ne yapacaksın o zaman zeki arkadaşım?"

Elimi "amaan" der gibi havada salladım ve konuştum. 

"Çalışsam da yapamayacağım zaten bari kafam rahat olsun" 

Emir gülerken bende kafamı sıraya yasladım ve gözlerimi kapattım. 

"Sen bitmişsin kızım"

Kafam hala sıraya yaslıyken elimi kaldırdım ve Emir'e baş parmağımı kaldırarak "evet" işareti yaptım. Yanımdan kalktığını hissettiğimde sınıfına gideceğini anlamıştım. 

Aradan iki ders geçmesiyle kafamı kaldırdığımda ışığa alışamayan gözlerimi kısarak etrafa baktım. Hoca sınıfa yeni giriyordu. Acaba hangi dersteyiz?

Bulut'a baktığımda defterlerini çantasına koyuyordu ve bende fırsatı kaçırmayarak konuştum. 

"Bulut hangi dersteyiz?"

Bulut bana baktığında artık ne gördüyse hafifçe güldü ve konuştu. 

"Kitaplarını kaldır Lavinya bu ders sınav oluyoruz" 

Bulut'un dediğiyle gözlerimi açtım ve hocaya baktım. Sağ taraftan kağıtları dağıtıyordu. Işık hızıyla masamın üstündekileri çantama koydum ve diğerlerini izlemeye başladım. 

Kağıdını alan bir şeyler yazmaya başlıyordu. Arkadaşlar her şeyi bu kadar biliyor musunuz gerçekten? Hani hepimiz gece gündüz tiktok izliyorduk?

Hocanın kağıdımı vermesiyle kağıdıma baktım. Ama bakmaz olaydım. Tek anladığım şey sayılardı onlarda da garip şekiller vardı. Ben derslerde uyurken bu kadar konu işlenmiş miydi gerçekten? 

Kaçıncı sınıf matematiğiydi bu?

Bir şeyler bilmediğimi fark edince bari kağıdım dolu gözüksün diyerek boş yerlere -hepsi- resim çizmeye başladım. 

Kime baksam harıl harıl soruları çözüyordu. En azından sınavlar sayesinde kimseye güvenmemem gerektiğini anladım. 

Bir anda önümdeki kağıdın havalanmasıyla ne olduğunu anlamadım. Kağıdım bu kadar boşluğa dayanamayıp havalandı galiba. 

Önüme baktığımda Bulut arkasına dönmüş boş kağıdımı alarak kendi dolu kağıdını koymuştu. Hocaya baktığımda sınıf defterini dolduruyordu. Ah hocam ah neler kaçırdınız. 

Önümdeki kağıda baktığımda her sorusu çözümleriyle birlikte doluydu gerçekten. Bulut adamlığının zekatını ver diğerleri de faydalansın be.

Bulut çoktan önüne dönmüştü. Ama ben hala şok olmuş bir şekilde Bulut'un ensesi ile bakışıyordum. O çoktan benim resimlerle dolu kağıdımı da doldurmaya başlamıştı bile. 

~KOKU~ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin