~KOKU~ Tamamlandı

neunundzwanzigste

Sizce ben geçen bölüm Bulut'un ölen annesiyle Lavinya'yı tanıştırmış mıyımdır? Ve bunu okuyucularım söylemese fark edemiyordum. 3 ay köyde kalmak beni iyi etkilemedi dostlar...

Bunun şerefine size bol kaoslu bir bölüm getirdim :)

______________________________

Bulut'tan (Bir terslik çıkaracağımı buradan da anlayabilirsiniz)

Lavinya ile konuştuktan sonra gülerek telefonumu bıraktım ve yatağıma kendimi attık. Çok saftı ve her davranışı beni kendine daha da aşık ediyordu. 

Şimdi ise saat gecenin dokuzu olmasına rağmen annemler gelmediler ev boş bize gelsene diyerek beni ikna etmeye çalışıyordu. Her ne kadar reddetsem de bu samimi halleri çok hoşuma gidiyordu ve gidip sarılmamak için kendimi zor tutuyordum. 

Bir gece aşırı özlediğimden dolayı gidip kapısına dayanmayı bile düşünmüştüm ama evden çıkacakken babam durdurmuştu.

Ben Lavinya'yı düşünerek gülerken telefonuma gelen bildirim sesi ile duraksadım. Benim saf kızım ne yazmıştı acaba. 

Ama telefonuma baktığımda gördüğüm isim ile fark etmeden sinirden ellerimi sıkmaya başlamıştım bile. 

Geçen gün Lavinya'nın saçını sevdi diye parmağını kırdığım çocuk bana bir fotoğraf ve uzun bir mesaj metni atmıştı. 

Açıp açmamak arasında kalırken en fazla ne olabilir ki diyerek mesaja girdim ve gördüğüm şeyle çoktan gözlerim dolmaya başlamıştı bile (Sen öyle san ben her şeyi yaparım)

Fotoğrafta Lavinya ve bir erkek vardı. Erkeğin arkası dönüktü ve kafası Lavinya'nın hizasındaydı.

Ve galiba öpüşüyorlardı? Çocuğun yüzü gözükmüyordu ama Lavinya'nın suratı netti. Fotoğrafı başka birinin çektiği çok belli oluyordu. 

Nasıl ya diyerek mesajı okumaya başlamamla birlikte yanağımdan bir yaş düşmüştü bile.

"Sen sevgilin senle konuşuyor sanmaya devam et. Gördüğün gibi birlikteyiz ve çok mutluyuz. Dün bana geldi ve senden sıkıldığını söyledi, bende kıramadım haliyle. Artık mesaj yazmazsan sevinirim rahatsız etme bizi."

Lavinya'm bunu bana yapmazdı değil mi? Ama fotoğrafta ki resmen oydu ve çocuğun elleri Lavinya'mın yüzündeydi. Öpüyor muydu onu?

Sinirden ellerim titremeye başlarken gözyaşlarım benden bağımsız dökülüyordu. 

Ne yapacağımı düşünürken Lavinya'nın evde olduğu aklıma geldi ve bir sinirle telefonumu alarak odadan çıktım. 

Bana bunu nasıl yapabilirdi?

Kafamdaki düşüncelerle boğuşurken hangi ara Lavinya'nın evinin önüne geldiğimi bile fark etmemiştim.

Işık hızıyla bina kapısının öne geldiğimde kapının açık olduğunu gördüm ve açarak binaya girdim. 

Merdivenleri ikişer ikişer çıkarak kapının önüne geldiğimde zile bastım. Kapı açılmadı, tekrar bastım. Biraz daha açılmadı, tekrar bastım. Kapı açılana kadar zile bastım. 

İçerden Lavinya'nın homurdanma seslerini duymamla elimi zilden çektim. Bana bunu nasıl yapabilirdi cidden?

Lavinya kapıyı açtı ve beni görmesiyle homurdanmaları kesildi. Bir anda yüzü şaşkınla ve mutlulukla dolarken ben ise kaşlarım çatık ve artık ağlamaktan kızarmış gözlerimle bakıyordum.