Lavinya ve Bulut'un kavga ettiği gün
Emir'den;
"Sağdaki adamı öldürün"
"Mermim bitti bana yardıma gelsin biri"
"2 kişi kaldı dayanın"
"Yes be kazandık"
Oyunun bitmesiyle kulağımda ki kulaklıkları çıkararak telefonuma baktım. Sanki hissetmiş gibi eş zamanlı olarak telefonumdan bildirim sesi gelmişti.
Gecenin bir yarısı mesaj atan kimdi acaba?
Mesaj atan ismi görmemle şaşırmıştım. Bulut gece gece beni ne yapacaktı acaba?
Geçen Lavinya'ya canım dedim diye kıskançlığından kudurmuştur kesin.Bulut: Emir Lavinya'ların evine gider misin o çok kötü...
Noluyor lan? Bir günde benim bilmediğim ne yaşanmıştı?
Merakla hemen Bulut'a yazmaya başladım.
Emir: Ne oldu daha az önce konuştuk hiçbir şeyi yoktu
Bulut: Benim suçum hepsi kendimden çok utanıyorum
Şimdi seni laciverte boyadım Bulut efendi. Bulut'a cevap verip hemen ayağa kalktım. Bulut kolay kolay böyle bir mesaj yazmazdı bana. Demek ki büyük bir şey olmuştu.
Üstümü bile değiştirmeden hemen evden çıktım. Üstüme baktığımda ise ev şortum ve tişörtüm vardı. Hiç yoktan iyidir diyerek koşar adımlarla Lavinya'nın evine gittim.
5 dakika olmadan Lavinya'ların evine varmamla hemen üst kata çıktım. Zile ilk bastığımda kapı açılmadı ve bende artarda basmaya başladım. Uzun uğraşlar sonucu kapı açıldığında şaşkınlıktan ve korkudan ne yapacağımı bilemedim.
Bu karşımda duran kişi benim güler yüzlü Lavinyam mıydı?
Karşımda resmen bir harabe duruyordu.
Eli, kolu ve ayakları kan olmuş, ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuş, titreyerek ve hıçkırarak ağlayan bir Lavinya vardı karşımda.
Hemen içeriye girerek Lavinya'nın elini tutarak kolundaki kanlara baktım.
"Lavinya ne oldu sana?"
Ona ilk defa ismiyle sesleniyordum galiba.
"E-emir ben"
Ağlamaktan konuşamıyordu bile. Bunu fark etmemle onu kendime çekerek sıkı sıkı sarıldım. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki bütün gün koşsa anca bu kadar hızlı atabilirdi herhalde.
"Tamam güzelim bir şey demene gerek yok. Gel ilk önce şu kanları temizleyelim sonra ben sana güzel bir ballı süt yaparım mis gibi olursun"
Yalandı... Uzaktan gören biri bile Lavinya'nın çözümünün ballı süt olmadığını anlardı.
Lavinya'yı belinden tutarak banyoya götürdüm. Ayakta durmaya bile mecali yoktu.
Banyoya girmemizle Lavinya tekrar ağlamaya başlamıştı. Eminim ki bu banyoda Bulut'la birlikte gülerek maske yaptıkları zamanı hatırlamıştı. Ah benim güçlü kızım...
Lavinya'yı küvetin içine oturtarak suyu ılığa ayarladım. Kollarından başlayarak ellerini de temizledim. Ayağının altında ki cam kırıklarını görünce söverek ilk yardım dolabından gerekli eşyaları alarak camları çıkarmaya başladım.
Bir yandan Bulut'a küfrediyordum bir yandan da kardeşimin ayağında ki camları temizliyordum. Ama biliyordum ki yüreğinde ki kesiklerin yanında ayaklarında ki hiçbir şeydi.
Nihayet ayağında ki yaraları da temizleyince Lavinya'yı küvetten çıkartarak yere oturttum ve sargıyla yaralarını sardım.
Lavinya'nın ise yüzünde mimik bile oynamıyordu. Sanki ayağının altından o kadar cam çıkartılan bendim çünkü ona kıyasla benim yüzüm daha çok buruşmuştu çıkarırken.
Lavinya'yı odasına götürerek yatağa oturdum ve dolabından bir şort ile tişört seçtim.
"Sen bunları giy ben kapının önünde seni bekliyorum. Bir şey olursa hemen seslen"
Kapının önüne çıktım ve beklemeye başladım. Tabi bu sırada hesap sormam gereken bir salak vardı.
Emir: Bu kızın hali ne lan şerefsiz
Bulut: O nasıl?
Emir: Bok gibi. Bir de hala nasıl diye soruyor ya. Noldu bu kıza
Bulut: Büyük bir yanlış anlaşılma oldu gerçekten gözüktüğü gibi değil
Emir: Ben Lavinya'ya bakınca hiçte yanlış anlamış gibi durmuyorum Bulut
Emir: Kız gayette gözüktüğü gibi hatta daha da beter
(Emir gibi bir dost bulma duası için Amin zinciri...)
Bulut: İyi mi o? En son camların üstüne basmıştı
Emir: Oraya gelip o camları tek tek sana sabitlerim Bulut siktir git lan
Sinirle Bulut'a saydırırken içeriden Lavinya'nın seslenmesiyle odaya girdim. Üstünü değiştirmiş yatakta oturuyordu.
Yanına giderek onu yatırdım. Nereye çekersem oraya geliyordu.
"Sen biraz dinlen ben hemen sana bir ballı süt yapıp geliyorum.
Koşar adımlarla mutfağa giderek Lavinya'ya ballı süt yaptım.
Bir yudum zor içmişti bende zorlamayarak yatağının yanına oturdum. O sabaha kadar yarı uyanık yarı uyur yatarken bende sabaha kadar başında beklemiştim.
________________________
Hellooo
Normalde bu bölüme biraz daha ekleme yapıp öyle atacaktım ama aynı sahneleri daha fazla uzatmak istemedim.
Bir sonraki bölüm okul ve karşılaşma sahnesi olacak ama ne zaman yazıp atabilirim bilmiyorum ama haftasonu atmaya çalışacağım.
Okullardan ve ödevlerden ancak bölüm yazabiliyorum.
Siz nasılsınııız?
Hepinizi çok seviyoree kendinize iyi bakın yeni bölüme kadar <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KOKU~ Tamamlandı
ChickLit-"Ben çok özür dilerim ama k-kokun çok benziyor ben kendimi tutamadım." dedi kekeleyerek. Anlam veremedim kötü mü kokuyordum? Daha dün duş almıştım kötü kokmamın imkanı yoktu ama bu çocuk neden böyle bir tepki vermişti ki? -"Ne varmış benim kokumda...