~KOKU~ Tamamlandı

fünfzehnte

Ben Bulut'u seviyor muydum?

O yanıma geldiğinde istemsizce tebessüm ediyordum, en küçük hareketi bile midemde bir şeylerin harekete geçmesi için yetiyordu.
Yanında başka bir kızı görme düşüncesi bile sinirimi bozuyordu ve o gülünce nedensizce benim de yüzümde güller açıyordu.

Bulut bana daha önce yaşamadığım duyguları yaşatıyordu ve galiba bunun adı aşktı. Kalbimde ki hareketliliğin sebebini şimdi anlamıştım, beynimi bile devre dışı bırakıyordu.

Ben Bulut'a aşık olmuştum.

_________________________________

Allak bullak olmuş düşüncelerimle ve üstüme giydiğim Bulut'un hırkasıyla birlikte okulun merdivenlerinden iniyordum. 

Ben bunları hissediyorsam acaba Bulut benim hakkımda ne düşünüyor? Bana karşı hep şaşkın olmuştu ama kurduğu birkaç cümle aklıma geldikçe onun da bana aşık olduğu düşüncesi beynimi işgal ediyordu. 

Ben düşüncelerimle boğuşurken çoktan bahçeye çıkmıştım bile. basket sahasına doğru ilerlerken bizimkileri görmüştüm bile. 

Bizimkiler? Sevdiğim çocuk ve en yakın arkadaşım. 

Fakat tek bir sorunumuz var çünkü basket sahasının etrafı akbaba sürüsü pardon okulda ki kız sürüyle dolmuştu ve hepsinin ağzının suyunu akıtarak baktığı kişi Bulut'tu. 

Kendilerine yeni av buldular galiba bu kadar aşkla bakmalarının başka açıklaması yok çünkü. 

Az öncekinin aksine sinirli adımlarımı yere vurarak basket sahasına ilerlemeye başladım. Kızların arasından zor sıyrılarak en öne geçtim ve Bulut ile Emir'i izlemeye başladım. 

İkisinin de üstünde sıfır kollu atlet tarzı body vardı ve terden sırılsıklam olmuşlardı. Zilin çalmasına kaç dakika olduğuna bakmak için cebimden telefonumu çıkarttım. 10 dakika kalmıştı en azından. 10 dakika sık dişini Lavinya. 

"Ay bu yeni gelen çocuğu ben neden daha önce görmemişim ya" 

"Görülmeyecek gibi de değil ki valla anlamadım ben seni" 

"Çocuk taş gibi resmen acilen konuşmam lazım" 

"Senden önce ben konuşup kendime aşık etmezsem konuşursun belki" 

Allah beyin dağıtırken siz neredeydiniz acaba? İşiniz gücünüzde mi yok anlamıyorum ki, bütün okulun mu dersi boş?

Acaba şuan bu kızları dövsem ne kadar uzaklaştırma alırım?

Sinirli bir şekilde kızlara bakmamla beni görmüyorlardı bile şuan tek odakları terlemiş ve ıslak saçları önüne gelen Bulut'u izlemekti ben bile bu kadar dikkatli izlemiyorum. 

Sinirli bir şekilde kafamı Bulut'a çevirdiğimde o da bana bakıyordu. Oyun hala devam ediyordu ama o sahanın ortasında durmuş gülerek bana ve üstümdeki hırkasına bakıyordu. 

Ama sen böyle tatlı bakarsan ben sahaya dalarım ve dalmadan önce bu kızların saçını başını yolarım. 

Sahadan birinin Bulut'a seslenmesiyle Bulut gerçek yaşama dönmüş gibi bir anda irkildi ve kafasını çevirdi. Bana son kez bakarak gözünü kırptı ve koşmaya başladı. Bulut'un bana göz kırpmasıyla yanımda ki kızlarda ağızları beş karış açık bakıyorlardı. Galiba bana göz kırptığını anlamışlardı. 

"Gördün mü bana göz kırptı"

"Salak mısın sana bakmadı bile bana bakarak göz kırptı" 

Ben az önce bana kırptığını anladılar mı demiştim? Sözümü geri alıyorum bu kızlar tahmin ettiğimden de salak çıktılar. Aradan geçen 10 dakikadan sonra nihayet zil çalmıştı. Beni gören Bulut ve Emir ellerinde çantaları ve havluları ile terli bir şekilde geliyorlardı. 

Bulut ve Emir yanıma gelince yanımda ki kızlara da gün doğmuştu hemen atladılar. 

"İkinizde çok iyi oynadınız, en iyi oynayanlar sizdiniz" 

"Evet benimde favorim ikinizdiniz, bu arada ben Ayça" 

Bulut sadece kafasını sallayarak bana dönmüştü ve benim çatık kaşlarımla kızlara baktığımı fark edince gülmüştü. Gözleri çatık kaşlarım ve hırkası arasında mekik dokuyordu. 

"Bu arada terlemişsiniz hasta olursunuz ben size şalımı vereyim" bir şey yapman lazım artık Lavinya. Sevdiğin çocuk elden gidiyeah. 

"Ay canım sen hiç zahmet etme Bulut'un hırkası zaten bendeydi ben ona veririm üşümez" diyerek çıkardığım hırkayı Bulut'un sırtına bıraktım ve sıkıca sardım. Artık isteseler de görmezler. Oh iyi yaptım. 

Kızlar da sinirli bir şekilde bana bakıyorlardı. İyi oldu size bir daha da yanında kız olan erkeklere yapışmazsınız. 

"Hadi artık gidelim siz de bir duş alın sonra ders başlayacak zaten" dememle ikisi de senkronize olmuş gibi başlarını salladılar. Aferin hep böyle olun çocuğum. Bulut ve Emir'in kollarından itekleyerek sahadan uzaklaştırdım. 

Okulun içine girmemizle Emir gür bir kahkaha attı. Artık gülerken karnını tutuyordu. Onun güldüğünü gören Bulut'ta gülmeye hatta kahkaha atmaya başlamıştı. 

"Neye gülüyorsunuz siz ya gülünecek ne var" dememle daha da güldüler. 

"Lavinyaşkım o nasıl bir hırka giydirme şeklidir valla benim bile hırka isteyesim geldi. Kız gözlerinden alev çıkardı iki dakikada" demesiyle sinirli bakışlarımı ona çevirdim. 

"Siz onların dediklerini duymadınız çünkü sizin hakkınızda neler dediler neler duysanız bir" dememle gülmeleri az da olsun azaldı. 

Emir yanıma gelerek yanaklarımı sıkmaya ve çekiştirmeye başladı. 

"Oy oy çen bizi mi kıskandın kızlardan" demesiyle bende gülmeye başladım. 

"Sanki benim yerimde siz olsanız kıskanmayacaktınız" dememle bu sefer kaşları çatılan onlardı. 

"Yok değil mi öyle bir şey" diyen ise Bulut'tu. 

"Hayret Bulut bey sizin ağzınız var mıydı? İki saattir gülmekten yırtıldı sanmıştım" dememle tekrar tebessüm etti. Ruh halimiz ne kadar hızlı değişiyor ya. 

"Sana gülmedim ki ben arkanda bir çocuk yere düştü ona güldüm. Sana Emir güldü" demesiyle Emir kafasını Bulut'a çevirdi. 

"Lan bari sen yakalandın beni yakma kılıbık" demesiyle Bulut iki elini ben suçsuzum der gibi kaldırdı. 

"Ayrıca senin hırkanın Lavinya'da ne işi var? Siz ben yokken yukarıda ne yaptınız lan?" demesiyle ben hemen kafamı Bulut'a çevirdim. 

"Ne yapabiliriz acaba sınıfta? Ben çıktığımda Lavinya uyuyordu bende üşümesin diye hırkamı üstüne örttüm" bana sarılarak uyuyakaldığını söylememişti. Uyanmasam ve kız fotoğrafımızı göstermese bende böyle olduğuna inanırdım ve galiba Bulut'a aşık olduğumu fark edemezdim. 

Gerçekten sınıftaki kız gözümü açmıştı. 

Biraz daha konuştuktan sonra Bulut ve Emir soyunma odalarına duş almaya gittiler bende sınıfa çıkarak en arka sıraya oturdum. Belki Emir ve Bulut gelince oyun oynardık veya film de izleyebiliriz. 

____________________

helllööğğğ...

Sınavlar da ertelendiğine göre rahat rahat bölüm yazabilirim artık 😜

Artık bölümleri kısa yazayım ama haftada 2-3 bölüm atayım diyorum, çünkü bu uzunlukta olursa 1-2 bölüm anca atabiliyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?

Örneğin normalde bu sahneden sonra aklımda bir sahne daha vardı ama onu iptal ettim. Size de sormak istedim. 

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum, sizi çok seviyoree 😻