sechste

7.2K 267 141
                                    

Bulut ile aramızda son geçenlerden sonra bir daha konuşmamıştık. Zaten Bulut etrafındaki kızlara kötü bakışlar atarak çıkmaya çalışırken bana dikkat edememişti bile. Bizde Emir ile uzun dedikodular yaparak eve gelmiştik. 

Nihayet akşam yemeğine oturduğumuzda o klasik konuşmayı yapacağımızı tabiki anlamıştım;

"-Eee kızım derslerin nasıl gidiyor, bir sıkıntı var mı okulunda?" dedi babam sevecen ses tonuyla. Hadi bismillah, inşallah bu sefer de sağ çıkabilirim bu konuşmadan. 

"-Sadece bir değil yaklaşık 2000 sorun var baba, öğretmenleri de katarsak 2100 falan oluyor. Lütfen hepsini yok et" ben başarılı bir savuşturma yöntemiydi. 

"-Konuyu geçiştirdiğini anlayabiliyorum Lavinya, 17 yıllık kızımsın beni salak yerine koyma lütfe. Seneye hayatının sınavı var, bende seni fazla sıkmak istemiyorum ama derslerini de aksatma. Sen en iyisini bilirsin kendin hakkında" babamı işte bu yüzden çok seviyordum. Her zaman sevgi dolu bir babaydı, ciddi konularda bile beni sıkmıyordu ve bu yönünü çok seviyordum.

Belki bunda ölen abimin payı da vardır bilmiyorum ama yine de onları herşeyden çok seviyorum. 

"-Güzel gidiyor babacım, bir sorun yok. Dinliyorum derslerimi"  klasik ve kısa konuşmadan sonra herkes sessiz sessiz yemeklerini yiyip sofradan kalkınca anneme yardım ettim ve odama ilerledim. 

Şimdi bir sorunumuz vardı. Bulut'u gruba eklemek. Aslında o kadar büyütülecek birşey değildi ama sınıf grubunda öğretmenler olmadığı için nerdeyse her akşam boş muhabbetler yapılıyordu. Şimdiye kadar mecbur kalmadıkça gruba birşey yazmamıştım ve Bulut'u alırsam kesin konuşma başlayacaktı. 

Bulut o kızlarla konuşurken de sadece izlemek istemiyordum bu yüzden bence ilk Bulut'a özelden yazmalıyım. Acaba direkt o kızlara cevap verme dersem çok mu abartmış olurdum? Amaan birşey olmaz en fazla rezil olurum diyerek girdiğim olaylardan hep rezil olarak çıkıyordum. Ama Allah'ın hakkı üçtür bu yüzden amaan birşey olmaz rezil olurum en fazla. 

Lavinya: Selam Bulut, ben Lavinya. Şey seni gruba ekleyecektim ama son kez sorayım dedim. Çünkü gruptaki salak kızlar yani bazı arkadaşlar fazla laubali olabiliyorlar. Yani senin iyiliğin için soruyorum, eğer cevap vermezsen şımarmazlar yani yüz verme, tabi sen bilirsin.

Off yüzsüz gibi iki paragraf yazı yazdın ya Lavinya. Sadece alayım mı diye soracaksın neden yazma diyorsun ki. Off gerçekten off. Aradan nerdeyse 10 saniye geçmesiyle Bulut mesaj yazmıştı. 

Telefonun başında mı bekliyordu napıyordu? Bu kadar hızlı cevap vermesinin başka bir açıklaması yoktu. 

Bulut: Selam, Lavinya. Bende yazmanı bekliyordum yani telefonun başında değil öyle düşünce olarak. Neyse, sınıftaki kızların laubali olduklarını farkettim önemli bişi olmadıkça ve soru sorulmadıkça cevap vermeyecektim zaten. 

Bulut: Beni düşündüğün için sağol :))

Al işte onu düşündüğümü düşünmüştü. Düşünmüştüm ama o anlamda değil. 

Lavinya: Arkadaşlar birbirini düşünür, önemi yok. 

Bulut: Doğru, arkadaşız ve önemi yok. Neyse gruba alabilirsin :)

Neden her cümlenin sonuna gülücük koyuyordu. Gerçekten yazarken gülüyor muydu acaba. Bunu neden merak etmiştim ki? Daha fazla düşünmeyi bırakıp Bulut'u gruba almıştım.

 Aradan yaklaşık 2 dakika geçmesiyle tabiki İrem atlamıştı. Eksik kalsa ölürdü çünkü. 

İrem: Aaa Bulutcum hoşgeldin. Bende Lavinya'nın seni gruba almasını bekliyordum. Biraz geç kaldı. Neyse geldin sonuçta. Gerisi boş. 

~KOKU~ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin