siebenunddreißig

2.6K 140 52
                                    

Lavinya'dan: 

Revirden çıkmıştım ve sınıfa gelmişti. Dersimiz resimdi ve ders başlamıştı ama Bulut hala ortalıklarda yoktu. 

Acaba ben çıktıktan sonra revirde bayılma ihtimali yüzde kaç?

"Arkadaşlar bu hafta sizden geçen haftanın aksine renkli bir şeyler çizmenizi isteyeceğim. Ama büyük bir şey değil minik bir desen bile yeterli olur" 

Bir haftada neler değişmişti gerçekten geçen hafta karamsar bir şey çizerken şuan içim içime sığmıyordu. Sebebini tahmin etmek hiç zor değildi. 

Ben boyaları çantamdan çıkarırken sınıfın kapısından sertçe bir ses geldi. Kapıya çarpma sesi gibi bir şeydi. Gözlerimi kapıya çevirdim ama kapı kapalıydı. 

Kapı açıldığında içeri giren tabi ki Bulut'tu ve yüzündeki yaralara rağmen 32 diş sırıtıyordu. 

"Hocam ben kapıyı unutmuşum ondan biraz kapıya çarpmış gibi oldum özür dilerim" 

Bulut'un bu dediğine bende dahil bütün sınıf gülmüştü. Resim hocası bir bana bir de Bulut'a baktı.

Bu kadın gerçekten müneccim olabilir miydi?

"Koskocaman kapıyı görmeyecek kadar neye acele ettin Bulut'cum? İlk defa dersime bu kadar hevesli gelen bir öğrenci görüyorum."

Bulut'un her zamanki gibi eli ayağı yerinde durmuyordu ve sürekli gülerek bana bakıyordu. 

"Dersinizi çok seviyorum hocam ondadır" 

Bulut bunu derken bile bana bakıyordu. Ne bakıyon kurabiye var simit var?

"Tamam oğlum ben anladım seni geçebilirsin yerine"

Hocanın bunu demesiyle Bulut koşar gibi önümdeki yerine geçmişti. Sırasına oturunca kafasını bana çevirdi ve tebessüm etti. 

"Ben buradayım Bulut arkada değil" 

Hocanın gülerek söylediği şeyle Bulut'ta hocaya dönüştü. Hocanın ne yapacağını söylemesiyle o da çantasından boyalarını çıkardı. 

Uzun bir süre ne çizeceğimi düşündükten sonra bir şeyler çizmeye başladım. Bulut'ta çizdiği resme odaklanmıştı. 

Zilin çalmasıyla hoca konuşmuştu. 

"Sonraki ders çizdiğiniz resimlere bakacağım arkadaşlar. Şimdi çıkabilirsiniz"

Hocanın sınıftan çıkmasıyla kafamı kollarıma koyarak gözlerimi kapattım. Bugün gerçekten yorucu bir gün olmuştu ve uykum gelmişti. 

Aradan tahminimce 5 dakika geçmesiyle saçlarımda bir el hissetmiştim. Aniden irkilmemle Bulut'un sesini duydum.

"Benim benim uyu sen"

Bende ki de kalp ama öyle aniden yaklaşırsan dayanmaz. Ama benimde işime gelmiyor değil. 

Bulut'un dediğiyle ben tekrar gözlerimi kapattım. Bulut'ta yavaşça saçlarımı okşuyordu. Gerçekten bu hissi çok özlemiştim, özellikle bu kişi Bulut ise.

Teneffüs zilinin çalmasıyla Bulut'un kısık sesli mırıldanmasını duymuştum. 

"Derste de bu kadar hızlı çalsan keşke"

Bu dediği beni de güldürürken kafamı sıradan kaldırdım. Bulut yüzündeki tebessümüyle bana bakıyordu. 

"Ne çizdin bakayım" diyerek kafasını kağıdıma döndürmüştü. 

~KOKU~ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin