Merhabalar cancağızlarım (◍•ᴗ•◍)❤
Şarkıyı açmayı unutmayın...
Keyifli okumalar...
Küçükken babaannem çok acısı olanın gülüşü de güzel olurmuş derdi. Neden diye sorduğumdaysa güzel gülüşlerimiz ile acılarımızı kapatırız derdi haklıymış Efe'nin de benim de yaralarımız çok acılarımız çok benim gülüşümü bilmem ama Efe'nin gülüşü bir başka kelebek göre ömrü uzar diyorlar ya işte öyle güldüğünde dudağının kenarında oluşan çizgiler, yanağında ki gamze, çenesinde ki fazla belli olmasa da azıcık olan gamze, güldüğünde kısılan gri gözlerinin yanında ki çizgiler hepsi, hepsi çok güzel Efe acılarıyla yaralarıyla çok güzel bir adam ve ben bu içinde yaralı küçük çocuk taşıyan adama çok aşığım.
Efeyle ikimizde çok yaralar almışız ben yıllarca önce sevdiğim zannettiğim adam tarafından Efeyse ailesi tarafından aslında ikimizin de ortak noktası bize bu yaraları açanlar açmaya devam edenler ailelerimiz.
"İkimizin de yarası aileler tarafından açılmış yaralar Efe." Aramızda ki sessizliği benim mırıldanmam bozarken Efe'nin bakışları beni bulduğunu hissettim fakat dönüp bakmadım karşımda ki Hakkari'nin ışıklarla dolu manzarasını seyrediyordum.
"Senin ki ne Berrak?" Gözlerim dolmaya başlarken acı bir tebessüm peydah oldu kurumuş dudaklarımda. Zamanı gelmişti sanırım benimde geçmişimi konuşmanın.
"O." Dedim kurumuş dudaklarımı ıslatıp derin nefes aldım.
"İstersen sonra anlat güzelim." Başımı olumsuz anlamda sallayıp rüzgardan uçuşan saçlarımı yüzümden çektim.
"Hayır bir daha bu cesareti kendimde bulamam Efe." Efe ellerini kabanının cebine koyarken uçuşan saçlarını hiç umursamıyordu. "Yıllar önce tabi o zamanlar lise son sınıf o aralar hep evde tek takılan hiç arkadaşı olmayan bir kızdım daha doğrusu evden okula okuldan eve gidip geliyordum çünkü ben asker kızıydım babam orada canıyla savaşırken benim gülmem bana yasak haksızlık gibi geliyordu o zamanlar babam sürekli görev de olurdu şimdi ki gibi değil şimdi sürekli dosyalar falan filan her neyse o zamanlar tek erkek arkadaşım Zafer abim ve Mehmet'ti." İsmini bile söylerken vücudum titrerken Efe'nin bedeni gerilmişti. "Zafer sürekli gidip gelmese de Mehmet sürekli bizdeydi birlikte takılırdık sürekli sonra ben yavaş yavaş nasıl olduğunu bilmeden ondan etkilenmeye başladım." Kurumuş dudaklarımı bir kez daha ıslatırken Efe'nin çenesi gerilmişti. "Ben lise de sürekli günlük tutardım hani derler ya insanın arkadaşı yada onu anlayacağı biri olmadığı zaman kitaplara günlüklere sığınır diye bende hep kitaplara günlüklere sığındım günlüğüme ona karşı olan hislerimi yazdığım da o da görmüş benim temiz sevgimi daha doğrusu platonikliğimi kullandı." Efe hızla bana döndüğünde ben hala dolu gözlerle ışıklı manzaraya bakıyordum karanlık geçmişimi izliyordum. "Bir gün bana her şeyi anlattı ona olan hislerimi bildiğini söyledi bu konuşmayı Zafer duymuş fakat ona açıklamamı beklemiş bir gün Mehmet gelip birlikte yürüyüş yapalım dedi bende ki de saflık inandım zaten gece gündüz onu düşünüyor ondan başka hiçbir şeyle ilgilenmiyorum sonuçta ben ona aşık bir aptalım oda bana bakmayan havalı aptal erkek her neyse tabi bende de bu fırsatı kullanacağım yada o beni kullanacak. Tamam dedim yürüyüş yapıyoruz ormanda bir anda önümüze siyah araçlar çıktı yolumuzu kestiler ben babamın düşmanları sanarken Mehmet'in düşmanlarıymış." Gözlerimi kapatıp derin nefes alıp verdim gözlerimden akan yaşlar rüzgardan dolayı yüzümde kururken titreyen sesimle devam ettim. "Mehmet kumar oynuyormuş üniversite iki ve Mehmet kumar oynuyor her neyse kumarda kaybetmiş dayım dan da korkunca beni satmış." Efe sinirle arabaya yumruk attığında dudaklarımın arasından bir hıçkırık kaçtı. Efe beni kendine çekip sarılırken Efe'nin kokusuyla sakinleşmeye çalıştım. Sakinleştiğimde sakince devam ettim. "Borcuna karşılık ben. Zaten o zamanlar evin erkekleri hep görevde başımız da erkek olarak ağabeyim Mehmet ve Zafer vardı ama Zafer zaten benimle yaşıt her neyse sonra beni alıp götürdüler." Derin nefes alma ihtiyacı duyduğum da içime soğuk havayı çekip gözlerimi kapattım gözlerimden akan sıcak gözyaşları geçmişte ki acılarımı kül olmuş anılarımı tekrar canlandırıp harlarken içimde ki yangının sönmesi dileğiyle bir kez daha içime nefes çektim. "İki hafta belki üç belki bir ay biliyorum ne kadar onların elinde kaldığımı ama ben artık o masum küçük kız değildim Efe beni buldular oradan aldılar ama ben artık eski Berrak değilim." Efe kollarımdan tutup beni kendine döndürdüğün de gözlerimde ki yaşlar daha da hızlanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker Yari
ActionGenç bir kız hayalleri umutları olan annesi ve babasıyla yaşayan genç kız yolu bir şekilde asker olan ağabeysinin yanına düşer. Nereden bile bilir ki hayatının en zorlu en meşe katlı yollarından geçeceğini. Hayatının aşkını bulup türlü zorluklar çek...