Selammmm cancağızlarım ( ◜‿◝ )♡
Sanırım size böyle seslenmeyi özlemişim. Uzun bir ara oldu çok uzun bir ara...
Umarım siz de benim kadar efe ve berrak'ı özlemişsinizdir çünkü ben efe ve berrak'ı çok özledim, masum sevgilerini çok özledim.
Fazla uzatmak istemiyorum bölüm sonu görüşürüz canlarım...
Keyifli okumalar dilerim...
"Gündüzün siyah, gecen beyaz, sırtınız dönük deniz ayazGözlerin kapalı, uzakta yaz hemen yanında Temmuz'un sesi
Bir zaman ve bir yerdeymişiz, gök mavi altında eflatun deniz
Ay parçası güneşten çiçeklerin hatrı kalmış olsun üzülmeyiz
Doğdun ve bir gün geçti üstünden, saçlarında bin ırmak akşamüstündеn
Işıklı çardaklar veyahut şehrinden gеçer miyim?
Bir zaman ve bir yerdeymişiz, gök mavi altında eflatun deniz
Ay parçası güneşten çiçeklerin hatrı kalmış olsun üzülmeyiz."
Camın yanında ki berjer'e oturmuş arkadan çalan müzikle dışarıyı seyrediyordum, kar yağıyordu. Bembeyaz kar taneleri acımasız rüzgara kapılmış, rüzgarın kendilerine bir o yana bir bu yana uçuşturmasına boyun eğiyorlardı. Kendime benzettim onları, bende öyle değil miydim? Hayat da beni tıpkı bun kar taneleri gibi oradan oraya savuruyor muydu? Acıyla tebessüm ettim. Gözlerimi kapatıp üç ay önce olanları düşündüm.
Efe'ye hamile olduğum söylediğim günün gecesi görev çıkmıştı, bir anda çıkıp gitmişti bende tüm gece beklemiştim onu. Ama geldiğin de bir garipti. O gece onun keskin gri gözlerine baktığım da bakışlarının altında milyonlarca duygu geçiş yapmıştı ve ben hiçbirini yakalayamamıştım.
Göreve gideceğini söylemişti buna alışmıştım aslında artık eskisi kadar canım yanmıyordu. Görev kelimesi artık eskisi kadar canımı yakmıyordu sanırım insan alışıyordu zamanla alışmak zorunda bırakılıyordu. Fakat Efe de farklı bir şey vardı sanki canımı yakacak bir cümle kuracak dı ve bizim tüm bu güzel düzenimiz yerle bir olacaktı. Öyle de oldu...
'Tehlikeli bir görev' dedi. 'Sınır dışı görevi.' biliyordum sınır dışı görevin ne kadar tehlikeli ve çetin geçtiğini. Öyle ki bundan üç sene önce babamın katıldığı bir görev de görmüştüm bunu. Binlerce asker ölmüştü kimisi sakat kalmış, kimisi hayatına son vermişti. Ama beni en etkileyen koca bir timin yıkılışı olmuştu. Pençe timiydi timin adı, kurtulan tek kişi komutanlarıymış Gece Özdemir. Bunu babamdan duyduğum da yıkılmıştım. Öyle ki aylarca kendime gelememiştim. Sahi Gece komutan nasıl dayanmıştı ki? Bence o da ölmek istemiştir. Tıpkı benim Efe hayatına son verdiği gün vereceğim karar gibi. Belki aptallık belki bencillik ama ben bu hayata Efeyle açtım gözlerimi Efeyle doğdum Efeyle büyüdüm sanki. Ve ben sevdiğim adamı duman gözlüm'ü tek bırakmam bırakamam...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker Yari
AzioneGenç bir kız hayalleri umutları olan annesi ve babasıyla yaşayan genç kız yolu bir şekilde asker olan ağabeysinin yanına düşer. Nereden bile bilir ki hayatının en zorlu en meşe katlı yollarından geçeceğini. Hayatının aşkını bulup türlü zorluklar çek...