Genç bir kız hayalleri umutları olan annesi ve babasıyla yaşayan genç kız yolu bir şekilde asker olan ağabeysinin yanına düşer. Nereden bile bilir ki hayatının en zorlu en meşe katlı yollarından geçeceğini. Hayatının aşkını bulup türlü zorluklar çek...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Berrak yemin ederim öpmedim dokunmadım diyorum onunla bir gece bile kalmadım güzelim." Efe'nin kısık çıkan sesiyle bakışlarımı kaçırıp kısık sesle konuştum.
"Efe affedemiyorum işte anlasana." Efe derin bir nefes alıp yavaşça geri verdi.
"Ne yapmamı istiyorsun Berrak? Söyle onu yapacağım." Omuz silkip elimde ki çikolatayı yemeye devam ederken Efe ayağa kalkıp elini saçlarının arasından geçirdi. "Ya görevdi diyorum ilk önce vatan diyorum kimseye dokunmadım bir tek sen varsın bu hayatta diyorum daha ne diyeyim sana Allah aşkına." Efe sinirle bana bakıp konuşurken bende derin bir nefes verip ayağa kalktım.
"Peki ya benim gördüklerim, duyduklarım, hissetiklerim ne olacak efe? Ben dört ay boyunca o saçma salak yatakta acaba bugün mü dönerler? Acaba bugün de sağ salim gelebilecek mi diye düşündüm. Ya ben günlerce o hasta halimle uykusuz kaldım be adam." Efe'nin gri gözleri dolarken anında bakışlarımı kaçırdım bakarsam affederim affedersem kendime saygısızlık etmiş olurum. "Sonra bir haber alıyorum dört aydır her gün o haberi duymak için uyuyup uyanan ben o haberi aldığım gün aradan bir saat geçmeden kuzenim geliyor bana benim sevdiğim adamla, bak dikkatini çekerim benim sözlümle olan ahlaksız fotoğraflarını gösteriyor yetmiyor bir de arayıp konuşuyorlar." Sinirle hiçbir şey umursamadan bağırırken derin nefes alıp daha kısık sesle konuştum. "Ya benim sevdiğim Efem o kızı yalan dahi olsa güzelim dedi, seni seviyorum dedi. Ben orda ne hissettim biliyormusun Efe? Bilmezsin tabi açıklayayım mı Efe? Ben orada yine inanmadım aklımdan bir bin türlü senaryo geçti. Acaba Efe'nin kafasına silah mı dayadılar? Acaba benimle mi tehdit ediyorlar? Acaba başka bir şey mi oldu da Efe söyleyemiyor? Ben bunun gibi daha neler düşündüm o an da haberin varmı? Tabi ki de yok. Ama ben yine de inanmadım geldim sana sordum. Sen bana o buz gibi bakışlarını sunmasaydın sana yemin ederim ki inanıp sesimi çıkarmazdım. Ama sen ne yaptın her zaman ki gibi içine kapandı? Sen bana bu gecelik birşeydi dedin Efe onca adamın arasında beni nasıl bir konuma düşürdün bunu anlaya biliyormusun?" Efe'nin sol gözünden bir damla yaş aktı an kalbim de ki ağrı kendini belli edercesine sızladı. Efe'nin gözünden akan o bir tek damla gözyaşı benim yüreğimi yaktı.
"Zorundaydım." Kısık çıkan sesiyle yalvaran gözleriyle bana bakarken bakışlarımı kaçırdım. Tam bir haftadır hiç düşünmeden Efe sürekli kendini affettirmeye çalışıyor öyle ki araya babamlar bile girmişti.
"Hiçbir şey için zorunda değildin." Aniden bağırmamla Efe'nin omuzları çöktü. Gözlerinden yaşlar akarken kendini açıklamaya çalışmaya devam ediyordu.
"Üsler den gelen özel emir di Berrak benim gitmemi istemişler gitmek zorundaydım yapmak zorundaydım seni onca erkeğin arasında o duruma düşürmek zorundaydım. Çünkü sende biliyorsun ki ben sana saydam olsaydım o gün sen ne benim peşimi ne de Yağmurun peşini bırakırdın görev de tehlikeye girerdi. Görev eğer özel hayatım yüzünden birşeydi askerliğim elimden alınırdı Berrak. Eğer böyle birşey olsaydı kendini affede bilecek miydin?" Efe'nin haklı kurduğu cümlelerle gözümden bir damla yaş aktı. Biz neden bu haldeyiz Efe? Biz neden hiç mutlu olamıyoruz?
