🔥💙Dabi💙🔥

4.9K 234 289
                                    

Hastalığı atlattım. Şu an daha iyi hissediyorum ve tekrar yazmaya başlayacağım. Şimdiden iyi okumalar. Bu bölüm karakter yok istediğiniz gibi hayal edin.

💙🔥🔥💙

Elindeki diyet kolayı kafanı dikip ara sokağa girdin. Daha önceden Japonya da yaşıyordun, fakat babanın işi nedeniyle başka bir ülkeye gitmek zorunda kalmıştınız. Şimdi geri gelsende burası hakkında çok şey unutmuştun.

Elindeki şişe'nin bittiğini görünce elinle ezip çöpe attın. Aklına Touya gelmişti. Onun için yapılan temsili mezarı ziyaret etmek için hızlandın. Touya yıllardır görmediğin arkadaşındı. Buraya ilk geldiğinde Fuyumi'nin yanına gidip onu sormuştum fakat...

Sana öldüğünü söylemişlerdi. Touya senin ilk ve en değerli arkadaşındı. Onun öldüğünü öğrenmek senin için çok acıydı. Kalbin'in yarısı onunla ölmüş gibi hissediyordun. Mezarlığa adım attığın an derin bir nefes aldın. Ayakların gitmek istemese de Touya'nın mezarını buldun. Önünde çöküp gözlerini sildin. Ağlamak üzereydin.

Ağzından bir hıçkırık kaçınca gerisi onu takip etti. Şiddetli bir ağlama seni esir alınca gökyüzü özgünlüğün yüzünden karardı. Hıçkırıklarının ardı arkası kesilmiyordu. Touyaya söz vermiştin ve tutamamıştın. "Onu babasından kurtaracaktın."

Ağlamaya devam ettin biraz daha. O kadar çok ağlamıştın ki ayağa kalkabilecek takaatin kalmamıştı. O sırada arkanda hissettiğin tanıdık bir kokuyla içine serinleme geldi. Touya...

Boynunda hissettiğin acıyla gözlerin kapandı. Son gördüğün mavi  tanıdık gözlerdi.

💙🔥🔥💙

Gözlerini açtığında bir odada olduğunu fark ettin. Hızla yattığın yataktan kalkacaktın ki ayağına bağlı olan bir zinciri fark ettin. Çekiştirmeye başladığında çıkan ses çok sesliydi.

Sinirli bir çığlık atıp ayağından akan kanları umursamadan çırpındın. O sırada kapı açılınca içeri tuhaf bir çocuk girdi, fakat gözleri tanıdıktı.

Bir anda aklına gelen isimle nefesin kesildi. "Touya..."

Kapıyı kapatıp yanına geldi. Yatağa oturup sana baktı. "Bana Dabi de."

Hıçkırarak yüzünü avuçladın. Villian olması umrunda değildi. O yaşıyordu! "Touya... Yaşıyorsun!" Ona sıkıca sarılıp saçlarını okşadın.

Hiçbir şey yapmadan bekledi. Omzuna damlayan sıcaklıkla geri çekildin. Yarasından kan damlıyordu... Yarasını silip burnunu çektin. "Tanrıya şükürler olsun! İyi misin? Acıtıyor mu yaralar? Neden medical dikiş atmadın aptal?!"

Touya geri çekilip elini tuttu. "Gerek yok. Ayağına bakalım." Ayağındaki zinciri çıkardı.

Hiçbir itiraz etmeden ceketinin kolunu tuttun. Küçükken yaptığın gibi. Ayağın bitince hafifçe okşamıştı biraz.

Mha × Reader || TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin