Mha × Reader || Tamamlandı

𝙏𝙤𝙪𝙮𝙖

***

"Evet anne biliyorum. Fuyumi'nin en sevdiği çiçekleri alacağım. Aynen." Touya göz devirerek girdi çiçekçiye.

Kız kardeşinin doğum günü için parti düzenleniyordu evde ve annesi çiçek almasını, masada hoş duracağını söylemişti. Şimdi ise bezgin bir şekilde çiçekçiye girmişti o da.

"Hey! Birisi bakacak mı şuraya?!" Sıkılmış ve sinirli sesiyle yaklaşık iki dakika sonra bağırdığında kasanın arkasındaki kapı açılmış, panikli sen girmiştin.

Sen panikle koşarken zaman ağırlaşmış, saçların savruluyor ve gözlerin Touya'yı çekiyordu. Elindeki çiçekleri masaya koyup Touya'ya yaklaştın. "Size nasıl yardımcı olabilirim efendim?"

Kibar cümlelerinle beraber Touya afalladı. "Ben şey için geldim... Yani şey, umm-"

Onun şaşkın halini görüp kıkırdadın. "Bir kahraman kekeliyor mu? Aman tanrım çok tatlısın!" dedin ve bu Touya'yı gülümsetti.

Dirseklerini tezgaha yaslayıp flörtöz tavırla baktı sana. "Üç numaralı kahraman olmak yorucu oluyor. Bazen konuşamıyor olabilirim~"

Seninle flörtleşmeye ve seni düşürmeye çalışıyordu. Onun oyununa katılıp dirseklerini sende masaya yasladın. "Dövüşürken çekici olmanın bedelleri..."

"Ben Touya Todoroki." Çapkınca sırıtıp elini uzattı. "Peki siz güzel bayan?"

Eline bakıp tek kaşını kaldırdın. "Annem yabancılarla konuşmamamı söyledi." geri çekilip saçını omzundan arkaya ittin. "Size nasıl yardımcı olabilirim Touya-kun?" Mağaza da kamera olduğunu hatırlayınca flört seviyesini azaltmaya çalıştın. Şayet baban görürse tüfekle Touya'yı kovalayabilirdi.

Touya doğrulup gülümsedi. "Bana bir buket gül lazım." dedi hala seni izlerken. Ablasının güllere alerjisi olduğunu unutmuştu bile.

Ellerini hafifçe açıp güllerin çıkmasını izin verdin. Tam bir buket olunca çiçekleri sarıp uzattın...

***

Touya sırıtarak çıktığında elindeki güllere baktı. Tam ortasında pembe gül gözüne çarptı. (Pembe gül, gönlüm sendedir, demek.) Gülümseyerek eve doğru ilerledi.

Artık eve her gün çiçek alacaktı sanırım. Telefonunu çıkarıp annesini aradı. Açıldığını belli eden ses geldiğinde keyifle konuştu. "Ablamla sana her gün hangi çiçekleri almamı istersin?"

***