***Her zaman yaptığın gibi film izliyordun. Aizawa ile evlendiğinizden beri böyleydi. Özgünlüğün kediydi. Güçlü olsa da fiziksel sebeplerden kullanamıyordun. Bu yüzden tercüman olmuştun. Bir yayın eviyle anlaşarak yabancı dildeki kitapları çeviriyordun.
Bir kaç gün önce yedi yüz sayfalık bir kitabı çevirmeyi bitirmiştin. Paranın hala yatmasını bekliyordun. Sıkıntıyla derin bir nefes alıp kalktın.
Aizawa'nın okuldan çıkmasına daha bir saat vardı. Belki bir süpriz yapabilirdin. Pis bir şekilde sırıttın. Şarap, seks ve küvet. Aizawa'nın yorgunluğunu alabilirdin.
Önce bir duşa girdin. Aizawa'nın sevdiği losyonlarını sürdün, ardından meyve tabağı hazırladın, şarabı da çıkardığında her şey tamamdı. İyi ki banyoya led ışık taktırmıştın!
Led ışıkları kırmızıya ayarladın, etrafa mumlar koydun, gül yapraklarıyla süsledin. Odaya girip hazırlanmaya koyuldun. Bakım yaparak yüzünü parlattın. Siyah ince askılı, dar, mini bir elbise giyerek vücut hatlarını ortaya çıkardın.
Kapının çalmasıyla hızlıca indin. Kapıyı açarak gülümsedin. Yorgun Aizawa'yı gördün. Her gün yorgun gelirdi o. Sende omuzlarına masaj yapardın. Artık günlük rutininizdi.
Her zamanki gibi gülümsedin. Elindeki çantayı alıp portmantoya bıraktın. Kapıyı kapatarak önüne geçtin. Dudağına tutkulu bir öpücük kondurdun. "Yorgunluğunu almamı ister misin?" Dedin mırlayarak.
Elleri kalçanı bulduğunda istediğin karşılığı aldın. "Evet. Güzel olurdu." Dedi. Bir eli kuyruğuna kaydığında okşadı.
Aldığın hazla inledin. Saçlarının üstündeki kulakların dikleşirken alt dudağını ısırdın. Hızlıca geri çekildin. "O zaman sen küvete geç, ben şarabı getireyim."
Aizawa kalçandaki eli çekmedi. Kendini sana yasladı. Bayık bakışları oldukça seksiydi. "Beraber gitmeye ne dersin? Şarabı sonra da içeriz."
Gülümsedin ve öptün onu. Anında karşılık alırken kendini kucağında buldun. Elbisenin askıları inerken banyoya girdiniz. Aizawa seni duvara yaslayarak boynuna gömüldü.
Hem ısırarak, hem de emerek inletti seni. Bir süre sonra üstündeki elbiseye veda ettin. Aizawa seni indirdiğinde nefesini düzenlemene yetti.
Gözlerini tekrar Aizawa'ya çevirdiğinde sadece boxerli kalmıştı. Bir elini başının yanındaki duvara yasladı, diğer elini iç çamaşırından içeri sokarak kalçanı avuçladı. "Nerde kalmıştık kedicik?" Dedi eğlenen ses tonuyla.
Gülümseyip kollarını boynuna doladın. "En son küvette sevişecektik." Dedin mırlayarak.
Tekrar kucağına alındığında kollarını boynuna doladın. Son kumaş parçalarından da kurtulduğunuzda küvete girdiniz. Aizawa'nın boynunu ısırıp kalktın. Erkekliğini içine alarak oturdun bu sefer.
Elleri belini bulduğunda kucağında zıplamaya başladın. Göğüslerin her zıpladığında seninle zıplıyordu. Aizawa bir göğsünü ağzına alarak ısırdı.
Erkekliğinin içinde büyüdüğünü hissediyordun. Daha fazla dayanamayınca geleceğini anlayıp sertçe oturdun. İlk boşalan sen oldun. Tekrar zıplamaya devam ettiğinde Aizawa'da çok geçmeden boşaldı. Bu sefer kendini onun altında buldun. Sırtın ona dönüktü.
Sertçe içine girmesiyle irkildin. Sırtına öpücükler kondurarak hızlandı. Küvetin kenarına koyduğun ellerini tutup sıktı. Kulağının hemen altına bir öpcücük kondurup konuştu. "Kedicik umarım prezervatif kullanmamam sorun olmaz." Dedi.
Başını iki yana sallayıp inledin. İçini öyle ısıtırken nasıl sorun olabilirdi ki? Kendini sertçe sana bastırdığında küvetten bir ses geldi. Gözlerin kocaman açıldı. "Siktir Shouta!" Dedin endişeyle. Küveti kırmayı başarmıştınız.
"Sikiyorum zaten kedicik."
***
Şükür bu günde küvet kırdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mha × Reader || Tamamlandı
FanfictionBoku no hero Accademia karakterleri ×Y/N olayları